Bugün iki konudan bahsetmeden geçemeyeceğim. Birincisi; bu toplumu dilenci yaptılar. İslam dininde bir günlük yiyeceği olan kişinin dilenmesi haramdır. Bunlara para vererek özendiren de haram işlemiş olur. “Dilenmek ancak şu üç kişiye caizdir: (1) Toprağa yapıştıracak kadar fakirliğe uğrayana (son derece fakir düşene), (2) altından kalkamayacak derecede borç altına girene, (3) ara bulmak için kan parası yüklenen kimseye.” Başka bir rivayette ise dördüncü bir şart getirilir: “Çok acı veren müzmin bir hastalığa kapılan kimse ihtiyacı kadar isteyebilir.” Dünyanın başına bela olan bu corona virüsün verdiği ekonomik daralmanın etkisi altında Ramazan-ı Şerif’i sebep gösteren başta vefa grupları olmak üzere bizim siyasilerimiz (buna bütün siyasi partiler dahil) kapı kapı dolaşıp yardım paketleri dağıtmaya başladı. Bu yapılan yardımları da sosyal medyadan paylaşmaları toplumda utanma duygusunu kaldırdığı gibi, şu aileye verdiler bizde yararlanalım yarışına döndü. Toplumu bir nevi dilenci durumuna düşüren bu siyasilerimiz acaba İslam’da bir elin verdiğini diğer elin haberi olmasın anlayışına uyuyor mu?  İslam’da ihtiyacı olmadığı halde dilencilik yapanlara yardım etmek dilenciliğe özendirmek haram değil mi? Sanırım bizim siyasilerimiz oy alabilmek sosyal medyada boy göstermek için kalplerinde ne haram ne de helâlin hesabı var. En acısı da gerçekten muhtaç olan ailelerin bu yardımı alırken sıkılarak yardım edenlerle poz vermesi. Nasıl ki 2011 yılında imzalanan sözde ‘kadın haklarını koruma kanunu İstanbul sözleşmesi’ bu toplumu cinsi sapıklığa ve aile yaşamını yok ettiği gibi, şimdi de corona virüs sebep gösterilerek bu mübarek ramazan ayında da ailelere yapılan yardımlar sosyal medyada yayınlanarak toplumun utanma duygusunu yok ediyor. Bir nevi dilenciliğe özendirmelerinin hesabını bu dünyada vermezlerse de ahirette vereceklerdir.   İkinci konumuz ise; Türkiye’nin en büyük ve modern damızlık düve yetiştirme merkezi olarak bilinen Kayalar Damızlık Düve Yetiştirme Merkezi. Burdur’un batı ilçelerini ziyaretim dolayısı ile Gölhisar ilçemize giderken Kayalar Damızlık Düve Yetiştirme Merkezi levhasını görünce ilk kez göreceğim için ziyaret etmek istedim. Şirketin sahibi Sayın Mehmet Kaya’ya orada ise ziyaret etmek, çiftliği görmek istediğimi söyleyince “çiftlikte olduğunu” belirterek isteğimi kırmayarak buyur etti. Çiftliği bendenize gezdirdikten sonra sohbet esnasında kırgın ve üzüntülü gördüm. Sebebini sorsam da ramazanın etkisi olarak değerlendirdi ve bizleri geçiştirdi. Çiftlikten ayrıldıktan sonra biraz araştırınca sebebini de öğrenmiş oldum. Çiftlik Türkiye’nin en modern ve en büyük tesislerinden biri. 85 Dönüm üzerine kurulan çiftlikte her ülkenin ayrı ayrı 2500 damızlık hayvanlarının yetiştirileceği biçimde modern ahırların olması dikkatimi çekerken, Türkiye’de 40’a yakın bunun gibi çiftliklere tarım ve orman bakanlığı destek vermiş. Bunların şu anda ayakta kalanı ise 8 işletme. Bu işletmelerin içinde sertifikalı damızlık düve ithal ve ihracat etme lisansı olan birkaç firmadan biri Kayalar işletmesi. Dünyada baş gösteren bu corona virüs sebebi ile bakanlık Ziraat Bankası aracılığıyla bu işletmelere faizsiz kredi imkanı sunmuş. Bu imkandan 7 tane işletme yararlanıyorken sadece Kayalar Damızlık Düve Yetiştirme Merkezi yararlanamıyor. Sebep ise; Ziraat Bankası krediyi vereceği zaman bir el geliyor ve engelliyor. Edindiğim bilgi bu kadar! Bu kredi neden engellendi? Neden bu şirketin önü kesilmeye çalışıldı? Türkiye’de ki en büyük ve modern bir çiftliğin özel bankalarla ayakta kalmaya çalışılması, devlet kredisini engellemek isteyenlerin, bu işletmenin batırılmaya çalışılması bu mübarek ramazan ayında bunu yapanların kin ve nefreti inancının önüne geçtiği görülmekte… Bir sonraki yazımızda buluşmak dileği ile