Facebook hesabımdan bir hafta önce bir cümle paylaşımında bulundum: “Burdur 4. sıradan bende adayım; tabi siyasi parti yok Burdur’da 3 vekillik var, ben 4. sıradan dedim” mesaj atanlar, hayırlı olsun aramaları vs. Biraz nükte yapalım dedik, nerde ise adımız adaya çıkacaktı. Bir okuyucumuzun bendenizle ilgili şu cümlesi düşündürücü idi: “Sizleri takip ediyorum, bu adam yazarsa ya elinde belge vardır ya da yalan yazmaz, taraf olup da bu güveni kaybetme” demesi hem nefsimi kabartırken hem de düşünmeme vesile oldu.
Siyasi partilere, milletvekilliğine aday adaylığına müracaat edenleri görünce de gerçekten midem bulandı. Bir ülkeyi yönetmek, kanun hazırlamak, proje üretmek bu kadar mı basit, her ferdin aday olma hakkı var anladım, her kişi kendine göre de özel ve kapasitelidir bunu da anladım ancak bu ülkenin yönetiminde bulunmak ta bu kadar basite indirilemez kusura bakmasınlar! Şu anda aday adayı olanların içinde nitelikli aday adayı da bir elin parmaklarını geçmiyor, tabi bu hem benim hem de toplumun algısı, kızan dostlarımız da kızmasın bu toplum algısı!
Gelelim siyasi partilere: Türkiye’nin iki kutuplu bir seçim atmosferine girdiği gözükmekte, bir tarafta cumhurbaşkanlığı istemini savunan AK Parti, MHP ve BBP, diğer tarafta da CHP, İYİ Parti, Saadet Partisi, her ne kadar şu anda birlik gözükmese de HDP. Tabi burada CHP’nin oynadığı siyasi manevra tutmuş gözüküyor. İkinci tur şansı olursa bütün partileri kendi şemsiyesi altında toplamak, bir de ülkenin başına bela olan ABD beslemesi FETÖ terör örgütünün hangi partiyi ve kimleri destekleyeceği; iktidar ve MHP tarafından da “arınma zamanı” olarak bakılsa da ancak adayların belirlemesinden sonra gün yüzüne çıkacak. Yeni, genç ve dinamik bir ekip mi yoksa parti içi dengeleri korumak ve gözetmek politikası mı bunu zaman gösterecek!
Sonuç olarak dostum Hasan Türkel köşe yazısında “korkuyorlar” diyerek başlık atmış, bu başlığı da sosyalistlerin şişirdiği Sadet Partisi Genel Başkanı Sayın Temel Karamollaoğlu’na dayandırmış. Sayın Türkel’e şunu hatırlatmak isterim; oy oranı yüzde biri bile bulmayan bir partiden bu kadar mı çaresiz kaldınız da medet bekler duruma geldiniz? Sayın Türkel sizler gibi düşünenlerin nesli bitmiş, Anka kuşları gibi olduğunuzu unutmayınız ki eleştirdiğiniz hükümetin Bakanı Veysel Eroğlu bu satırları yazarken Burdur’a 151 milyon TL’lik yatırımın temelini atıyordu. Türkiye Cumhuriyeti Osmanlı’nın bizlere bıraktığı bir mirastır, bu ülke gelişimini sağlamak ve güçlü olmak mecburiyetindedir! ha sizler gibi düşünenler Osmanlı’ya da karşıdır, şimdi çıkar sözde demokrasi uğruna yıllarca küfürler ettiğiniz kişilerin cumhurbaşkanlığı adaylığı için çalışırsınız, neden çünkü ‘düşmanımın düşmanı dostumdur’ mantalitesi.
Bir sonraki yazımızda buluşmak dileği ile…