ABD’nin yıllarca söylediği ‘’PKK’ya yardım etmiyorum’’ safsatasını, yıllarca bu
ülkede iktidar olan bütün partiler ve muhalefet dinledi. Avrupa ülkelerinde
PKK’yı besleyen ülkelere sadece serzenişten öteye gitmeyen bir dil geliştirildi.
Sonuç olarak bakıldığında ABD ve Avrupa ülkelerinde yıllarca hasta adam olarak
baktıkları Türkiye’yi darbeler, muhtıralar ve besledikleri örgütlerle Türkiye’nin
40 yılını heba etti. Tabi buna birde Rusya’nın çanak tutmasını inkar etmemek
lazım. Türkiye’nin başına bela edilen PKK gerçeği de var. Bir de bu örgütün siyasi
partisi var. Sayın Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın açık açık söylediği bir
konu da şu; ABD ve siyam ikizi olan İsrail’in önce Irak, Suriye ve Lübnan daha
sonrada Türkiye sınırlarına yanaşarak, Türkiye’yi bir elli sene daha parçalanma
durumuna getirmek istemeleri ve bunu da vekalet örgütleri ile Türkiye etrafında
terör koridoru kurarak başarmayı amaçlamalarıdır.
İsrail’in önce Gazze’de şimdide Lübnan’da, binlerce çocuk ve kadın demeden
öldürmesi, sözde kendi güvenliğini sağlamaya çalışması ve bunun yanında çoğu
dünya devletleri de ABD’nin uşaklığını yaparak bu soykırıma çanak tutup önünü
açmışa benziyor.
ABD’nin seçim sürecine girmesi, kukla bir başkan olarak Joe Biden’in görevde
olması, soykırımcı Netanyahu’ya imkan vermiş durumda. Her fırsatta dile
getirilen ‘’İsrail’in arkasındayım’’ söylemi de Netanyahu’yu şımartmış durumda.
Sonuçlar ışığında, Türkiye’nin Suriye ve Irak’ta olaylara hakim olması;
Suriye’de Beşar Esat’la anlaşarak ABD’nin Suriye’deki elini kolunu bağlayıp,
Suriye’den çıkmasını sağlamak ve Türkiye üzerinde vekalet savaşları yapan
Siyonist ve ABD uşaklarına imkan verilmemesi gerekmektedir. PKK ve YPG gibi
örgütlerin Suriye ve Türkiye üzerinde oyun kurmaması, bu örgütlerin bertaraf
edilmesi gerektiğini ortaya koymaktadır. Milli savunma sanayimizin acilen gece
gündüz faaliyet göstererek önemle lazım olan uzun menzilli süper sonik
füzelerin ve Sayın Cumhurbaşkanının söylemi ile çelik kubbe projelerinin de
faaliyete geçmesi gerekmektedir. İsrail olmadan ABD olmaz; ABD olmadan İsrail
olmaz. İsrail Siyonizm’inin ‘’vadedilmiş topraklar’’ olarak bakıldığı bölge,
Osmanlı yurdudur. Türkiye’nin yıllar sonra bunun farkına varması da büyük bir
başarıdır.
Sonuç olarak bakıldığında; Sayın Dr. Devlet Bahçeli, TBMM’nin açılışında
DEM ve diğer siyasi parti liderleri ile selamlaşması ve el sıkması, devlet olarak
Türkiye’de dış siyaset ile iç siyasetin ayrı olduğunu, bu mihvalde çevremizde
bulunan ateş çemberinin önemine dikkat çekmek için önemli bir girişim olarak
bakmak gerek. CHP genel başkanı Sayın Özgür Özel’in gurubunda bazı vekillerin
açılışa katılmaması, bazı vekillerinde katılıp ayağa kalkmaması, Cumhurbaşkanı
makamına yapılan bir terbiyesizlik olarak algılandı. Sayın Özel’in tutumu,
özlenen bir davranış olup bu hareketle de bir ana muhalefet lideri olarak takdir
topladı.
Bir sonraki yazımız da buluşmak dileği ile...