Antalya’da Akdeniz Belediyeler Birliği’nin 8. Şehircilik ve Teknolojileri fuarı düzenlendi.  Her sene yapılan bu fuara belediye başkanları, yeni geliştirilen belediye envanterinde bulunan makinaları ve çevre ile ilgili yapılan çalışmaları görme imkanına sahip olurlar. Her belediyede kendi kültürel çalışmalarını ve kültür varlıklarını tanıtma imkanına sahip olur. Aynı anda belediyecilikle ilgili sempozyum düzenlenir.  Yıllardır katıldığım fuar bu sene sönük demeyelim sönüğün de altında bir katılım ve ilgisizlikle geçti! Ne mülki idareciler katıldı ne siyasiler. Fuarın neden böyle geçtiğini araştırınca ilginç olaylar karşımıza çıkmakta;   1.) Sebep olarak Akdeniz Belediyeler Birliği’nin kendi içinde iç çekişmeden kaynaklandığı görünmekte. Bir bakanın dahi katılmaması fiyasko olarak bakılsa da siyasetçiler açılış sonrası kaçarcasına fuar alanından ayrıldılar. Antalya Valisi Sayın Münir Karaloğlu bir nebze olsun fuar alanını gezse bile etrafında Isparta, Afyonkarahisar, Burdur, Konya, Balıkesir valilerinin ve çoğu belediye başkanlarının olmayışı, yalnız başına fuarda boy göstermesi sanki zorla düzenlemeye çalışılan bir fuar görüntüsü verdi. Hiç olmasa bölgemizdeki üniversitelerin bazı birimlerinin fuar alanına gelmeyişi bile kafalardaki sorunu gün yüzüne çıkardı!  Yani ne belediyelerde ne üniversitelerden ne de valilerden bir destek olmayan vasat geçen bir fuardı.   Aynı tarihlerde İzmir’de yapılan “İzmir Marble” mermer fuarına ise tam siyasetçilerin, mülki idarecilerin boy gösterme yeri olarak bakıldı. Antalya fuarına zaman bulamayan siyasetçilerimiz, oda başkanlarımız, mülki idarecilerimiz boy-boy fotoğraf atarak buradaki iş adamlarımızın ziyaretlerinin fotoğraflarını paylaşmaktan geri durmadılar!   “İzmir Marble” fuarına katılan iş adamlarına destek vermek çok güzel. Bu iş adamlarımıza yardımcı olmak, manevi destek vermek her siyasetçi ve mülki idarecilerin bir nevi vicdan görevi; bu iş adamlarımız ekonominin can damarı. Bunu bu toplum biliyor ancak Antalya’daki fuar ise bu halka belediyelerin nasıl hizmet verdiği, belediyecilikte yeni gelişmeler halkın refahı için yerel yönetimlerin nasıl pozisyon alması gerektiği bizim mülki idarecilerimizin ve siyasetçilerimizin görevi değil mi?  Siyasetçimizden mülki idarecimize varıncaya kadar ekonomik gücün yanında durmak mecburiyetinde mi? Birazda halka inseler nasıl olur? Düne kadar birbirlerini yiyenlerin ekonomik güç yanında kuzu sarması olması da ibretlik bir durum olsa gerek! Bir sonraki yazımızda buluşmak dileği ile…