Ülke gündeminde AK Parti’de; parti içi esen değişim rüzgârında kent merkezinin 150 binden aşağı olan illerde dinozor zihniyetinden kurtulup,  değişime ayak uyduramayışı İYİ Parti’nin işine geldiği gözükmekte.   İYİ Partinin il başkanlığına görevlendirdiği şahsiyetlere bakıldığında; ilin ekonomik yapısı ANAP modelinde olduğu gibi herkesi kucaklayabilecek ekonomik durumu iyi olan kişi ve kişilere yönlendiği görünmekte.   Bu şahsiyetlerin o ilin sevilen, siyasi ağırlığı olan veya ‘kim il başkanı olur?’ sorusuna akıllara gelen isim olması 2019 seçimlerinde bir rüzgar oluşturmak gayreti görünürken, seçmen bazında sadece her kesimden oy alabilecek bir yapıda algılanması gelecek seçimlerin kıyasıya bir yarışın olacağının da göstergesi!   Ak Parti’de; yıllardır hizmet eden önceden görev yapmış belediye başkanları ve milletvekillerinin illere parti koordinatörü olmasının, teşkilatlarda görev almasının değişimin önüne engel olduğu konuşulmaya başladı. Ahbap çavuş ilişkileri ile görevde olan bir vekilin önerisi ile il başkanının atanması ve tabanın söylemlerine kulak tıkanması AK Parti’yi yıpratırken 2019’daki seçimler için de tehlike çanlarının çalınmasına sebep olmuş gözükmekte.   Toplumdaki bu düşünceyi iyi okuyan İYİ Parti, illere atadığı kurucu il başkanlarının da AK Parti’nin zaaflarını iyi tahlil ederek atadığı şahsiyetlerinin AK Parti’den oy alabilecek, çetin bir mücadeleye girebilecek şahsiyetlerin tespit edilmesiyle, AK Parti’nin bu minvalde siyasete devam etmesi halinde AK Parti’nin işi oldukça zor.     Bir örnek verecek olursak; Burdur AK Parti’de uzun süredir her il başkanı atamasında tabanın temayül yoklamalarında ön sırada çıkan ancak atanamayan genç iş adamlarından, ağır başlılığı ve efendiliği ile sevilen biri olarak bilinen Deniz Kurt.    2014 sonlarına doğru zamanın il başkanı atanmadan AK Parti tabanında şu algı vardı: “Deniz Kurt gelecek,  seçimlerde üçte üç yapacağız”… Bu söylemi AK Parti ilçe belediye başkanları dahi seslendirmişti!  İl başkanı değişimlerinde temayül yoklamalarında önde çıkan isim olarak adlandırılan Deniz Kurt, AK Parti Genel Merkezinde ikinci plana itilip beklemeye bırakıldı. Bunun altında da AK Parti il koordinatörü Ahmet Koca’dan başkası değildi; parti tabanında da böyle algılanmakta!   Tabanın algısını iyi takip eden, yeni kurulan İYİ Parti, AK Parti’yi ters köşeye yatırıp genç işadamı Deniz Kurt’un amcaoğlu ve iş ortağı olan, yıllarca MHP’de mücadele etmiş, milletvekili adayı olmuş,  iş dünyasında hareketli bir yapıya sahip olan Osman Kurt’u kurucu il başkanı olarak ataması AK Parti’ye atılan bir gol olarak algılandı! Osman Kurt’un aynı avluda büyümenin ve Deniz Kurt’la akran olması, Deniz Kurt’un önünü kesmemek için siyasetten uzak durması akrabalık bağlarını güçlü olduğunun da bir göstergesi. Çünkü Kurt sülalesi Burdur’da kalabalık ve etkin bir aile olarak bilinir.   Şimdi AK Parti Akdeniz Bölge Koordinatörü olan Sayın Ahmet Koca aynı hataları devam ettirip, ahbap çavuş ilişkisi ile raporunu ona göre mi yazacak yoksa AK Parti’nin kendi içinde yaptığı temayül yoklamalarını göz önünde bulundurup birinci sırada çıkan şahsiyeti mi il başkanı olarak atayacak?   Bir sonraki yazımızda buluşmak dileği ile…