70 yıldır hasta adam moduna sokulan Türkiye belki de yüz yılın imkânını eline geçmek üzere!   1960’da darbe, 1970’de muhtıra ve 70’li yılların başından itibaren ASALA Ermeni terör örgütü ve bunlara paralel olarak da ülkenin geneline yayılan sağ-sol çatışmaları, darbeler vs… Her on senede bir darbe girişimi ve 35 senedir de PKK ile de Türkiye’yi parçalamayı başaramayan ABD ve Avrupa son olarak da FETÖ ile denedi. Şimdi de Suriye ve Irak arsındaki dokuz yüz km olan sınır hattında bir koridor oluşturma girişimi.   Türk askerinin bu oyunu bozabilmek için önce Fırat Kalkanı Harekatı, şimdi de Afrin’e girmesi, Sayın Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın “Hatay’dan kandile kadar temizlik sürecek demesi” ABD ve AB’nin bütün hayallerini suya düşürmüş durumda. ABD her ne kadar 5.000 tır dolusu askeri malzemeyi YPG ve PKK kullanımına verse de Türkiye’nin bu direncini hesap edememişe benziyor. Şimdi ne olacak?   1) Birinci seçenek olarak ABD bütün gücünü buraya yığıp Türk askeri ile çatışmayı göze alması ve PKK ve YPG adına silah kullanması. Bu da ABD tarihinde yasanmış bir olay değildir! ABD maşa kullanır, kullanacağı maşayı da zoru görünce satar gider!   2) İkinci seçenek olarak da ABD’nin Suriye’de işgal altına aldığı petrol bölgelerini elinden kaçırmamak ve sömürüye devam etmek için YPG ve PKK maşalarını satması ve satarken de en karlı bir şekilde yapmak istemesi!   3)   Türkiye içinde olmak üzeri bütün PKK ve YPG’lileri petrol sahalarına çekip 30 km derinlikte terörden temizlenmiş bir bölge oluşturarak sözde PKK ve YPG’nin silah bıraktığını ilan etmesi. Bu sistemde ise ABD hem siyasi hem de askeri olarak kaybedeceği için şu anda bütün gücü ile Türkiye’nin Afrin’de başarısız olmasını sağlamaya çalışması!   4)  ABD dış işleri başkanını Rex Tillerson hem Sayın Cumhurbaşkanı Erdoğan’la hem de Dışişleri Bakanı Sayın Çavuşoğlu ile yaptığı görüşmeyle de Türkiye’yi oyalama taktiğine girmesi. Rus haber ajansının bir Türk yetkiliye dayanarak “Membiç’te YPG çıksın ABD ve Türk askeri görev alsın” teklifi de direncin sağlıklı olmadığını göstermekte!     5) Türkiye; Suriye, Irak ve Ortadoğu’da söz sahibi olmak istiyorsa sayın cumhurbaşkanının söylediği gibi “Hatay’dan kandile kadar bütün koridorların temizlenmesi” ve “Bundan sonra Ortadoğu’da kurulacak oyunun merkezinde olmak” istemesi.   6) Türk halkının Kurtuluş Savaşından beri ülkenin bekası için hemfikir olduğu iki olay gerçekleşmişti: Biri 15 Temmuz vatan hainlerinin kalkışmasında tankların önüne yatarak karşı çıkması, ikincisi olarak da PKK ve YPG şemsiyesi altında ABD’nin İsrail’i koruma düşüncesi ve Ortadoğu’yu kan gölüne çevirmesine karşılık Afrin harekâtına verdiği destek!   7) ABD’nin Türkiye’nin direncinden emin olması Membiç’te ABD askeri ile savaşı göze aldığını hmesi durumunda ise Türkiye’nin yıllardır başına bela olan PKK ve YPG terör örgütüne yardımı bırakıp silah bırakılmasını sağlar. Bunun ilk işaretini de ABD savunma bakanı (Pentagon) sözcüsü Eric Pahon verdiği bir mülakatta PKK ile YPG’nin organik bağının olduğunu ve Türkiye’nin kaygılarını anladıklarını söylemesi ve ABD Ulusal İstihbarat Direktörü (DNI) Daniel Coats tarafından ABD Kongresi'ne sunulan "ABD İstihbarat Topluluğu’nun Dünya Genelinde Tehditler Değerlendirmesi" raporunda YPG'nin "PKK'nın Suriye'deki milis gücü olduğu" belirtmesi!   Sonuç olarak Türkiye’nin ABD’ye göstereceği direnç ve dik duruş PKK ve YPG’nin silah bırakmasına vesile olduğu gibi Ortadoğu’da oynanacak bütün oyunların merkezinde olur. Bir sonraki yazımızda buluşmak dileği ile…