Burdur İl Genel Meclis üyeleri 2016 nisan ayı oturumunda Hollanda ve Belçika’ya gezi düzenlenmesi için bir karar almışlardı. Ulaşımdan sorumlu il özel idare genel sekreter yardımcısına alınan karar gönderilir, alınan kararda 240 bin lira konaklama ve yol harcırahı para ayrılır. İl genel meclis üyeleri mayıs ayında yurt dışına çıkacağız diye hazırlık yaparlar, genel sekreter yardımcısı geziyi sözde ihaleye verecektir teklif alacaktır. Aldığımız bilgiler doğrultusunda son bir ay kalıncaya kadar hiçbir işlem yapmaz, zaman daralınca da iddia olur ki ihaleyi sınıf arkadaşına davet üzerine verir. Yurtdışına çıkacak il genel meclis üyeleri havaalanı yolunda alelacele önlerine konan belgeleri imzalar. Buraya kadar olaylar sorunsuz geçer ve geziyi düzenlerler.
2017’de sayıştayın raporunda burada bir usulsüzlük olduğunu ve fazla para harcandığını tespit eder. İl genel meclis üyelerine ‘3400 lira fazla para harcadınız geri ödeyin’ diye şifahen söylenir. İl genel meclis üyeleri tepki göstererek bizler para elimize almadık sizlerin düzenlediği program dahilinde gezi yaptık diye tepki gösterir ve ödemezler, konu sürüncemeye bırakılır. İl genel meclis üyeleri ‘bir komisyon kuralım burada bir yanlışlık var’ diye mecliste karar alınır ve komisyon kurulur. Zamanın valisi ‘sizler neyi araştırıyorsunuz benimi sorguluyorsunuz’ diye zamanın il genel meclis başkanına çıkışır. İl genel meclis üyelerinin aldığı karar yok sayılır. İl genel meclis üyelerin iddiası ise ilk fatura bedeli olarak ödenen 170 bin lira, daha sonra ödenen 70 bin lirasının akıbetini anlamak ve sorumlusunu bulmak. Diğer bir iddia ise İl genel meclis üyelerinin program dışına çıkmaları. Olay sürüncemeye kalınca da suç il özel idarede görev yapan iki muhasebecinin üzerine kalır, şimdi de zimmet çıkarılır ve muhasebecilere ‘öde’ denir
Şimdi sorun şu ki muhasebecilere gezi faturalarını öde emrini veren genel sekreter yardımcısı gezi organizasyonu düzenleyen arkadaşı tarafından 70 bin liralık fark çıkararak bir ortaklık mı oluşturuldu? Yoksa muhasebeciler kendi aralarında bir ortaklık mı kurdular? İki muhasebeciye nasıl olsa devlet memuru konuşamaz mantalitesi ile mi yükleniliyor? Neden araştırma komisyonuna izin verilmedi? 23 il genel meclis üyesinden 6’sı sessiz sedasız sayıştayın çıkardığı farkı ödüyor da diğerleri ödemiyor? Bana gelen bilgiler bu minvalde…
Sayın Burdur valisi Hasan Şıldak yıllarca bu gibi konuları araştıran, denetleyen mülki idareciler arasında hoca olarak bilinen bir şahsiyet. Zaten Burdur’a geldiği günden itibaren de Burdur’un altını üstüne getiren, gezmediği birim, uğramadığı köy kalmadı. Bu kadar titiz bir valinin iki masum muhasebecinin çocuklarının nafakasını kestirmeyeceğine, gerçek suçlu kimse muhasebeci veya genel sekreterlik makamı ise ondan rücu ettireceğine inanılmakta. Bir komisyon kurarak bu olayların çözüleceğine düşünülmekte.
Not: Bir sene önce Burdur’da bir marka haline gelen İnsuyu mağarasının çevre ve yapısal sorununu dile getirmiştim. Eksiklikleri yazmış, geç kalındığı içinde Sayın Burdur Valisi Hasan Şıldak’ı eleştirmiştim. Yeni çevre düzenlemeleri ve işletme olarak gelen yabancı ve yerli turistlere hizmet edebilecek hale gelmesi taktire şayan bir güzellik olmuş. İnşallah araştırmalarda da vardır, 3 km üst tarafta bulunan Kızılin mağarası içinde bir çalışma yapılarak Kızılin mağarası ve İnsuyu Mağarası birleştirilir de yabancı ve yerli turizmin gözde yerlerinden biri olur. İnsuyu mağarası için Sayın Valinin gösterdiği titizliği ve çalışma azmini iki mağaranın birleşmesinde de göstereceğine inanmaktayım…
Bir sonraki yazımızda buluşmak dileği ile…