Burdur’un kaderi midir nedir, gelen valiler iki seneden fazla kalamıyor.   Gelen valinin tam Burdur’un sorunlarını öğrendi, burdurun gelişmesi için bir şeyler yapacak derken ya siyasi mekanizmanın azizliğine uğrar ya da yerel dinamizmler ipini çeker. Burdur’a gelen valilerimizin sanırım kaderi! Ne hikmetse gelen valilerimize bakıldığında mutlaka birilerinin nasırına basmış olacak ki iki senede bir değişir. Bu dün de böyleydi bugün de böyle! Sebep ve gelişmelere bakıldığında ise Burdur valileri Türkiye siyasetinin bir kopyası. Parlamenter sistemde 65 senede 65 hükümet kurduysak Burdur valilik makamı oluşturulduğundan bugüne kadar 52 vali görev yaptı. Bu da Burdur’un sorun ve çözümlerin neden gerçekleşmediğin bir göstergesi.   Burdur Valiliğinden Balıkesir Valiliğine atanan Sayın Hasan Şıldak için bir terfi gözükse de aslında ‘sonun başlangıcı mı?’ sorusu akıllara geliyor. Neden mi? Sayın Şıldak kişilik bakımından mütevazi bir hayat tarzı var. Görevimi yapayım, görev yaptığım müddetçe hizmet edeyim mantalitesi hakim. Sivil toplum örgütlerinden tutun da siyasi mekanizmaya varıncaya kadar ikili ilişkilerde resmiyeti koruyan, geçmişte yaptığı mülki başmüfettişliğinin verdiği eğitim ile her şeyi inceleyen, soruşturan, kanunun dışına çıkmayan, siyasi mekanizmaya ayak uyduramayan bir bürokrat. Hatta kendine ve yardımcısına yapılan çirkin aşağılık iftirada bile kanunun dışına çıkmayan bir şahsiyet. Kendisine Burdur’a geldiğinde “Cumhurbaşkanlığı sisteminde hızlı hareket etme, sorunları çözme yöntemi vardır, siz bu il müdürleriyle çalışabilecek misiniz? Sorunları çözebilecek misiniz?” Sorumuza ise; “Benim görevim anlatmak, takip etmek demişti.” Ancak Sayın Valimize anlatamadığım tek şey ise bizim il müdürlerimiz Vali Beye talimat vermeden önce siyasilere talimat verir. Çözüm odaklı değil yaptık ettik cümleleri ile geçiştirir. Nasıl olsa gelen valiler iki sene sonra gider anlayışı vardır. Burdur’a geldiğinde de üç aya yakın il, ilçe, beldeler dahil ekonomik sosyal yapılarının raporunu çıkaran, eğitimden tutun da ekonomik sorunlara varıncaya kadar proje üzerinde raporlar hazırlayan bir kişiliğe sahip. Nedeni ise bir şehrin sorunları ve çözümlerini analiz etmek ona göre çalışmaktı. Bu yüzdendir ki Burdur’da görev yaptığı müddetçe Sayın Valinin iş yoğunluğundan olacak ki ne siyasileri ne de STK’ları ziyareti basında yer almamaktadır.     Sonuç olarak bu çalışmadan ne siyaset ne de sivil toplum örgütleri memnun oldu. Tabi bunun en büyük sebeplerinden biride geldiği günlerde ülke genelinde ekonomik tedbirlerin uygulandığı bir yıl, gittiği günde ise dünyayı saran corona virüs tedbirlerini uygulamada taviz vermeyen bir il konumunda olması, binlerce kişiye trafik cezası kesilmesi, uygulamalar da psikolojik baskı yapılarak halkın sağlığının korunmaya çalışılması. Bu uygulamalar siyasi iktidarın, bakanlığın talimatını değil Vali Sayın Şıldak’ın uygulaması olarak algılanması, bu algılamada hem siyasi mekanizmayı rahatsız etti hem de sivil toplum örgütlerini. O yüzdendir ki sayın vali Şıldak’ın Balıkesir gibi büyükşehire gitmesi bir terfi değil sonun başlangıcı mı sorusunu yönelttim. Burdur’da çalışma yöntemi ve siyasi diyalogları büyük şehirde geçerli mi? Balıkesir’in siyasi ve kültür yapısını az çok bilen bir kişi olarak zorlanacağını, bu çalışma sistemi ile hem siyasi mekanizma ile hem de sivil toplum örgütleri ile barışık çalışacağı zor görünüyor. Ancak Burdur’da kazandığı tecrübeler ile bu zorlukların altından kalkacağına inanmaktayım. Sayın Burdur Valisi Hasan Şıldak’ın yeni görev yeri Balıkesir hayırlı uğurlu olsun. İnşallah bu vatan için Balıkesir’imiz için hayırlı olur ve siyasi mekanizmanın içinde erimez…   Bir sonraki yazımızda buluşmak dileği ile…