Bir aydır devam eden “dolar çıkacak, ülke batacak” senaryoları gün yüzüne çıktı. Bu söylemlerin kaynağını araştırınca altında bazısı Saadet Partisi Gençlik kollarından, sözde CHP’li ancak sosyalist düşüncelerdeki insanlardan olduğu görünmekte. Bir de İYİ Partililerin olduğu gözükmekte. Ülkenin ekonomik krize girmesi ve hükümetin yıpranması için sevinen çevre iktidar düşmanlığını vatan hainliğine çevirmiş durumda. Göremedikleri tek şey ise ABD’nin evangelist siyasetçileriyle besledikleri PKK ve FETÖ’dür.
Rahip Andrew Brunson için bir önceki yazımızda da belirttiğim gibi; papazın ülke genelinde bir yapılanmada olduğunu ancak BM’ye bağlı ASAM dernekleri aracı ile Burdur’da da 18’in üzerinde kilise evi bulunduğunu, buralarda ayin yapıldığını, hatta devletin bilgisi dahilinde, devlet mekanlarını kiralayarak toplantı yapıldığını yazınca çok miktarlarda evini kiraya verenlerden “Sadece biz miyiz, devlet kendi mekanını kiraya veriyor!” eleştirileri gelmeye başladı.
Türkiye Papaz Brunson’u verirse bu cendereden kurtulabilir mi? Bunu demokrasi şehidi Merhum Adnan Menderes de denedi. 1950’den 1958’e kadar ABD güdümünde devleti yöneten Menderes Hükümeti, Marshall Yardımları altında ABD’den silah ve ağır iş makinaları aldı. Bunun tutarı 95 milyon TL’yi geçmişti. 1958’den sonra kendi silahını, kendi ağır iş makinalarını üretmek için girişimlerde bulundu. Bu da Merhum Menderes’in asılmasına kadar gitti. ABD yıllarca darbe ve muhtıralarla Türkiye’yi dizayn ederken, 15 Temmuz’da da FETÖ ile darbe yapmaya çalıştı. Başarılı olamayınca da elindeki en son kozu oynamaktadır. Bu da “ekonomik savaş”. Bu oyunu Türk milleti ya bozacak ya da diz çökecek!
Gelin ABD’li papazı Türkiye verirse bu kavga, bu yaptırımlar bitecek mi beraber değerlendirelim.
ABD’nin papazı aldıktan sonra arkasından isteyeceklerini ve dillendirdiklerini yazmaya çalışalım:
1)İran’la ilişkilerimizi kesmemizi isteyecek.
2)S400’den vazgeçmemizi isteyecek.
3)Rusya’dan uzak durmamızı, Şanghay beşlisine yanaşmamamızı isteyecek.
4)Suriye’den çekilmemizi, terör koridoru kurulmasına izin vermemizi isteyecek.
5)Ortadoğu’da ABD’ye ayak bağı olmamamızı, Ortadoğu ülkeleri üzerindeki etkinliğimizi kaldırmamızı isteyecek.
6)Kıbrıs’tan vazgeçmemizi, Akdeniz’de enerji yataklarına müdahale etmememizi isteyecek.
7)FETÖ ve PKK’lılara dokunmamamızı ve içerde olanları serbest bırakılmasını isteyecek.
8)İpek Yolu ticaretinin kontrolünü ABD’ye bırakmamızı isteyecek.
9)Savunma sanayinin ürettiği helikopter, İHA, SİHA, füze ve benzerlerinin üretiminin durdurulmasını isteyecek.
10)Afrika ayağımızın kesilmesini, Katar ve Somali’deki etkinliğimizin kaldırılmasını isteyecek.
11)Büyük Ortadoğu Projesi kapsamında kutsanmış topraklara sahip olunması için “Büyük İsrail’in” kurulmasına ses çıkarmamamızı isteyecek.
Bu 11 maddeyi ABD’nin Türkiye’den isteyeceği nerde ise kesin gibi. Bunu da zaten ABD senatosunda dillendiren senato üyeleri var. Şimdi bir vatandaş olarak okuyucularımıza sormak istiyorum:
Dolar çıktı diye sevinenler, ülkenin batmasını isteyenler! ABD’nin uşaklığına razı mı olacağız yoksa millet olarak devletin yanında yer mi alacağız? Ticaretimizde TL kullanıp, elimizdeki dolarları mı satacağız?
Artık vatan hainleriyle Türkiye sevdalılarının ayrılma zamanı gelmedi mi?
Bir sonraki yazımızda buluşmak dileği ile…