CEMALETTİN BEKTAŞ
Köşe Yazarı
CEMALETTİN BEKTAŞ
 

UCUZ ET ÜRETİCİYİ BİTİRİYOR MU?

Küresel güçlerin her zaman oynadığı bir oyun maalesef, “siz üretmeyin ben üreteyim”   1926’da başlayan uçak fabrikası sevdamız 1950’de maliyeti yüksek diye kapanmak mecburiyetinde kaldı; nerde ise 80 senedir tüketim ekonomisinden üretim ekonomisine geçemedik!   Türk girişimcileri ne üretse küresel güçler mutlaka bir yolunu bulup ürettiğimizin daha ucuzunu yaparak veya üreterek üreticimizin karsısında rakip olarak çıktılar. Bu yapıya zamanın iktidarları da zemin hazırladılar!   Küresel güçlerin oyununu savunma sanayinde bir nebze olsun kırabilen; İHA, helikopter, tank, muharebe silahlarını ve savunma sanayinin olmazsa olmazlarında yazılım programları üreterek başarılı çıkan Türkiye’nin tarımda ise S.O.S. verdiği gözükmekte!   Tarımda dünya ülkeleri arasında ürettiği ile yetinebilecek ülkelerden biri olan Türkiye devleti olarak artık buğday, et, mısır gibi tarımsal gıdalardan ithalat etmediğimiz kalmadı. Şimdide et ithal etmeye başladık!    Serbest piyasa ekonomisinde bunların olabileceği var saysak bile ülke ihtiyaçlarının da üretmek, tedbir almak o ülkenin olmazsa olmazlarında biridir!   İthal olarak sattığımız etlerin toplumda her ne kadar “yok ucuz, yok menşei belli değil” eleştirileri olsa da en büyük darbeyi üreticinin göreceği de var sayılmakta!   Devlet olarak eğer çiftçimizin girdi fiyatlarını destekleme ile aşağı çekemezsek, çiftçimizi üretime zorlayamazsak ithal etmediğimiz bir şey kalmaz! Bugün Türkiye’de çiftçiden fazla aracıların para kazandığı bir çarkın var olduğu bilinmekte! Devlet olarak bugün et, yarın başka bir şey olur! Girdi maliyetlerini aşağı çekip çiftçinin ve besicinin üretim maliyetleri aşağı çekmezsek daha çok sıkıntılar yaşanır!   Sütü istersen 5 liraya al istersen eti 30 liraya sat, çiftçinin üretim maliyetini düşürmeden, dışa bağımlılığı azaltmadan üreticinin de doyumsuz kazanç hırsını kırmadan devlet olarak daha çok sıkıntı çekilir! Maliyetlerin yüksek olmasından dolayı şu anda Türkiye’nin ete dayalı besicilik yapan bölgelerde kesime giden danaların yerine yenilerinin bağlanamaması, maliyetlerin yüksek olması bugün 5 bin ton et ithal ettiğinde ateş sönüyorsa yarın 20 bin tonda bu ateşin sönmeyeceği bilinmesi gerekir! Çiftçiye başta kaba yem desteklemeleri vererek yem fabrika baskısından kurtarılması ile çiftçi üzerinde bir nebze üretime dayalı politikalar izlenerek sıkıntıların giderilmesi gerekmekte!   Bir sonraki yazımızda buluşmak dileği ile…
Ekleme Tarihi: 16 Kasım 2017 - Perşembe
CEMALETTİN BEKTAŞ

UCUZ ET ÜRETİCİYİ BİTİRİYOR MU?

Küresel güçlerin her zaman oynadığı bir oyun maalesef, “siz üretmeyin ben üreteyim”

 

1926’da başlayan uçak fabrikası sevdamız 1950’de maliyeti yüksek diye kapanmak mecburiyetinde kaldı; nerde ise 80 senedir tüketim ekonomisinden üretim ekonomisine geçemedik!

 

Türk girişimcileri ne üretse küresel güçler mutlaka bir yolunu bulup ürettiğimizin daha ucuzunu yaparak veya üreterek üreticimizin karsısında rakip olarak çıktılar. Bu yapıya zamanın iktidarları da zemin hazırladılar!

 

Küresel güçlerin oyununu savunma sanayinde bir nebze olsun kırabilen; İHA, helikopter, tank, muharebe silahlarını ve savunma sanayinin olmazsa olmazlarında yazılım programları üreterek başarılı çıkan Türkiye’nin tarımda ise S.O.S. verdiği gözükmekte!

 

Tarımda dünya ülkeleri arasında ürettiği ile yetinebilecek ülkelerden biri olan Türkiye devleti olarak artık buğday, et, mısır gibi tarımsal gıdalardan ithalat etmediğimiz kalmadı. Şimdide et ithal etmeye başladık! 

 

Serbest piyasa ekonomisinde bunların olabileceği var saysak bile ülke ihtiyaçlarının da üretmek, tedbir almak o ülkenin olmazsa olmazlarında biridir!

 

İthal olarak sattığımız etlerin toplumda her ne kadar “yok ucuz, yok menşei belli değil” eleştirileri olsa da en büyük darbeyi üreticinin göreceği de var sayılmakta!

 

Devlet olarak eğer çiftçimizin girdi fiyatlarını destekleme ile aşağı çekemezsek, çiftçimizi üretime zorlayamazsak ithal etmediğimiz bir şey kalmaz! Bugün Türkiye’de çiftçiden fazla aracıların para kazandığı bir çarkın var olduğu bilinmekte! Devlet olarak bugün et, yarın başka bir şey olur! Girdi maliyetlerini aşağı çekip çiftçinin ve besicinin üretim maliyetleri aşağı çekmezsek daha çok sıkıntılar yaşanır!

 

Sütü istersen 5 liraya al istersen eti 30 liraya sat, çiftçinin üretim maliyetini düşürmeden, dışa bağımlılığı azaltmadan üreticinin de doyumsuz kazanç hırsını kırmadan devlet olarak daha çok sıkıntı çekilir! Maliyetlerin yüksek olmasından dolayı şu anda Türkiye’nin ete dayalı besicilik yapan bölgelerde kesime giden danaların yerine yenilerinin bağlanamaması, maliyetlerin yüksek olması bugün 5 bin ton et ithal ettiğinde ateş sönüyorsa yarın 20 bin tonda bu ateşin sönmeyeceği bilinmesi gerekir! Çiftçiye başta kaba yem desteklemeleri vererek yem fabrika baskısından kurtarılması ile çiftçi üzerinde bir nebze üretime dayalı politikalar izlenerek sıkıntıların giderilmesi gerekmekte!

 

Bir sonraki yazımızda buluşmak dileği ile…

Yazıya ifade bırak !
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve bugun15.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.