HÜDAPAR Genel başkanı Zekeriya Yapıcıoğlu, açıklamalarından anlıyoruz ki seçimlerde ister ittifak olsun ister ittifak olmasın Sayın Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ı destekleme kararı alınmıştır. HÜDAPAR Parti tüzüğünde ise devleti bölme ya da özerklik isteme gibi bölücü bir beyanda bulunmamaktadır. HÜDAPAR Kanunlara ve Türkiye Cumhuriyetin bütünlüğüne saygılı bir şekilde siyaset yaptıkları aşikâr bir gerçekliktir. Hizbullah ile anılmasını HÜDAPAR’ı değersizleştirme çabalarından öteye gitmeyecektir. Fakat siyasetin kirli oyunlar ile çevrildiğini bilmekteyiz. Cumhur İttifakı ile anlaşmadan önce HÜDAPAR’a 6’lı masa tarafından birlik olma teklifinin gittiğini ancak HÜDAPAR’ın bunu reddettiğini bilmekteyiz. Yani altılı masanın ulaşamadığı eti mundar etme çabası trajikomiktir.
Neden HÜDAPAR üzerine gidilmekte ve şeytanlaştırılmaktadır?
1)Doğu ve Güzey Doğuda 1.5 milyonun üzerinde olan seçmen kitlesine hitap eden HÜDAPAR, HDP’ye oy veren muhafazakâr seçmen üzerinde etkili olmasından,
2) 40 yıldır binlerce şehit verdiğimiz bebek katili ve ABD uşağı PKK örgütü ile mücadelede bir ivme yakalandı ve Osmanlı’da olduğu gibi ileri karakol stratejisine geçildi. Nereye kaçarsalar kaçsınlar takip et ve yok et anlayışı ile bir başarımız arttırıldı,
3) Sırtımızı YPG/PKK dayadık, Terörist başı aponun heykelini dikeceğiz gibi söylemlerde bulunanların desteğini almak için düşmanlaştırılmış bir partiye ihtiyaç vardı. Bu da Doğu ve Güneydoğu bölgesinde sözü geçen HÜDAPAR olarak ilan edildi.
HDP, Türkiye’nin bölünmez bütünlüğüne ve ulusuna saldıran kanayan bir yaradır. CHP’li Aytuğ Atıcı yaptığı bir televizyon programı açıklamasında HDP’nin, CHP içinden çıktığını en sonunda itiraf etmiştir. Ülkemizin bölünmez bütünlüğüne karşı olan bölgesel özerklik isteyen, ABD’nin çıkarlarına hizmet eden bir örgütün siyasi yapısı olan HDP, Türkiye Cumhuriyeti Meclisinde yediği tabağa pisleyen bir oluşum olarak karşımıza çıkmaktadır. HDP’nin patronu Kandil’in açıklamalarına kulak kabartırsak yapılacak bir ittifak özerklik istemiyle sona erecektir. Yani Kandil CHP ile ittifak yapılmasının karşılığında özerklik isteyeceğini açıkça duyurmuştur. Şimdi Sayın Kemal Kılıçdaroğlu’na sormak gerekmektedir. Sadece %6, %7 oy için özerklik sözü vermeye değecek midir? ABD YPG/PKK terör örgütüne verdiği desteği bir üst basamağa çıkartarak helikopter sağlaması düşündürücüdür. HDP’nin desteğini almadan seçimleri kazanamayacağını düşünen Kemal Kılıçdaroğlu işini şansa bırakmak istememekte olacak ki Doğu ve Güneydoğuda söz sahibi HÜDAPAR’ın şeytanlaştırılmasını desteklemektedir.
CHP içindeki kenetlenme Meral Hanım’ın masayı terk etmesi ve ardından tekrar geri dönmesiyle bir nebze sekteye uğramış olsa da tarihinde bu kadar sıkı bir kenetlenmeye şahit olmamıştır. Tarihin kenetlenmesini içten tarumar edebilecek bir anlaşma HDP anlaşması olacaktır. CHP seçmenin büyük bir kesimi Terör Örgütün siyasi uzantısı HDP’yi kabul etmemektedir. Sayın Kılıçdaroğlu Cumhurbaşkanı olmak istiyorsa önce üzerindeki yükü atması gerekmektedir. Başdanışman olan Ünal Çeviköz, Sezgin Tanrıkulu gibi siyasi figürleri partide tuttuğu müddetçe iktidara gelme imkânı yoktur. Bu halk Sayın Kılıçdaroğlu’nun aslına gerçek sosyal bir demokrat yapıya bürünmesini beklemektedir. HDP gibi terörle iktisatlı partiden, dün çapsız dediği Ahmet Davutoğlu’ndan, Söylenmedik sözü bırakmadığı Gültekin Uysal’dan, Madımak Otel yangınından sorumlu tuttuğu Temel Karamanoğlu’ndan ve Ekonomiyi bitirdi dediği Ali Babacan’dan oluşan bir ittifakı kimse ciddiye almayacaktır. Kılıçdaroğlu’ndan, CHP tabanı şunu beklemektedir; Her parti kendi amblemiyle girsin, kim ne kazanacaksa kazansın CHP’de kendi gücünden taviz vermeden, kendi politikaları ile yerelde milletvekilliğinden en çok oyu alabilecek adaylarla girmesi seçmenin beklentileri arasındadır.
Sonuç olarak bir kurtla yavrusunun hikayesi ile bitirelim. Kurt yavrusuna yavrum bu koyun eti lezzetlidir bu da çoban dayağı acıdır der. Yavru annesine sorar; bu bize benzeyen nedir deyince yavrum buda bizlere benzeyen içimizdeki hainlerdir sen sen ol onlara inanma der. Yani bu ülkede hainlerinden onun bunun çocuklarından kurtulamadığımız sürece içimizde bulunan devşirme Türkiye Cumhuriyeti düşmanlarından arınmadığımız sürece bizler iflah olmayız.
Bir sonraki yazımızda buluşmak dileği ile…