CEMALETTİN BEKTAŞ
Köşe Yazarı
CEMALETTİN BEKTAŞ
 

EGOİST BİR TOPLUM OLDUK

Kültürel olarak dünya üzerinde yaşayan toplumların içinde paylaşmayı, yardım etmeyi, komşusunu düşünen savaşçı ve mücadeleci bir inanca ve kültüre sahip Türk toplumu iken ne oldu da sadece kendini düşünen, çıkarını düşünen, ülkesinin bekası umurunda olmayan bir yapıya büründük?   Osmanlı İmparatorluğu Yahudi ve Hristiyan toplumun yaşadığı bölgelere cihada gitmeden önce en iyi meslek erbaplarını o bölgelere gönderip, paylaşmayı seven, işin erbabını dürüstlüğü ile toplumların gönlünü fethederdi. Daha sonraları cihada çıkardı, yani muhasara altına alınan devletlerin halkı Osmanlı gelse de adaletle bizi yönetse diye beklerlerdi.   Türk siyasetine bakınca yüzlerce parti var. Seçimlere girme hakkını yakalayan ise çok az. Neden kapanmaz, neden birleşemezler, neden sadece benlik savaşına giderler?   Üniversitelerde iki milyona yakın öğrencimiz var. Okul bitince sudan çıkmış balığa dönmekteler. Neden okurlarken okudukları alanlarda küçük veya büyük işletmelerde çalışmayıp, kafeteryalarda vakit öldürürler?   Yıllardır ikamet ettiğim şehir Burdur’a gelecek olursak, dünyanın en gözde mermeri olan Burdur beji buralardan çıkmakta. Mermer para ediyor diye parası olan herkes mermerci oluyor.  Bir Allah’ın kulu da başka alanlara yönleneyim, başka alanlarda başarılı olayım demiyor. Eğer biri batacaksa batsın   diye dua ediyoruz.   Türkiye’nin Hollanda’sı olarak bilinen Burdur’da süt para ediyor diye parası olan herkes çiftlik kurmakta. Fiyatlar düşünce de nerde bu devlet? nerde bu iktidar? diye yakınmaktalar.   Türkiye’de ilklerin merkezi olan Burdur, ekolojik ve yayla turizmin merkezi haline gelmek üzere. Kendi adına para bastıran ve devlet kuran Sagalassos’un ikinci bir Efes niteliğinde olması,  Türkiye’nin en uzun sarkık mağarası olan  İnsuyu Mağarası’nın Burdur’da olması,  Kibyra gibi bir antik kentte ilk kapalı mahkeme salonunun bulunması, dünyada bulunan en uzun mozaik yolunun olması, Medusa Mozaiğinin renkli tek kabartmasının yer alması, dünyada şu anda gün yüzüne çıkarılmış en büyük rodeo salonunun bulunması, Türkiye’nin Maldivleri olarak bilinen en derin ikinci krater  gölü olan Salda Gölü’nün bulunması Burdur’un özellikleri arasında yer almaktadır.   Salda Gölü ile ilgili yeni yeni uyanan iş adamlarımızın, yani parası olanın turizme soyunması, Burdur Mehmet Akif Ersoy Üniversitesi’nin de kurulması ile öğrencilerin Burdur’a verdiği katma değeri görenlerin, meslekleri olmadığı halde yüzlercesinin kafeterya açması, öğrencilere dönük 1+1 apart dairelerin yapılması, herkesin yap-sat mantığı ile müteahhitliğe soyunması ile aynı işi yapanlar çoğalmış ve verim de gelir de düşmüştür.   Yıllarca FETÖ’nün okulu olarak bilinen özel okulun karşısına kimse korkusundan okul açmayınca Burdur’a Bahçeşehir Koleji gibi bir markayı getirip eğitimde çığır açan, sosyal faaliyetlerde ve spor dallarında başarıyı yakalayan LGS ve üniversite imtihanlarında Burdur’un eğitimdeki kalitesini artırarak başarıyı yakalayınca yine parası olanların eğitimi bir kazanç kaynağı gibi görüp özel okul açmaya çalışması da yine yapılanı taklit etmekten öteye geçmeyecektir.     Sonuç olarak, bir toplum, bir kent, başarıyı yakalamak istiyorsa; o ilde olmayan yeni yeni sahalara girmek mecburiyetindedir. Örnek verecek olursak, Burdur’da sağlık açısından bir özel hastanemiz yok. Türkiye’de 26 fabrikadan biri olan makarna fabrikamız şu anda kapalı. Alan yok veya işleten yok. Dünyada bir marka olan Burdur beji üzerinde fiyat belirleyen bir birimimiz yok.  Türkiye’nin Hollanda’sı olarak bilinen Burdur besiciliğinde süt fiyatını belirleyen bir birimimiz yok. Şehirle bitişik olan Burdur Gölü’nde sosyal aktiviteler yaparak şehirle bütünleşen bir organizasyonumuz yok.  Yayla ve arkeoloji üzerine bir turizm yatırımımız yok.  Neyimiz var?  Kim parayı bir dalda kazanıyorsa, kıskanıp onun yaptığını yapmak var. Egomuzu tatmin etmek var, yani kısacası egoist bir toplum olduk çıktık.     Bir sonraki yazımızda buluşmak dileği ile…      
Ekleme Tarihi: 03 Eylül 2019 - Salı
CEMALETTİN BEKTAŞ

EGOİST BİR TOPLUM OLDUK

Kültürel olarak dünya üzerinde yaşayan toplumların içinde paylaşmayı, yardım etmeyi, komşusunu düşünen savaşçı ve mücadeleci bir inanca ve kültüre sahip Türk toplumu iken ne oldu da sadece kendini düşünen, çıkarını düşünen, ülkesinin bekası umurunda olmayan bir yapıya büründük?

