Geçen hafta yazımızda “Bayram Özçelik üçüncü kez haklı çıktı” başlığını gören sözde AK partili kişilerden çok sayıda mail aldım. Bunların eleştiri sınırları içerisinde olan çok az kişinin olması düşündürücü. Gelen mailler genelde sayın Özçelik’e ve bana hakaret içermekten ileri gitmemiştir. İsterdim ki sayın Özçelik’in yapamadıklarını eleştirsinler,  Burdur’a getiremedikleri yatırımları sorgulasınlar. Ve bana yapılan eleştirilerin çoğu da ne menfaatim olduğu, neden yıllarca sayın Özçelik’i eleştirdiğim halde bu yazıyı yazdığım ile ilgili idi. Aslında bu soruyu  yazıyı kaleme aldığımda sordum kendime. Sayın Özçelik yıllarca bana karşı cephe aldı, bir yazımdan dolayı mahkemelik olduğumda en büyük baskıyı sayın Özçelik yaptı, yıllar sonra bir ricada bulundum, kulak arkası attığı hissine kapıldım. Kendi siyasi partisinin içinde bile egosu yüksek, her hizmeti kendine mal ediyor, kendine danışılmadan bir iş bile yapılamıyor vs…  çoğaltılabilir. Evet kaleme aldım? Neden mi? Burdur’a 2002’de tayin olduğumda vekil olarak sayın Özçelik’i tanıdım. Burdur köy kasaba şehir her yerde  sorun olsa da olmasa da sayın Özçelik’ten bilinmesinden dolayı,  her yatırımın arkasında sayın Özçelik’in emeğinin olmasından, halkın sayın Özçelik’ten beklentilerinin çok yüksek olmasından, Burdur’dan Ankara’ya valisi, belediye başkanı,  birim müdürleri, muhtarı, hastası kim olursa önüne düştüğünden  vs…  bunlar saymakla bitmez. Velhasıl kelam 2002’den beri  4 vekilin içinde en çok eleştirilen ve en çok çalışan vekil olduğu için, Burdur tarihinde ismi bir marka olarak hafızalara kazındığı  için. Hangi idareci, belediye başkanı bir proje üretmiş, yatırım istemiş de olmamış? Bunları sorguladığım için, Burdur’un gelişmesi için proje üretemeyen kişilerin dedikodu ürettiği için kaleme aldım. Tarihten bir örnekle bu konuyu da kapatmak dileği ile saygılarımla… Osmanlı İmparatorluğu’nun 9. padişahlarından cennet mekan Yavuz Sultan Selim Han Mısır seferine giderken Sivas’ın Divriğin’de  orduları dinlenirken orada bulunan kilise papazı davet eder. “Padişahım akşam sizlere ziyafet vermek istiyorum. Gelirseniz bizleri ihya edersiniz” der,  Yavuz Sultan Selim davete icap gerektiği için “tamam” der. Akşam olunca yemekler yenir, sohbette Koca Sultan sorar papaza “Papaz efendi atam Beyazıt Han zamanında mı rahattınız, şimdi mi?” der. Papaz yağcılık için “Sultanım şimdi çok rahatız” diyerek methiyeler düzer. Sultan Lalasına; “Lala şu keferenin kellesini uçur” der ve papazın kellesi uçar. Giderken Lalası sorar “Sultanım sizlere methiyeler düzdüğü halde hikmeti ne ola ki kellesi uçar”  Sultan sert bir şekilde “Lala bilmez misin ki hadisi şerifi hiçbir zaman yoktur ki geçmiş zamandan daha iyi ola!” AK Partililer daha Burdur’da Bayram Özçelik’i çoook arayacak. Ne gariptir ki Sayın Bayram Özçelik’i savunmak da bana düştü. Bu da gazeteciliğin cilvesi.