Bu satırlarda çok kez kaleme almaya çalıştım eğer gelişmek ve büyümek isteniyorsa genç beyinlere imkân verilmesi gerek diye.    Buna en büyük örnekte siyasi partiler, sivil toplum örgütleri ve iş adamlarımız. İşveren mezara bacağını sallıyor, evladına imkân vermiyor; ne zaman elden ayaktan düşüyor işini yönetemiyor evladı işin başına geçiyor, evladı ülke ve dünya şartlarından uzak kaldığı için zihniyet değişmiyor ya işi aynı kalıyor veya batırıyor. Nesil aynı çark içinde dönüp durmakta. Sivil toplum örgütlerinde ve siyasi partilerde de aynı anlayış hakim.   Türk siyasetinde bu 2004’ten sonra değişmeye başladı. Bir nebze genç beyinlerin siyasete girme arzusunun önündeki engel kalktı. Yılların siyasetçilerine “ben de varım” anlayışı hakim olduğu gözlenmekte. Bu anlayışa iktidar partisi de ilk önce ayak uyduran siyasi partilerimizden biri.   2019 Mart’ta yapılacak yerel seçimlerde AK Parti’de kimin aday olarak gösterileceği de merak konusu idi.  Ben deniz de her yazı kaleme aldığımda “AK Parti belediyeyi kazanmak istiyorsa en güçlü adaylarının Sayın Deniz Kurt’un olduğunu, Sayın Deniz Kurt’un her partiden oy alabileceğini” savunanlardan biriydim. Kurt ailesinin Burdur siyasetinde bir etkisi olduğunu, Deniz Kurt’un ise hem ticari hayatında hem de sosyal alanda ağırbaşlılığı, efendiliği ile ön plana çıktığını, toplum tarafından bu şekilde algılandığını anlatmaya çalışmıştım.  Bu kaleme aldığım yazılar da diğer adayları etkisizleştirmek değil sadece tabanın sesini dile getirmekti. Bu yazılarıma üzülende kırılan da oldu. Hatta bizleri taraf gören de oldu! Her zaman savunduğum fikir:   “Bir ülkeye, bir ile, bir ilçe veya yöreye hizmet edilmek isteniyorsa kendini yetiştirmiş, toplum tarafından sevilen genç beyinlere ihtiyaç var! AK Parti cenahında da Sayın Volkan Mengi’nin il başkanlığında bir başarı yakalanmış durumda. Bu başarıyı taçlandırmak için güçlü bir adayla yola çıkılması gerekir”   Sonuç olarak Sayın Volkan Mengi eğer gençliğinin verdiği heyecanla milletvekilliği seçimlerinde koşturduğu gibi ekibini koşturabilirse, AK Parti’de oluşturduğu birlik beraberliği koruyabilirse, kucaklayıcı olursa Burdur belediye başkanlığını AK Parti’ye kazandırma şansı yüksek. Kazandırdığı zaman da Türkiye genelinde en güçlü il başkanlarından biri olarak karşımıza çıkar. Bu da Sayın Volkan Mengi’nin 2023’te yapılacak milletvekilliği seçimlerinde en güçlü adayların başında gelmesini sağlar.   Deniz Kurt’un belediye başkan adayları olması Sayın Mengi’nin Deniz Kurt’la kol kola siyasi yelpazede genç nesil olarak devam edeceğinin bir göstergesi olarak karşımıza çıkmakta. Sayın Volkan Mengi’ye il başkanlığı yarışında kendisine şu cümleyi kurmuştum:   “Sizlere bu memleketin ihtiyacı var; hizmet etmek ve başarılı olmak istiyorsanız Deniz Kurt gibi Mehmet Kaya gibi Birkan İş gibi kendini yetiştiren genç beyinlere ihtiyaç var. Kenetlenin, birlik ve beraberlik sağlayın, bir nesli heba etmeyin!”   Bu cümlem bütün siyasi partiler için de geçerli idi. Bunu Burdur’da CHP kendi içinde başardı. Artık bu memleketin kalkınması için genç beyinlere, siyasetçilere ihtiyacı var. Burdur’da kuru siyasetin ötesinde bu seçimlerde adayların topluma ne kadar dokunacağının, toplum yaşayışını ne kadar etkileyeceğin, nasıl projeler üreteceğinin konuşulacağı bir seçim geçireceğimizin bir göstergesi olarak karşımıza çıkmakta.   Bir sonraki yazımızda buluşmak dileği ile…