CEMALETTİN BEKTAŞ
Köşe Yazarı
CEMALETTİN BEKTAŞ
 

FETÖ MHP'Yİ NEDEN KARIŞTIRMAK İSTİYOR?

İki gün önce değerli dostum Metin Özer’in habervitrininde kaleme aldığı ‘FETÖ MHP’yi neden karıştırmak istiyor’ yazısını paylaşınca yüzlerce eleştiri maili aldım. Neden bu yazıyı kaleme almışım. Okuduğunu anlamayan bir toplum haline geldik. Kaleme alınan yazının sonunda Sayın Metin Özer’in ismi ve haber sitesinin adı vardı ancak bu satırlardan çok kez FETÖ’nün devletteki kadrolaşmayı tamamladıktan sonra 28 Şubat kararlarıyla TSK’nın içerisindeki FETÖ’cüler tarafından FETÖ’nün halka indirildiğini, 28 Şubat kararlarıyla beraber 12 tane ilticaya destek veren firma yayınlandığını bu firmaların 6 tanesi sadece İhlas Holding bünyesinde bulunan firmalar olduğunu dile getirmeye çalışmıştım. Türkiye’de en büyük dört TV’den bir tanesi olan TGRT yerine STV’yi, bir milyon dört yüz bin tirajı olan Türkiye Gazetesi yerine zaman gazetesini, Ülkenin en büyük finans kuruluşu olan İhlas Finans yerine Asya Finans’ı, dünyanın ilk 10 büyük haber ajansı olan İHA yerine Cihan haber ajansını, İhlas Eğitim Kurumları yerine FETÖ’nün okullarını, İhlas kargo yerine de Sürat kargoyu getirmek için İhlas Holding’in batırıldığını, Türk siyasetini şekillendirebilmek için de MHP’yi Sayın Dr. Devlet Bahçeli üzerinden kaset kumpaslarıyla saldırdıklarını kaleme almaya çalışmıştım. Dostum Sayın Metin Özer’in kaleme aldığı FETÖ MHP’yi neden karıştırmak istiyor başlıklı yazısı bunların bir ispatıdır. Sayın Özer’in kaleme aldığı yazıyı tekrar yayınlıyorum.     MHP'ye kurultay kararı çıkartan FETÖ’cü eski hakim, dün 8 yıl 1 ay 15 gün hapis cezasına mahkûm edildi.  Bu karardan yola çıkarak sizi biraz geriye götüreceğim. MHP’yi karıştırma girişimleri FETÖ’nün en sinsi planlarından birisiydi. MHP üzerinden operasyon çeken FETÖ, az kalsın Türk siyasetinin bütün dengelerini yerle bir edecekti. Peki neydi bu operasyon? Cumhuriyet kurulduğundan bu yana Türk siyaseti iki bloktur. Bir tarafta sağ, diğer tarafta da sol durur. Sağ tarafta; Milliyetçiler ve muhafazakarlar.  Sol tarafta ; Sosyal demokratlar ve bölücüler yer alır. Bunları günümüzdeki partilerle isimlendirmek gerekirse; Sağ tarafta : AK Parti, MHP, Saadet Partisi ve BBP. Sol tarafta : CHP ve HDP yer alır. Sağ blok yüzde 65, sol blok yüzde 35 oy oranına sahiptir. Zaman zaman şartlara göre oy oranlarında karşılıklı küçük oynamalar olsa da, Türkiye'nin seçmen profili budur. AK Parti’yi hükümetten uzaklaştırmak istiyorsan, bunu sol blokun yüzde 35 oyuyla yapamazsın. Peki ne yapman lazım? Bloktan bloka geçiş yaptırman lazım.  Kısaca; yüzde 65’ten yüzde 35’e aktarım yapman gerekir. İşte işin püf noktası burası. Sağ blokta; AK Parti’nin yüzde 45-50 bandında, MHP ve diğerlerinin yüzde 15-20 civarında oyu var. FETÖ’nün bütün hesabı; sağ bloktaki bu yüzde 15’lik oyu, sol bloka taşımaktı.  MHP’de çıkardıkları fitne ve fesadın altında bu hesap vardı. Hesap tutarsa; AK Parti hükümetten düşecek, CHP iktidar olacaktı. MHP iktidar ortağı yapılacaktı. HDP’de iktidarın gizli partneri olacaktı. Çoğunuzun ‘Hadi canım’ diyeceğiniz bu hükümet resmen kurulacaktı. Bu iddiama inanmayanlar; CHP, İYİ Parti, Saadet Partisi ve DP’nin oluşturduğu Millet ittifakına baksın.  Millet ittifakının gizli ortağı HDP değil miydi? Akşener ve MHP’den İYİ Parti’ye geçenler; ittifak kurdukları CHP’nin partnerinin HDP olmasına ses çıkardılar mı? Yooo, bilâkis memnun oldular. CHP – HDP ortaklığına itiraz etmeyen Meral Akşener MHP’nin başına geçseydi, bugün İYİ Parti ile yaptığı şeyi o gün MHP ile yapacaktı. Bu kahpe planın alt yapısı uzun sürede hazırlandı... AK Parti’yi yargı darbesiyle devirmeye çalıştılar, olmadı. Askeri darbeyle devirmeye kalkıştılar, o da olmadı. FETÖ, darbelerle deviremediği AK Parti’yi bu kez siyaseten devirmek için rezil bir plan yaptı. Bu hain planın önündeki tek engel Devlet Bahçeli idi. 2009 yılının sonlarıydı… Bahçeli ile ilk teması, FETÖ’nün ikinci adamı durumundaki Fatih Üniversitesi Rektörü Şerif Ali Tekalan kurdu. Fetullah Gülen haininin selamını getirdiğini belirtip, Bahçeli’yi Pensilvanya’ya davet etti. Bahçeli bu teklifi şiddetle reddetti. Tekalan, bazı örgüt üyelerinin MHP yönetiminde yer almasını istedi. Bu talebi Bahçeli’nin tepesini attırdı. Şerif Ali Tekalan’ı kovmaktan beter etti. Bu olaydan sonra Zaman Gazetesi ve Samanyolu TV’de Bahçeli aleyhinde haber bombardımanları başladı. Şerif Ali Tekalan haini o dönemde bir kez daha kapıyı çaldı. O görüşmede de olanlar oldu. Bahçeli Tekalan’ı, "Yayınlarınız böyle devam ederse ülkücü hareket ile karşı karşıya gelmeniz mukadderdir" diyerek azarladı. 