AK Parti ve CHP hakkında toplumun beklentilerini, algısını kaleme alınca yüzlerce mail ve eleştirilere maruz kaldım: “Neden MHP hakkında da yazmıyorsun” diye taraf olmakla suçladılar. Her parti kendi açısından bakınca eleştirileri normal karşılamak lazım. Aslında eleştiri ve toplum algısını kaleme alınca teşekkür edileceği yerde, siyasilerin eleştirilerden ders çıkarmayan bir kimliğe bürünmesi de siyasetin ne kadar yozlaştığının bir göstergesi.
Siyasileri bu yozlaşmaya götüren de gerçi basın camiasıdır. Nasıl olmasın ki dört beş yılda yapılan gerek genel seçimler, gerekse yerel seçimler öncesi ne idiği belli olmayan haber siteleri, seçim kondu gazeteleri, YouTube üzerinden sözde TV programları yapmaya çalışan dalkavuklar, seçimleri bir kazanç kapısı gören 'seçim paketi' adı altında siyasileri dolandırmaya çalışan sözde gazeteci müsveddeleri vs…
Gelelim Milliyetçi Hareket Partisi’nin Burdur genelinde üç hilalli belediye başkanlıklarını çoğaltma çabasına. Bu yazıyı kaleme almadan bütün ilçeleri inceleme ve seçmenle görüşme imkanına sahip oldum, biraz da gecikmesinin ana sebeplerinden biri de aslında bu.
Tefenni; seçmen açısından Sayın Ümit Alagöz’ün seçilmesine kesin gözü ile bakılmaktadır. Bu etkenin ana sebeplerinden birisi de Sayın Alagöz’ün belediye hizmetlerinde başarılı gözükmesi. Oy vermeyecek seçmenin dahi “Seçilmezse üzülürüz, Sayın Başkan Tefenni’nin çehresini değiştirdi” söylemini dillendirmesi.
Gölhisar; MHP’de Sayın Nasuh Eroğuz’u aday göstermesi seçmen üzerinde bir ağırlık oluştururken konjonktürün Sayın Nasuh Eroğuz’a dönmesini milliyetçi seçmenleri heyecanlandırmış durumda. Gölhisar seçmeninde Sayın Nasuh Eroğuz’un hizmet yapacağına inanması geçmişte sivil toplum örgüt başkanı olması Gölhisar’da bulunan “mahallecilik” kavramının üzerinde olması, bu da MHP’nin avantajı gözükmekte.
Yusufça Beldesi; siyasi partiler üzerinde sülalecilik ve akrabacılığın ön plana çıkması; MHP’nin de bu kavramı iyi kullanarak ona göre Hüseyin Özarslan’ı aday yaparak konjonktürü kendilerine çevirmiş durumda.
Söğüt beldesi; seçmenin partilerden önce akrabalık bağlarına baktığı, adayların kimin çevresi daha güçlü söylemlerinin oluştuğu bir belde olarak karşımıza çıkmakta. Sayın Ayhan Yurdasiper ile MHP’nin burada güçlü bir adayla çıktığı gözükmektedir.
Çeltikçi ilçesi; mahallecilik anlayışı en güçlü olan ilçelerden birisi konumundadır. Seçilen belediye başkanlarının geneli seçildikten sonra da mutlaka bir parti değiştirmiş ve hükümet yanlısı bir tutum izlenmiştir. Bu da Çeltikçi’ye yapılacak yatırımlar olarak bakılmış, genel siyasetten önce yerel siyasete bakılırken seçmenin seçilen başkanlarının parti değiştirmesi de normal karşılanmaktadır. Bu da MHP’nin Sayın Recep Aydın’ı aday göstererek doğru bir hamle yapıldığı dillendirilmektedir.
Sonuç olarak bu belde ve ilçelerin içine MHP’nin güçlü olduğu Kızılkaya’da İlkay Güngör ve Karamanlı ilçesinde Filiz Türkoğlu’yu da katabiliriz. Sonucun sandıktan çıkmadan neticesinin ne olacağını bilinmez ancak; MHP’li seçmenlerin ve siyasilerin umutla beklediği, “alacağız” dedikleri belde ve ilçeleri kaleme almaya çalıştık. MHP gibi her parti kendi oyunu artırmak ve güçlü olmak isteyecektir. MHP il ve ilçe başkanlarını, seçmenleri heyecanlandıran, ‘kazanacağız’ dedikleri belde ve ilçeleri kaleme almaya çalıştık. MHP’li seçmen ve il yöneticilerinin beklentileri 31 Marttan sonra gerçekleşip gerçekleşmeyeceğini göreceğiz.
Bir sonraki yazımızda buluşmak dileği ile…