CEMALETTİN BEKTAŞ
Köşe Yazarı
CEMALETTİN BEKTAŞ
 

MHP’DEKİ İÇ ÇEKİŞME VE REFERANDUMA BAKIŞ AÇISI

Kim ne yorum yaparsa yapsın bu anayasa değişikliği Sayın Abdullah Gül’ün cumhurbaşkanlığı seçimlerinde başladı, yani 367 garabetini çıkaranlar başlattı. Parlamenter sistemde zaman zaman tıkanan sistemin çalışması için önce “Cumhurbaşkanını halk seçsin” denilerek bu yol açılmış oldu. Ülkenin etrafını çevreleyen ateş çemberinden iktidar partisinin bocaladığını gören MHP bu yolu açmış oldu. Doğum sancıları çeken ülkenin doğumdan sıhhatli çıkılması için bir nevi iktidar partisine “Arkanda ben varım,  ülkeyi bu kaos ortamından çıkar” dedi. Sayın Bahçeli’nin bu şekilde davranması bir erdemlik, devlet sevdalısı gibi görülse de kendi partisinin içinde homurdanan muhalefetin de önünü alamadı. Yani devletin önünü açmak için verdiği destek kendi partisinde sıkıntılı olmaya başladı.   Ülkenin iki kutuplu yapıya girdiğini gören Bahçeli, iyi bir manevra ile ülkede söz sahibi olurken pusuda bekleyen muhalefeti de ayaklandırmış oldu. Ancak şunu da unutmamak gerek:  tarihte ana eksenden kayıp kurulan partilerin hiçbiri iktidara gelememiş, eriyip gitmiştir!   Genel eğilim olarak bu referandumda “evet” çıkacağı gözükmekte yani erken bir seçim olmazsa 2019’da partili bir cumhurbaşkanımız, dışardan atanmış bakanlarımız olacak başbakanlık sistemi ortadan kalkacak. Seçime gidildiğinde de ilk turda yüzde elliyi geçecek bir parti de gözükmüyor. İkinci turun olması yüzde yüz gibi, eğer seçimlerde partilerin ortak bir adayla çıkmaması halinde bu referandumu destekleyen iki parti var. Bir tarafta AK Parti ve MHP, diğer tarafta da CHP ve diğerleri ayrıca PKK ile özleşmiş HDP. O zaman ikinci turda eğer; AK Parti ile MHP anlaşırsa yıllardır devlet kademelerinde ve bürokraside dışlanan ülkücüler bu oluşumda fayda sağlayacak. Tabi AK Parti yıllardır ülkücü camiayı dışlamasını bir alışkanlık haline getirmediyse! Diğer tarafta da CHP eğer sağın oylarına da talip olup, iyi bir aday çıkarıp solu da toplayabilirse bu da muhalefet alışkanlığından iktidar olmayı unutan CHP’nin işine gelir. Bu varsayımları iyi okuduğunu zannettiğim Sayın Bahçeli bir nevi iyi bir manevra yaparak ülke siyasetine yön veren bilge kişi konumuna geldi. Her ne kadar iç muhalefetin artık partiye dönme gibi bir girişimden, partileşme yolunda ilerse de bu da ülke konjonktüründe başarılı bir girişim olarak gözükmüyor!   Bir sonraki yazımızda buluşmak dileği ile…
Ekleme Tarihi: 20 Şubat 2017 - Pazartesi
CEMALETTİN BEKTAŞ

MHP’DEKİ İÇ ÇEKİŞME VE REFERANDUMA BAKIŞ AÇISI

Kim ne yorum yaparsa yapsın bu anayasa değişikliği Sayın Abdullah Gül’ün cumhurbaşkanlığı seçimlerinde başladı, yani 367 garabetini çıkaranlar başlattı. Parlamenter sistemde zaman zaman tıkanan sistemin çalışması için önce “Cumhurbaşkanını halk seçsin” denilerek bu yol açılmış oldu. Ülkenin etrafını çevreleyen ateş çemberinden iktidar partisinin bocaladığını gören MHP bu yolu açmış oldu. Doğum sancıları çeken ülkenin doğumdan sıhhatli çıkılması için bir nevi iktidar partisine “Arkanda ben varım,  ülkeyi bu kaos ortamından çıkar” dedi. Sayın Bahçeli’nin bu şekilde davranması bir erdemlik, devlet sevdalısı gibi görülse de kendi partisinin içinde homurdanan muhalefetin de önünü alamadı. Yani devletin önünü açmak için verdiği destek kendi partisinde sıkıntılı olmaya başladı.

 

Ülkenin iki kutuplu yapıya girdiğini gören Bahçeli, iyi bir manevra ile ülkede söz sahibi olurken pusuda bekleyen muhalefeti de ayaklandırmış oldu. Ancak şunu da unutmamak gerek:  tarihte ana eksenden kayıp kurulan partilerin hiçbiri iktidara gelememiş, eriyip gitmiştir!

 

Genel eğilim olarak bu referandumda “evet” çıkacağı gözükmekte yani erken bir seçim olmazsa 2019’da partili bir cumhurbaşkanımız, dışardan atanmış bakanlarımız olacak başbakanlık sistemi ortadan kalkacak. Seçime gidildiğinde de ilk turda yüzde elliyi geçecek bir parti de gözükmüyor. İkinci turun olması yüzde yüz gibi, eğer seçimlerde partilerin ortak bir adayla çıkmaması halinde bu referandumu destekleyen iki parti var. Bir tarafta AK Parti ve MHP, diğer tarafta da CHP ve diğerleri ayrıca PKK ile özleşmiş HDP. O zaman ikinci turda eğer; AK Parti ile MHP anlaşırsa yıllardır devlet kademelerinde ve bürokraside dışlanan ülkücüler bu oluşumda fayda sağlayacak. Tabi AK Parti yıllardır ülkücü camiayı dışlamasını bir alışkanlık haline getirmediyse! Diğer tarafta da CHP eğer sağın oylarına da talip olup, iyi bir aday çıkarıp solu da toplayabilirse bu da muhalefet alışkanlığından iktidar olmayı unutan CHP’nin işine gelir. Bu varsayımları iyi okuduğunu zannettiğim Sayın Bahçeli bir nevi iyi bir manevra yaparak ülke siyasetine yön veren bilge kişi konumuna geldi. Her ne kadar iç muhalefetin artık partiye dönme gibi bir girişimden, partileşme yolunda ilerse de bu da ülke konjonktüründe başarılı bir girişim olarak gözükmüyor!

 

Bir sonraki yazımızda buluşmak dileği ile…

Yazıya ifade bırak !
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve bugun15.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.