2009’un sonu 2010’un başlarında gerçekleşen bu görüşmelerden tam bir yıl sonra, MHP’lilerin seks kasetleri patladı. Baykal’a yaptıklarını Bahçeli’ye yapacaklardı. Takip ettikleri Türkmen beyinin bir yamukluğunu bulamayınca, ekibine yöneldiler. MHP yöneticilerini yakın takibe alan FETÖ’cü polisler, aralarında dinî nikâhlı olanları bile gizlice görüntüledi. MHP’lilerin görüntülerini çeken FETÖ’cüler kurdukları naylon, “farklı ülkücülük” adlı sitede bu görüntüleri yayınladı. Yayınladıkları her kasetle Bahçeli’ye şantaj yapıp, istifa etmesi için haber yolladılar.  Kabul etmeyince, diğer kaseti yayınladılar. Bahçeli bütün bu baskılara karşı tek başına aslanlar gibi direndi. Koltuğunu da partisini de FETÖ’cülere kaptırmadı. MHP o günlerde seks kasetlerinin gölgesinde seçime girdi. Başına gelen FETÖ felaketine rağmen o seçimde yüzde 13 oyla, 53 milletvekili çıkarmayı başardı. Seks kaseti kumpası, FETÖ’nün MHP’ye ilk darbe girişimiydi. İşte tam o yıllarda, AK Parti’li Meral Akşener sürpriz bir şekilde MHP’ye katıldı. Yıllar yılları kovaladı… 2015’in sonlarında Akşener yine sürpriz bir şekilde MHP Genel Başkanlığı’na aday oldu. Bahçeli kendisini milletvekili adayı yapmayarak cezalandırdı, ardından da MHP'den ihraç etti. MHP’den atılan Akşener, FETÖ’nün hakimleri aracılığıyla MHP’ye yargı darbesi yapmaya kalktı. FETÖ’cü hakimler; hem Akşener’in ihraç kararını kaldırdı, hem de “kurultay yapılmalı” kararı verdi. O kararı verenlerden biri, yazının başında bahsettiğim eski Ankara Hakimi Burhan Yaz’dı.  Burhan Yaz, dava sırasında FETÖ’cü olduğunu itiraf etmişti. İlk başta bu olayı MHP’nin parti içi meselesi olarak gören AK Parti; MİT’ten gelen raporla FETÖ tehlikesini fark edince, karşı operasyon yaptı. Bu karşı operasyonla; hem MHP, hem de Türkiye çok büyük bir felaketten kurtuldu. Atlatılan Akşener olayı, FETÖ’nün MHP’deki ikinci darbe girişimiydi. Bahçeli’yi mahkeme yoluyla yıkamayınca, bu kez partinin içini boşaltma yoluna gittiler. MHP’lilerin bir kısmı, Akşener’le birlikte kurulan İYİ Parti’ye geçti. Peki!..  FETÖ’nün MHP ile derdi ne? FETÖ’nün derdi MHP ile değil, onlar AK Parti’nin peşinde. AK Parti’yi yönetimden indirip, iktidarı ele geçirme çabasındalar. Böylece hapisteki adamlarını da kurtaracaklar. Bu hesap için; MHP’nin yüzde 15’lik oyunu sağ bloktan alıp, sol bloka kaçırmaya çalıştılar. Bu yolla CHP’yi iktidara taşıyacaklardı. Bahçeli direnince bu kez partinin içini boşaltıp, yüzde 7-8 civarında milliyetçi oyu götürüp CHP’ye yamadılar. Son seçimde görüldü ki; MHP’den İyi Parti’ye geçenler, HDP’den hiç bir rahatsızlık duymadı. Allah’a çok şükür ki; FETÖ’nün CHP’ye taşıdığı MHP oyları seçimi kazanmalarına yetmedi. Şimdi aynı tezgahı yerel seçimde tekrarlayacaklar. Bu alçak tehdide karşı; AK Parti MHP'ye, MHP AK Parti'ye mecbur ve mahkumdur. İki taraf da sakın ola ayrık - gayrık düşünmeyeler. Birbirlerinin ufak tefek hata ve yanlışlarına bakarak, bu güzel ittifakı bozmayalar. Zaman ayrışma değil, birleşme zamanıdır. CHP; İYİ Parti ile MEŞRU; HDP ile GAYR-İ MEŞRU ilişki yaşıyor. Bakalım bu ilişkiden nasıl bir çocuk doğacak? Peydahlanacak bu çocuk; ata mı, ite mi benzeyecek? Bunu da doğumun gerçekleşeceği 31 Mart 2019 gecesi göreceğiz. Rabbim memleketimize; ata da ite de benzemeyen, vatanını ve milletini seven HAYIRLI EVLATLAR versin İnşaallah.. METİN ÖZER/ HABERVİTRİNİ
Ekleme Tarihi: 01 Aralık 2018 - Cumartesi
CEMALETTİN BEKTAŞ

