CEMALETTİN BEKTAŞ
Köşe Yazarı
CEMALETTİN BEKTAŞ
 

Basın Yağdanlık Olursa

Aslında bugünkü köşe yazımızı başka konuda yazmamız gerekirken biraz iğneyi siyasilere, çuvaldızı kendimize (basına) batırmamız lazım…   Gazete ve internet haber sitelerine bakıldığında ülke gündeminde aynı nakarat. Yok şu vekil şunu söyledi, yok bu bakan şunu dedi, yok şu belediye başkanı şunu yaptı.   Bugün sadece Burdur’la ilgili biz basın mensubu olarak yaptığımız haberleri değerlendirelim:   Birinci konu bir senedir bir hastane yeri furyası gidiyor. Nedir sorun, yeni yapılacak hastane. Eski hastane acil servisle beraber sanırım 350 yataklı, yeni yapılacak hastane 400 yataklı.  Hastane yeri belirlenir, TV kanallarında büyük bir müjde ile açıklanır, şehrin belediye başkanının haberi yoktur!  Bir furya başlar “Sen izin vermedin, yok bu yatırımı ben getirdim, yok plan çizildi,  ihaleye çıkılacak,  müjde, hastane parasının ödeneği ayrıldı, şu tarihte kazmayı vuracağız”… Saymakla bitmez, yani biz basın mensupları bir hastane yeri konusunda daha temeli atılmadan Burdur basını olarak 27 tane değişik haber yapmışız,  yani siyaset resmen basını yağdanlık olarak kullanmış!   Gelelim ikinci konumuza: Bir TOKİ furyası başladı. Yıllardır “Yok şuraya TOKİ görüşmeleri başladı, yok halkı bilinçlendirmek için toplantı yapıldı”,  belediye çıkar “Biz fedakârlık yaptık siyaset önümüzü kesti!”, iktidar çıkar “Yatırımı Burdur’a kazandıracağız!” Biri de çıkıp “Ya kardeşim TOKİ’ye verdiğiniz imkanları bizlere verin. TOKİ olunca sekiz kat, bizler yapınca üç veya beş kat!  Yerli müteahhitler daha ucuza mal etsin, plan tadilatı yapalım, dönüşümü kendimiz sağlayalım, şehrin kültür varlıkları su yüzünde kalsın” Şu anda yapılan binalarda yapı denetim firmaları sadece para alıyor, denetlemiyor, sisteme uyan yapı denetim elamanları da “İş alamıyorum, ilerde bir deprem olduğunda bu halkın hali ne olacak?” demiyor bol bol haberlerde boy gösteriyoruz. TOKİ ve şehrin dönüşümü hakkında yapılan haberler ise 19, yani biz basın mensuplarının sadece söylem olarak mülkü idarecilerin gittikleri yerleri, siyasi yapının Burdur’a ayrılan ödenekleri kendileri kazandırmış gibi “Burdur’umuza kazandırdık” söylemleri,  belediyeler kazma vursa basın aracılığı ile gönderdiklerini haber yapmaktan ileriye gitmemişiz! Ondan sonrada diyoruz ki “Şehirlerimiz neden gelişmiyor?” Eeee, bu kadar idareci ve siyasetin yağdanlığı olup milletvekiline yaranabilmek için abdestsiz camiye gidip namaza durursak tabi bu şehir de gelişmez, ülke de gelişmez. Basın olarak ne hale gelmişiz…   Bir sonraki yazımızda buluşmak dileği ile…
Ekleme Tarihi: 01 Şubat 2018 - Perşembe
CEMALETTİN BEKTAŞ

Basın Yağdanlık Olursa

Aslında bugünkü köşe yazımızı başka konuda yazmamız gerekirken biraz iğneyi siyasilere, çuvaldızı kendimize (basına) batırmamız lazım…

 

Gazete ve internet haber sitelerine bakıldığında ülke gündeminde aynı nakarat. Yok şu vekil şunu söyledi, yok bu bakan şunu dedi, yok şu belediye başkanı şunu yaptı.

 

Bugün sadece Burdur’la ilgili biz basın mensubu olarak yaptığımız haberleri değerlendirelim:

 

Birinci konu bir senedir bir hastane yeri furyası gidiyor. Nedir sorun, yeni yapılacak hastane. Eski hastane acil servisle beraber sanırım 350 yataklı, yeni yapılacak hastane 400 yataklı.  Hastane yeri belirlenir, TV kanallarında büyük bir müjde ile açıklanır, şehrin belediye başkanının haberi yoktur!  Bir furya başlar “Sen izin vermedin, yok bu yatırımı ben getirdim, yok plan çizildi,  ihaleye çıkılacak,  müjde, hastane parasının ödeneği ayrıldı, şu tarihte kazmayı vuracağız”… Saymakla bitmez, yani biz basın mensupları bir hastane yeri konusunda daha temeli atılmadan Burdur basını olarak 27 tane değişik haber yapmışız,  yani siyaset resmen basını yağdanlık olarak kullanmış!

 

Gelelim ikinci konumuza: Bir TOKİ furyası başladı. Yıllardır “Yok şuraya TOKİ görüşmeleri başladı, yok halkı bilinçlendirmek için toplantı yapıldı”,  belediye çıkar “Biz fedakârlık yaptık siyaset önümüzü kesti!”, iktidar çıkar “Yatırımı Burdur’a kazandıracağız!” Biri de çıkıp “Ya kardeşim TOKİ’ye verdiğiniz imkanları bizlere verin. TOKİ olunca sekiz kat, bizler yapınca üç veya beş kat!  Yerli müteahhitler daha ucuza mal etsin, plan tadilatı yapalım, dönüşümü kendimiz sağlayalım, şehrin kültür varlıkları su yüzünde kalsın” Şu anda yapılan binalarda yapı denetim firmaları sadece para alıyor, denetlemiyor, sisteme uyan yapı denetim elamanları da “İş alamıyorum, ilerde bir deprem olduğunda bu halkın hali ne olacak?” demiyor bol bol haberlerde boy gösteriyoruz. TOKİ ve şehrin dönüşümü hakkında yapılan haberler ise 19, yani biz basın mensuplarının sadece söylem olarak mülkü idarecilerin gittikleri yerleri, siyasi yapının Burdur’a ayrılan ödenekleri kendileri kazandırmış gibi “Burdur’umuza kazandırdık” söylemleri,  belediyeler kazma vursa basın aracılığı ile gönderdiklerini haber yapmaktan ileriye gitmemişiz! Ondan sonrada diyoruz ki “Şehirlerimiz neden gelişmiyor?” Eeee, bu kadar idareci ve siyasetin yağdanlığı olup milletvekiline yaranabilmek için abdestsiz camiye gidip namaza durursak tabi bu şehir de gelişmez, ülke de gelişmez. Basın olarak ne hale gelmişiz…

 

Bir sonraki yazımızda buluşmak dileği ile…

Yazıya ifade bırak !
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve bugun15.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.