Türkiye gündemi 31 Mart yerel seçimlerine odaklanırken, kimi intibak yasasını çıkarmayıp, emekliyi 10 bin liraya mahkum ederek oy verdiğine pişman etsin, kimi partililer de kendi belediye başkanlarını ezdirsin, kimisi de çıkarları için partisine hainlik yapsın, kimileri de Sayıştay denetlemesinden kurtulsun…
Bizler ise bugün gözlerimizi eğitim konusuna çevirerek bir avuç öğrencimizin başarısından ve sahipsiz kalmalarından bahsedelim. Burdur Mesleki ve Teknik Anadolu Lisesinin 2021 yılında üretilen, Türkiye’de ilk olma başarısını yakalayan elektrikli formula 1 yarış arabasının neden üretilmediğini sorgulayalım.
Burdur Mesleki ve Teknik Anadolu Lisesinin öğrencileri ve hocalarının girişimleri ile Türkiye’de bir ilki başararak elektrikli formula 1 aracını yapıp, Türkiye’ye örnek olma başarısını yakalamışlardı. Bu başarının altında Burdur Ticaret ve Sanayi Odası Başkanı Yusuf Keyik’in maddi yönden katkısı büyüktür. Burdur eğitim kenti olarak bilinmekte ve Burdur halkının söylemiyle son on yılda kimin eli kimin cebinde olduğu bilinmemekte, ancak bir el var ki eğitimin çanına ot tıkadı. Eğitim kentinde böyle bir düşüncenin oluşması da üzücü olmuştur.
Sormak gerekirse elektrikli formula 1 aracını yapan öğrencilerin ve hocalarının kendilerini geliştirmeleri adına Avrupa ülkelerine gönderilerek fabrikalarda neden eğitim verilmedi?
Peki bu öğrenciler ve hocalarına bu girişimlerinden dolayı bir ödül veya belge verildi mi?
Okul müdüründen Milli Eğitim Müdürlüğüne ve Milli Eğitim Bakanlığı’na varıncaya kadar bu genç beyinlere ne kadar sahip çıkıldı?
Sormak gerek, bu gençler ve hocalarımız bu projeyi ürettikleri zaman bu projenin üzerinden kimler nemalandı?
Sormak gerek, Türkiye’deki muadil okullara kaç tane araç göndererek okulun eğitimde aldığı mesafenin gururunu yaşattırdı.
Sormak gerek, formula 1 araç üretilirken hedef kaç tane üretmekti ve Sanayi Odası’ndan başka Milli Eğitim Bakanlığı’nın veya okulun ne kadar katkısı oldu?
Sonuç olarak bakıldığında öğrenciler ve hocaları Türkiye gündemine oturacak bir proje üretiyor, yaygın basında dahi çıkıyor fakat sahipsizlikten çöpe atılıyor ve bizim milli eğitim alanında mülki idarecilerimizde bu projenin kaybolması için elinden geleni yapıyor. Bu çocuklarımıza sahip çıkılsaydı acaba daha başka projeler üretemez miydik? Bir dostumun söylediği gibi “eğitime siyaset karıştı, eğitim bitti liyakat sahibi olanlar göreve gelmiyor, partilere sadakati olanlar göreve geliyor.” söylemi toplumunda canına tak ettiğinin bir göstergesi olsa gerek…
Bir sonraki yazımızda buluşmak dileği ile…