FETÖ MHP'Yİ NEDEN KARIŞTIRMAK İSTİYOR?

İki gün önce değerli dostum Metin Özer’in habervitrininde kaleme aldığı ‘FETÖ MHP’yi neden karıştırmak istiyor’ yazısını paylaşınca yüzlerce eleştiri maili aldım. Neden bu yazıyı kaleme almışım. Okuduğunu anlamayan bir toplum haline geldik. Kaleme alınan yazının sonunda Sayın Metin Özer’in ismi ve haber sitesinin adı vardı ancak bu satırlardan çok kez FETÖ’nün devletteki kadrolaşmayı tamamladıktan sonra 28 Şubat kararlarıyla TSK’nın içerisindeki FETÖ’cüler tarafından FETÖ’nün halka indirildiğini, 28 Şubat kararlarıyla beraber 12 tane ilticaya destek veren firma yayınlandığını bu firmaların 6 tanesi sadece İhlas Holding bünyesinde bulunan firmalar olduğunu dile getirmeye çalışmıştım. Türkiye’de en büyük dört TV’den bir tanesi olan TGRT yerine STV’yi, bir milyon dört yüz bin tirajı olan Türkiye Gazetesi yerine zaman gazetesini, Ülkenin en büyük finans kuruluşu olan İhlas Finans yerine Asya Finans’ı, dünyanın ilk 10 büyük haber ajansı olan İHA yerine Cihan haber ajansını, İhlas Eğitim Kurumları yerine FETÖ’nün okullarını, İhlas kargo yerine de Sürat kargoyu getirmek için İhlas Holding’in batırıldığını, Türk siyasetini şekillendirebilmek için de MHP’yi Sayın Dr. Devlet Bahçeli üzerinden kaset kumpaslarıyla saldırdıklarını kaleme almaya çalışmıştım. Dostum Sayın Metin Özer’in kaleme aldığı FETÖ MHP’yi neden karıştırmak istiyor başlıklı yazısı bunların bir ispatıdır. Sayın Özer’in kaleme aldığı yazıyı tekrar yayınlıyorum.

