Siyasi partilerin gösterdiği adayları değerlendirirken her parti kendisini favori görmektedir.  Seçmenin nabzına bakıldığında ise hiçte öyle gözükmemektedir. Seçmenin davranışı incelendiğinde kim seçilirse seçilsin bir gün işimiz düşerse açılacak bir kapının olması kendilerince yeterli görülmektedir. Bu sebeple seçmen şimdilik her adaya mavi boncuk dağıtmaktadır. Seçmenin anlatım tarzına göre iki ana parti üzerinde yoğunlaşıldığı görülmekte. Bir tarafta AK Partinin  20 yıldır yıpranmışlığı ve ekonomik sorunları boğuşan bir Türkiye diğer taraf ise Türkiye’nin dış politikası ile sorunları olduğu PKK ve HDP ile seçimi kazanmaya çalıştıkları eski HDP Milletvekili Sırrı Sakık gibi isimlerin “yüz yıllık cumhuriyeti yıkacağız, Apo’nun artık serbest kalması gerekiyor, Selahattin Demirtaş’ın ve Osman Kavala’nın dışarıya çıkması gerekiyor, PKK ve FETÖ tutuklularının serbest kalması gerekiyor” gibi cümleler kurmasına rağmen kazanmak için bunları hazmeden ve bu söylemleri kabul eden  CHP ve İYİ Parti bulunmaktadır. AK Parti adayına bakıldığında ise 1. sırada Âdem Korkmaz’ın aday yapıldığı gözükmektedir. Kendisine canlı yayında aylar önce sorduğum aday mısınız, isminiz geçmekte dediğimde verdiği cevabı, “ben hiçbir görevden kaçmadım görev istenmez verilir” olmuştu.  Âdem Korkmaz’ın birinci sıra gösterilmesinde Gölhisar’ın eniştesi olan Numan Kurtulmuş faktörünün ön plana çıktığı algılanmakta ve sokakta konuşulmaktadır. Mehmet Akif Ersoy üniversitesinin eski rektörü olan Âdem Korkmaz’a ilk tepki AK Parti Gençlik Kolları Başkanlığı yapan daha sonrada milletvekilliği aday adayı olan Belkız Can’dan geldi. Belkız Can, “ben gençlik kolları başkanı iken randevu talebimize bile cevap vermediniz ben deniz oraya sayın cumhurbaşkanımızın talimatı ile gelmiştim fakat siz randevu dahi vermemiştiniz şimdi siz hangi tabandan oy almayı düşünüyorsunuz ki aday adaylığına müracaat ettiniz” demesi Korkmaz’ın ilk şoku oldu. Korkmaz için sokakta ve toplumda AK Parti tabanında hiç karşılığı olmadığını, sayın Korkmaz’ın Üniversite ayağında birkaç kişiye tabii olduğu, sadece Isparta ayağını yıllarca canlı tuttuğu, kendi ilçesinde dahi karşılığı olmadığı, Burdur esnafının ve Burdur ekonomisinin bitme sebebi olduğu, akademisyen bir hocanın reklamcıya gelerek bir isimlik bile yazdıramadığı konuşulmaktadır.  AK Partili seçmenin söylemi ise bizler yılarca gecemizi gündüzümüze katarak çalıştık karşımıza böyle isim çıkarıldı. 2019 yılında Belediye Başkanı Adayımız olan Deniz Kurt’u neden göstermediniz? Hadi Deniz Kurt’u göstermediniz peki Burdur’a ve AK Parti teşkilatına hizmet etmiş İl Başkanlığı yapmış olan sayın Volkan Mengi’yi neden göstermediniz?. Yıllarca CHP Belediyesi ile mücadele eden bir il başkanını gözden çıkarmak doğru mu? Serzenişleri AK Parti seçmeni tarafından giderek yükselmektedir. AK Partinin küskün seçmeni sokakta dillendirildiği gibi Yeniden Refah Partisine kayıp kaymayacağını zaman gösterecektir. Öte yandan tüm tepkilere rağmen AK Partinin ölüsü bile bir milletvekili çıkarmaya yeter gözüyle bakılmaktadır. CHP’de aday gösterilen aday İzzet Akbulut ise Burdurlu seçmen gözünde, “Yıllarca il başkanlığı yapmış ancak hiçbir siyasi mücadeleye girmeyen CHP’li Belediye başkanını yalnız bırakan isim olarak eleştirilmektedir.” Akbulut’un Kozağaçlı olması, Burdur da Kozağaçlıların hatıra sayılır bulunulması bir artı oluşturduğu seçmen tarafından dillendirilmekte.  