Ofise gelir gelmez personelin “Abi ‘pelikan’ dosyası diye bir saçmalık gelmiş, okur musun” demeleri gerçekten beni şaşırttı çünkü bir önceki yazımızda bunların kim olduğunu bildiğimi ve gayelerinin ne olduğunu anlatmaya çalıştım. Bakın biraz aklı olan, beyni olan bir insanın yazdığı cümleye dikkat etmesi lazım! Sözde bana da atıfta bulunmuş; neymişim, Alevi imişim,  bakın, Alevilik nedir bilmem. Alevilik; Hazreti Ali’yi yani Resulullah’ın damadını sevmekse evet aleviyim, yok İslam’da sonradan çıkma hurafe inancı ise asla inanamam, yani ehlisünnet ve cemaat itikadına bağlıyım. Ha bir parantez daha açalım; Ben Amasya’nın Taşova ilçesinin Alpaslan kasabasındanım. Kasabanın adı Alpaslan’dır, sebebi de Alpaslan Gazi’nin seyislerinden Seyit Nurettin’in kasabamıza yerleşip, halka irşatla uğraşmıştır, elhamdülillah bizlerde onların soyundanız ve Osmanlı âlimlerinden Büyük Veli Ali Osman efendinin talebelerindendir atalarımız.  Şükrederiz ki Allah-ü Teâla böyle bir nesilden biri yarattığı için. Şimdi gelelim “Burdur Pelikan-2” dosyasını hazırlayan zevata. Birazcık araştırma yapsaydı bu hataya düşmezdi yani saçmalamazdı, bana “Bu adam alevi” demezdi. Burdur’da bana “Aleviymiş” diyen,  belediye başkanını arayan ve yaptığım bir haberin twitlenmesini kaldırmasını isteyen geri zekâlıyı da biliyorum. “İhlas Holding’den neden atıldığımı” sormuş. Dedim ya bir insanda akıl olmayınca bu kadar olur. Ben İhlas Holding’den emekli olduktan sonra 7 sene daha çalıştım, rahmetli Enver Ören hakkın rahmetine kavuşuncaya kadar çalışmaya devam ettim, en azından bunu bilirdi. Sonuç olarak bu sözde pelikan dosyasını yayınlayan zevatın sadece kulaktan duyma bile olmayan hayal ürünü bir sürü iftiralardan ileri gitmiyor. Bunun altında devletin paralel yapı ile mücadelesinin yakında beklenen paralel yapıya yapılacak bir operasyonda hedef şaşırtmak olsa gerek. Devleti ur gibi saran bu yapı; iktidar partisi olan AK Parti’nin içine yerleşip, paralelci yaygaralarıyla kendilerini kamufle ettikleri, paralelin kendisinin yaptığı bilinmekte.  “Burdur Pelikan-2” dosyasında yazdıkları metni okuyunca kendilerini de yazıp hakaret ederek paçayı kurtarmaya çalıştıkları gözükmekte. Ortalığı karıştırmak, bir Müslüman’a iftira atacak kadar ileri giden, imandan çıkmak uğruna kendilerine hakaret ve küfür edecek kadar alçalan insanlardan ne beklenir! Bu toplumun kendilerini bildikleri halde bilinmiyormuş havalarına girerek bunları yazmaları düşündürücü! Yıllarca paralel yapıya hizmet eden 17-25 Aralık’tan sonra sözde paralel yapıya karşıymış gibi Ak Parti içerisinde çöreklenmeye çalışan bu zevatların şimdi de kaybettikleri koltuklarını kapmak için ve koltuklarını korumak için sağa sola çamur atmaları bu karakterdeki insanlar için bu iftiralar normaldir. Bir sonraki yazımızda buluşmak dileği ile…