 

 

MHP'ye kurultay kararı çıkartan FETÖ’cü eski hakim, dün 8 yıl 1 ay 15 gün hapis cezasına mahkûm edildi. 
Bu karardan yola çıkarak sizi biraz geriye götüreceğim.
MHP’yi karıştırma girişimleri FETÖ’nün en sinsi planlarından birisiydi.
MHP üzerinden operasyon çeken FETÖ, az kalsın Türk siyasetinin bütün dengelerini yerle bir edecekti.
Peki neydi bu operasyon?
Cumhuriyet kurulduğundan bu yana Türk siyaseti iki bloktur.
Bir tarafta sağ, diğer tarafta da sol durur.
Sağ tarafta; Milliyetçiler ve muhafazakarlar. 
Sol tarafta ; Sosyal demokratlar ve bölücüler yer alır.
Bunları günümüzdeki partilerle isimlendirmek gerekirse;
Sağ tarafta : AK Parti, MHP, Saadet Partisi ve BBP.
Sol tarafta : CHP ve HDP yer alır.
Sağ blok yüzde 65, sol blok yüzde 35 oy oranına sahiptir.
Zaman zaman şartlara göre oy oranlarında karşılıklı küçük oynamalar olsa da, Türkiye'nin seçmen profili budur.
AK Parti’yi hükümetten uzaklaştırmak istiyorsan, bunu sol blokun yüzde 35 oyuyla yapamazsın.
Peki ne yapman lazım?
Bloktan bloka geçiş yaptırman lazım. 
Kısaca; yüzde 65’ten yüzde 35’e aktarım yapman gerekir.
İşte işin püf noktası burası.
Sağ blokta; AK Parti’nin yüzde 45-50 bandında, MHP ve diğerlerinin yüzde 15-20 civarında oyu var.
FETÖ’nün bütün hesabı; sağ bloktaki bu yüzde 15’lik oyu, sol bloka taşımaktı. 
MHP’de çıkardıkları fitne ve fesadın altında bu hesap vardı.
Hesap tutarsa; AK Parti hükümetten düşecek, CHP iktidar olacaktı. MHP iktidar ortağı yapılacaktı. HDP’de iktidarın gizli partneri olacaktı.
Çoğunuzun ‘Hadi canım’ diyeceğiniz bu hükümet resmen kurulacaktı.
Bu iddiama inanmayanlar; CHP, İYİ Parti, Saadet Partisi ve DP’nin oluşturduğu Millet ittifakına baksın. 
Millet ittifakının gizli ortağı HDP değil miydi?
Akşener ve MHP’den İYİ Parti’ye geçenler; ittifak kurdukları CHP’nin partnerinin HDP olmasına ses çıkardılar mı?
Yooo, bilâkis memnun oldular.
CHP – HDP ortaklığına itiraz etmeyen Meral Akşener MHP’nin başına geçseydi, bugün İYİ Parti ile yaptığı şeyi o gün MHP ile yapacaktı.
Bu kahpe planın alt yapısı uzun sürede hazırlandı...
AK Parti’yi yargı darbesiyle devirmeye çalıştılar, olmadı.
Askeri darbeyle devirmeye kalkıştılar, o da olmadı.
FETÖ, darbelerle deviremediği AK Parti’yi bu kez siyaseten devirmek için rezil bir plan yaptı.
Bu hain planın önündeki tek engel Devlet Bahçeli idi.
2009 yılının sonlarıydı…
Bahçeli ile ilk teması, FETÖ’nün ikinci adamı durumundaki Fatih Üniversitesi Rektörü Şerif Ali Tekalan kurdu. Fetullah Gülen haininin selamını getirdiğini belirtip, Bahçeli’yi Pensilvanya’ya davet etti.
Bahçeli bu teklifi şiddetle reddetti.
Tekalan, bazı örgüt üyelerinin MHP yönetiminde yer almasını istedi.
Bu talebi Bahçeli’nin tepesini attırdı.
Şerif Ali Tekalan’ı kovmaktan beter etti.
Bu olaydan sonra Zaman Gazetesi ve Samanyolu TV’de Bahçeli aleyhinde haber bombardımanları başladı.
Şerif Ali Tekalan haini o dönemde bir kez daha kapıyı çaldı.
O görüşmede de olanlar oldu.
Bahçeli Tekalan’ı, "Yayınlarınız böyle devam ederse ülkücü hareket ile karşı karşıya gelmeniz mukadderdir" diyerek azarladı.
2009’un sonu 2010’un başlarında gerçekleşen bu görüşmelerden tam bir yıl sonra, MHP’lilerin seks kasetleri patladı.
Baykal’a yaptıklarını Bahçeli’ye yapacaklardı.
Takip ettikleri Türkmen beyinin bir yamukluğunu bulamayınca, ekibine yöneldiler.