CHP seçmeninde ikiye bölünme olur mu Korkusu tabandan duyulan ses olarak yükselmekte. HDP ile ittifak kurulması CHP seçmeni ve İYİ Parti seçmenin sandıkta sürpriz yaşatır mı bekleyip göreceğiz. Kılıçdaroğlu’nun Deva Partisinden Sadullah Ergin’i CHP’nin oy deposu olarak gözüken Çankaya’dan aday yapılmasını seçmen gözünde büyük tepki çekmiştir. CHP Seçmeni Ergin için, “bu adam adalet bakanı olduğunda Atatürkçülere kurulan tüm kumpasların baş aktörüdür” söylemi hâkim olmakta. Sandıkta genel olarak sorun yaşanır mı? Bilinmez ancak sayın Akbulut kesin milletvekili olarak bakılsa da CHP tabanında keşke birinci sıraya Hülya Gümüş’ün ismi olsaydı en azından Bucak kanadının oyunu ikiye katlar ve birinci parti çıkardık serzenişlerini duyulmakta. İYİ Partide Faruk Erkan’ın milletvekili olup olmayacağı genel merkezin tutum ve davranışlarına bağlı görülmekte. İYİ parti siyasi konjektörde masadan neden kalktı? Neden geri döndü gibi soruları topluma anlatmadan İYİ Parti’yi zor günler beklediği görülmekte. İYİ Parti için 2018 yılı seçimlerinde CHP’den gelen emanet oylar bir daha gelir mi soruları sorulmakta. Siyasi partiler içinde en erken sahalara inen aday olarak bilinen Faruk Erkan sandıkta meyvelerini toplayabilecek mi bilinmez. Erkan eğer parti içinde bütünlük sağlar ve toplumda yeniden karşılık bulabilirse İYİ parti kesin milletvekili çıkartır gözüyle bakılmakta. Seçmen gözünde de sanayici olması, siyasi didişmelerden uzak durması, ikili polemiklere girmemesi hanesine artı puanlar yazdırmaktadır. İsmiyle güçlü aday olan Faruk Erkan’a rağmen HDP ittifakına kızan İYİ Parti seçmeni CHP’ye mi yoksa AK Partiye mi kayacak zaman gösterecektir. MHP’den aday olan Servet Olpak’ın eğitimci ve bürokrat olması seçmen gözünde artı değer görülmektedir. Yıllarca AK Partiden Gölhisar İbecik Belde Belediye Başkanlığı yapmış olması, Burdur’un ilçe ve köylerine kadar tüm aksaklıklarını yakınan bilen isim olması hanesinde artı değerler olarak görülmektedir. MHP rüzgârı Burdur’da kuvvetli estiğine hem diğer partililer hem de vatandaşlar şahit olmaktadır. Olpak’ın birde seçmen gözünde mağduriyet yaşatıldığı konuşulmaktadır.  Geçmiş zamanın Burdur Valisi Şerif Yılmaz’ın (İl Özel İdare Genel Sekreterliğinde Vali Bey’e bağlıdır) eski AK Parti milletvekili olan Reşat Petek’in yanında gözükmesi buna da Bayram Özçelik’in müdahale ederek Olpak’ı görevden aldırması Olpak’a mağduriyet yaşatıldığı seçmen gözünde dillendirilmektedir. Sokakta konuşulan tek bir eleştiri ise, “MHP’nin Bucak kanadından bir aday çıkarmaması” söylemleri olmaktadır. Sonuç olarak bakıldığında seçmen gözünde her partinin birer milletvekili çıkaracağı algısı oluşmuş durumdadır. Şimdilik her parti kendini şanslı görüyor olsa da bunu zaman gösterecektir. Siyasi parti liderlerinin toplumu ikna etme çabalarını ve performanslarını görmeden erken yorum yapmak gerçekçi olmayacaktır.  Yerelde adaylar bazında şu anda en iddialı siyasi konjonktüründe verdiği rüzgârı arkasına alan partinin MHP olduğu ve MHP devletin sigortası olarak konuşulmaktadır. AK Partinin küskünleri MHP’ye mi yoksa Yeniden Refah Partisine mi kayacaktır bunu da 14 Mayıs gecesi gösterecektir. Bir sonraki yazımızda buluşmak dileği ile.