 

Osmanlı İmparatorluğu Yahudi ve Hristiyan toplumun yaşadığı bölgelere cihada gitmeden önce en iyi meslek erbaplarını o bölgelere gönderip, paylaşmayı seven, işin erbabını dürüstlüğü ile toplumların gönlünü fethederdi. Daha sonraları cihada çıkardı, yani muhasara altına alınan devletlerin halkı Osmanlı gelse de adaletle bizi yönetse diye beklerlerdi.

 

Türk siyasetine bakınca yüzlerce parti var. Seçimlere girme hakkını yakalayan ise çok az. Neden kapanmaz, neden birleşemezler, neden sadece benlik savaşına giderler?

 

Üniversitelerde iki milyona yakın öğrencimiz var. Okul bitince sudan çıkmış balığa dönmekteler. Neden okurlarken okudukları alanlarda küçük veya büyük işletmelerde çalışmayıp, kafeteryalarda vakit öldürürler?

 

Yıllardır ikamet ettiğim şehir Burdur’a gelecek olursak, dünyanın en gözde mermeri olan Burdur beji buralardan çıkmakta. Mermer para ediyor diye parası olan herkes mermerci oluyor.  Bir Allah’ın kulu da başka alanlara yönleneyim, başka alanlarda başarılı olayım demiyor. Eğer biri batacaksa batsın   diye dua ediyoruz.

 

Türkiye’nin Hollanda’sı olarak bilinen Burdur’da süt para ediyor diye parası olan herkes çiftlik kurmakta. Fiyatlar düşünce de nerde bu devlet? nerde bu iktidar? diye yakınmaktalar.

 

Türkiye’de ilklerin merkezi olan Burdur, ekolojik ve yayla turizmin merkezi haline gelmek üzere. Kendi adına para bastıran ve devlet kuran Sagalassos’un ikinci bir Efes niteliğinde olması,  Türkiye’nin en uzun sarkık mağarası olan  İnsuyu Mağarası’nın Burdur’da olması,  Kibyra gibi bir antik kentte ilk kapalı mahkeme salonunun bulunması, dünyada bulunan en uzun mozaik yolunun olması, Medusa Mozaiğinin renkli tek kabartmasının yer alması, dünyada şu anda gün yüzüne çıkarılmış en büyük rodeo salonunun bulunması, Türkiye’nin Maldivleri olarak bilinen en derin ikinci krater  gölü olan Salda Gölü’nün bulunması Burdur’un özellikleri arasında yer almaktadır.

 

Salda Gölü ile ilgili yeni yeni uyanan iş adamlarımızın, yani parası olanın turizme soyunması, Burdur Mehmet Akif Ersoy Üniversitesi’nin de kurulması ile öğrencilerin Burdur’a verdiği katma değeri görenlerin, meslekleri olmadığı halde yüzlercesinin kafeterya açması, öğrencilere dönük 1+1 apart dairelerin yapılması, herkesin yap-sat mantığı ile müteahhitliğe soyunması ile aynı işi yapanlar çoğalmış ve verim de gelir de düşmüştür.

 

Yıllarca FETÖ’nün okulu olarak bilinen özel okulun karşısına kimse korkusundan okul açmayınca Burdur’a Bahçeşehir Koleji gibi bir markayı getirip eğitimde çığır açan, sosyal faaliyetlerde ve spor dallarında başarıyı yakalayan LGS ve üniversite imtihanlarında Burdur’un eğitimdeki kalitesini artırarak başarıyı yakalayınca yine parası olanların eğitimi bir kazanç kaynağı gibi görüp özel okul açmaya çalışması da yine yapılanı taklit etmekten öteye geçmeyecektir.  

 

Sonuç olarak, bir toplum, bir kent, başarıyı yakalamak istiyorsa; o ilde olmayan yeni yeni sahalara girmek mecburiyetindedir. Örnek verecek olursak, Burdur’da sağlık açısından bir özel hastanemiz yok. Türkiye’de 26 fabrikadan biri olan makarna fabrikamız şu anda kapalı. Alan yok veya işleten yok. Dünyada bir marka olan Burdur beji üzerinde fiyat belirleyen bir birimimiz yok.  Türkiye’nin Hollanda’sı olarak bilinen Burdur besiciliğinde süt fiyatını belirleyen bir birimimiz yok. Şehirle bitişik olan Burdur Gölü’nde sosyal aktiviteler yaparak şehirle bütünleşen bir organizasyonumuz yok.  Yayla ve arkeoloji üzerine bir turizm yatırımımız yok.  Neyimiz var?  Kim parayı bir dalda kazanıyorsa, kıskanıp onun yaptığını yapmak var. Egomuzu tatmin etmek var, yani kısacası egoist bir toplum olduk çıktık.  

 

Bir sonraki yazımızda buluşmak dileği ile…    

 

Yazıya ifade bırak !
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve bugun15.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.