MHP yöneticilerini yakın takibe alan FETÖ’cü polisler, aralarında dinî nikâhlı olanları bile gizlice görüntüledi.
MHP’lilerin görüntülerini çeken FETÖ’cüler kurdukları naylon, “farklı ülkücülük” adlı sitede bu görüntüleri yayınladı.
Yayınladıkları her kasetle Bahçeli’ye şantaj yapıp, istifa etmesi için haber yolladılar. 
Kabul etmeyince, diğer kaseti yayınladılar.
Bahçeli bütün bu baskılara karşı tek başına aslanlar gibi direndi.
Koltuğunu da partisini de FETÖ’cülere kaptırmadı.
MHP o günlerde seks kasetlerinin gölgesinde seçime girdi.
Başına gelen FETÖ felaketine rağmen o seçimde yüzde 13 oyla, 53 milletvekili çıkarmayı başardı.
Seks kaseti kumpası, FETÖ’nün MHP’ye ilk darbe girişimiydi.
İşte tam o yıllarda, AK Parti’li Meral Akşener sürpriz bir şekilde MHP’ye katıldı.
Yıllar yılları kovaladı…
2015’in sonlarında Akşener yine sürpriz bir şekilde MHP Genel Başkanlığı’na aday oldu.
Bahçeli kendisini milletvekili adayı yapmayarak cezalandırdı, ardından da MHP'den ihraç etti.
MHP’den atılan Akşener, FETÖ’nün hakimleri aracılığıyla MHP’ye yargı darbesi yapmaya kalktı.
FETÖ’cü hakimler; hem Akşener’in ihraç kararını kaldırdı, hem de “kurultay yapılmalı” kararı verdi.
O kararı verenlerden biri, yazının başında bahsettiğim eski Ankara Hakimi Burhan Yaz’dı. 
Burhan Yaz, dava sırasında FETÖ’cü olduğunu itiraf etmişti.
İlk başta bu olayı MHP’nin parti içi meselesi olarak gören AK Parti; MİT’ten gelen raporla FETÖ tehlikesini fark edince, karşı operasyon yaptı.
Bu karşı operasyonla; hem MHP, hem de Türkiye çok büyük bir felaketten kurtuldu.
Atlatılan Akşener olayı, FETÖ’nün MHP’deki ikinci darbe girişimiydi.
Bahçeli’yi mahkeme yoluyla yıkamayınca, bu kez partinin içini boşaltma yoluna gittiler.
MHP’lilerin bir kısmı, Akşener’le birlikte kurulan İYİ Parti’ye geçti.
Peki!.. 
FETÖ’nün MHP ile derdi ne?
FETÖ’nün derdi MHP ile değil, onlar AK Parti’nin peşinde.
AK Parti’yi yönetimden indirip, iktidarı ele geçirme çabasındalar. Böylece hapisteki adamlarını da kurtaracaklar.
Bu hesap için; MHP’nin yüzde 15’lik oyunu sağ bloktan alıp, sol bloka kaçırmaya çalıştılar.
Bu yolla CHP’yi iktidara taşıyacaklardı.
Bahçeli direnince bu kez partinin içini boşaltıp, yüzde 7-8 civarında milliyetçi oyu götürüp CHP’ye yamadılar.
Son seçimde görüldü ki; MHP’den İyi Parti’ye geçenler, HDP’den hiç bir rahatsızlık duymadı.
Allah’a çok şükür ki; FETÖ’nün CHP’ye taşıdığı MHP oyları seçimi kazanmalarına yetmedi.
Şimdi aynı tezgahı yerel seçimde tekrarlayacaklar.
Bu alçak tehdide karşı; AK Parti MHP'ye, MHP AK Parti'ye mecbur ve mahkumdur.
İki taraf da sakın ola ayrık - gayrık düşünmeyeler.
Birbirlerinin ufak tefek hata ve yanlışlarına bakarak, bu güzel ittifakı bozmayalar.
Zaman ayrışma değil, birleşme zamanıdır.
CHP; İYİ Parti ile MEŞRU; HDP ile GAYR-İ MEŞRU ilişki yaşıyor.
Bakalım bu ilişkiden nasıl bir çocuk doğacak?
Peydahlanacak bu çocuk; ata mı, ite mi benzeyecek?
Bunu da doğumun gerçekleşeceği 31 Mart 2019 gecesi göreceğiz.
Rabbim memleketimize; ata da ite de benzemeyen, vatanını ve milletini seven HAYIRLI EVLATLAR versin İnşaallah..

METİN ÖZER/ HABERVİTRİNİ

Yazıya ifade bırak !
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve bugun15.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.