Bir insan düşünün ki egosunu yenmiş olsun. İnsan egosunu yenmek için ya çok tecrübeli olacak ya da o konuma gelebilmesi için çok çalışacak. Kalbinde halis bir ahlak olacak. Yoksa nefis şeytandandır, “Ben” demekten insanı alıkoymuyor.   Bugünkü siyasette artık insanları “Ben” demekten, egosunu tatmin etmekten ileri gitmiyor. AK Parti kurulurken tüzüğünde 3 dönem şartı getirmesi, koltuk sevdalılarının siyaset anlayışının bir nebze önüne geçti.  Yani seçilen milletvekili kendini ölünceye kadar vekil görmekten alıkoydu. Siyasi yaşantısı boyunca “ben hizmet etmezsem vatandaşın yüzüne nasıl bakarım” anlayışına hakim oldu. Bu AK Parti için bir kazanç, diğer partiler için örnek oldu ve ülke kazandı. Ancak bu kadar kazancı bir de heba etmek isteyen ahtapotlar türedi. Bu diğer partilerde olsa tüzükleri gereği anlaşılacak, ancak bu durum AK Parti’de olunca dikkat çekmeye başladı. Bir önceki yazımızda “Burdur kendi içinden bir vekil bekliyor. Nüfusu Burdur’da olup da Burdur’a uğramayan, sadece seçimden seçime Burdur’a uğrayacak aday istenmiyor” konusuna örnekler vererek dile getirmeye çalıştım. Burdur için Burdurlu milletvekilinin kendi içinden olmasının önemini aktarmaya çalıştım. Bu yazım bazı AK Parti’nin içindeki ahtapotların zoruna gitmiş ki hakarete varacak derecede eleştiri aldım.  Çünkü; bunların milletvekilliği adaylığından Burdur’un zarar göreceğine inanan halkın beklentilerini yazmaktan.  Zaten DYP ve ANAP bu yüzden tarih sayfalarından silinmedi mi! Bu halk milletvekili transferlerini futbolcu pazarı gibi hafızalarına kazıdı. İster sevelim, ister sevmeyelim bugün AK Parti bu ülkede yaşayan halkın neredeyse yüzde elliye yakınının oyunu alıyor. Bu halk bu iktidardan da hizmet bekliyor ve seçtiği vekilin elini sıkmak, en azından ayda bir görmek, derdini anlatmak, kendi egosunu tatmin etmek istiyor. “Ben vekille selamlaştım, çay içtim derdimi anlattım”  vs... demek. Ne zaman partiler; karar vericiler kendi yandaşlarını aday sıralamasına halkın beklediği, değer verdiği, saygı duyduğu, “bu kişi bizden” dediği,  hizmetini gördüğü değil de, merkezden halkından kopuk kişileri aday göstermeye başladığı zaman, tarihten silinmişlerdir. Bunun örnekleri de, siyasi partiler de var. Hükümet olma değil de “sadece TBMM’de grubumuz olsun yeter” anlayışında marjinal bir görüntü vermişlerdir. Tarihten gelen hataları inşallah AK Parti’deki ahtapotlar da tarihteki örnekleri gibi siyasete hakim olmazlar. Halkın yüzde elli ile benimsediği AK Parti, az önce yazdığım DYP ve ANAP gibi tarihten silinip gitmesin. Burdur’da da acı bir örnek de olsa Hami Yıldırım örneğini AK Parti kendi içinde yaşadı. Bir daha aynı hataya düşeceğini düşünmek ahtapot siyasetçilerinin hayal unsuru olsa gerek.