Bilimsel değerinin yanı sıra beyaz kumsalı, turkuaz rengi berrak suyuyla eşsiz doğa güzelliğine sahip 'Türkiye'nin Maldivleri' Salda Gölü, Çevre ve Şehircilik Bakanlığı'nca hazırlanan "Çevre Koruma ve Düzenleme Projesi" ile her açıdan korunmaya alındı.
Siyasi olarak birçok konuda eleştiri yağmuruna tutulsa da Salda Gölünde bir çalışmanın başlaması takdire şayandı… Yıllarca bakımsız mezbeleye dönen, bölgenin bir avuç yerel ve ulusal gazeteci arkadaşlarımızın “Türkiye’nin Maldivleri” diye başlık atması ile ülke gündemine oturdu. Sayın Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan’ın millet bahçesi yapılması talimatı ile çalışmalar başladı ve sona gelindi. Buraya kadar her şey yolunda gitmekte idi.
Yeşilova Belediye Başkanımız Mümtaz Şener ile bir sohbetimizde Yeşilova Belediyesi olarak yaz aylarında cumartesi - pazar günleri 3 bin araba girişi oldu. Şu anda herhangi bir ücret alınmadığını söylerken Salda gölümüzden altı aylık net gelirimiz 2 milyonun üstünde olduğunu Burdur genelinde en çok vergi veren Yeşilova birinci Burdur genelinde ise yedinci sırada olduk demesi dikkatimi çekmişti. Kendisine “neden ihaleye girip işletmeyi almadınız” soruma ise verdiği cevap ise; “sanki adrese teslim edilmişçesine girmemiz engellendi. Bırakın bizleri Burdur il özel idaremiz bile giremedi. Burdur’da bir müteşebbis giremedi. Kaça alındı, kaça verildi bilmem.” demesi olayın özeti olmuştu. Kendisine şu soruyu soramadım: “Bugün Burdur il özel idaresi kredi çekip yollara asfalt yapıyor, acaba Salda işletmesini alabilseydi krediye ihtiyacı olur muydu? Bugün sizler Yeşilova belediyesi olarak buranın işletmesini alabilseydiniz yatırım yapılan ve daha refah içinde bir ilçe olamaz mıydınız? Bir müteşebbis bu ihaleyi alsaydı Burdur’a katma değer olarak artısı olmaz mıydı?” sorusu soramadım…
Bu olay sanki İnsuyu mağaramızın ihalesine döndüğünün bir örneği idi. Yıllarca yeni bina ve çevre düzenlemesi ile milyonlarca masraf yapıldı. Önceki valilerimizden Sayın Şerif Yılmaz ve Hasan Şıldak’ın öğretmen evine yaptırarak yapılan masrafların bir çırpıda heba olması, sadece mağara giriş ücretleri bile yıllık verilen kiraların kat ve kat üstünde olması ve Ankara’dan bir işletmecinin sanki adrese teslim ediliyormuşçasına verilmesi akıllara millet bahçeleri ve turizme açılan yerlerimizin ihaleleri “birilerine peşkeş mi çekiliyor” algısı toplum hafızasında yer etti. Bu algıyı toplum hafızasından silmekte zor olsa gerek. Bizler sadece toplumdaki bu algıyı dile getirdik…
Bir sonraki yazımızda buluşmak dileği ile…