CEMALETTİN BEKTAŞ
Köşe Yazarı
CEMALETTİN BEKTAŞ
 

‘#yetersizbakiye Burdur’ Sorununun Gerçek Yüzü!

Bir süredir ülkenin değişik illerinde olduğu gibi Burdur’da da Twitter üzerinden ‘Yetersiz Bakiye Burdur’ adı altında üniversite öğrencilerimizin taşınma ücretlerine gösterdiği tepkiler dikkatlerden kaçmadı. Öğrencilerin bunun gibi; ülkenin ekonomik sosyal yapısı ile ilgili tepki göstermesi demokrasilerin olmazla olmazlarındandır.  Ancak bu tepkiler çıkar çıkmaz meslek alışkanlığı olsa gerek biraz araştırma yapınca olayın çok da masumane olarak gelişmediğini ortaya koyuyor. Bu tepkilerin arka planında aslında gençlerimizin üzerinden bir kısım siyasi çıkar ve rant mücadelesinin verildiği görülüyor.   ÖĞRENCİLERİMİZ KULLANILIYOR MU?   Şehir içi halk otobüsü sahipleri ile konuşulduğunda, araç sahipleri; öğrenci taşıma ücretleri için belirlenen fiyattan para kazanılmadığını, araçların üniversiteye dolu gidip boş geldiğini boş gittiğinde ise dolu geldiğini, üniversitenin il dışında olması ve üniversiteyle şehir arasında yerleşim alanlarının olmayışı sebebiyle indi bindinin olmadığını dolayısıyla da bu fiyatlara mecbur kalındığı ifade edilmektedir.   Bu nedenlerle iki liranın üzerindeki ücretlerde az da olsa para kazanıldığını ancak iki lira altında araçların kendi giderlerini bile kazanmadığını dillendiren araç sahiplerinin en büyük iddiası ise bu fiyatlarla araçları çalıştırmak isteyen olursa bugünkü rayiç fiyatla 800 - 900 Bin Lira olan otobüs hatlarını 6 Bin Lira gibi bir rakamla kiraya verebilecekleri söylemidir. Önceleri kısa sürede ve gizli bir elle devredilen otobüs hatlarına şimdi ise aleni camlarda ‘hattıyla satılıktır’ ilanları asılmasının ana sebebi olarak,  şu andaki fiyatın altında bir fiyatla değerlendirildiğinde üniversitenin veya belediyenin bir çözüm bulması gerektiği araçları çekmek mecburiyetinde kalacakları belirtiliyor. Ayrıca halihazırda öğrencilerin yüzde altmışı kart alarak indirimli taşınmak yerine otobüs ücretlerini nakit olarak ödemekte yani zaten fazladan ücret ödemekteler. VİP araçla durağa gelen ve nakit ödeyen öğrencilerin fiyat üzerine eylem yapması düşünülmeyeceği konuşulmakta.    Öğrenci ve öğrenci gruplarını destekleyenler ise; Öğrenci üzerinden para kazanılmasının eğitime zarar verdiği, Burdur’un bir eğitim kenti olduğunu otobüs fiyatlarının yüksek olmasının ana sebebinin girdi fiyatı olduğu, yakıtın yüksek miktarda olduğu, Belediyenin otobüs  sahiplerini belediyeye ait akaryakıt istasyonundan  yakıt alma  zorunluğunu getirmesi, Belediye işletmelerinin kar marjının düşük olduğu bununda pompa fiyatlarına yansıdığı iskontonun düşük olduğu görüşünde olup, halk otobüslerinin istedikleri yerden yakıt alabilirlerse fiyatların düşeceği kanaatindeler.   Burdur’da bu halk otobüsü fiyatları üzerinde yapılan spekülasyonun ana sebebi, 1- Halk otobüslerinin iki liranın üzerindeki fiyatlarla azda olsa para kazanmak amacı ile yapılan fiyatlandırma pazarlık payı düşünülerek (pazarlık alanı bırakılarak) valilikte yapılan toplantıda ücretlerde indirime gidilerek son imkanlarının kullanıldıgı. 2- Halk otobüslerinin Belediye’nin akaryakıt istasyonundan akaryakıt alınması kuralını koyması öğrencilerin Belediyeye karşı kullanılmasının zeminini oluşturmuştur. 3- Kullanılan yakıtın rantabl görülerek belediyenin aradan çekilmesini sağlayarak akaryakıt istasyonlarının ekonomik savaşa dahil olması 4- Siyasi olarak Belediye’nin yıpratılması öğrenci grupları ile karşı karşıya getirilip siyasi çıkar sağlanması amaçlanmıştır. 5- Paydaşların bu eylemi, öğrenciyi destekten fazla kendi ego ve düşüncelerine hizmet eden bir mecraya çekmeleri…   Sonuç olarak masumane başlayan Yetersiz Bakiye Burdur eylemi, halk otobüslerinin öğrenci ücretlerine tepki olmaktan ziyade çıkar amaçlı yıpratma politikasına dönüşmüştür. Yapılan bu eyleme zemin hazırlayan belediyenin kendisidir. Belediye,serbest piyasa şartlarına uymayan kendi akaryakıt istasyonundan yakıt alınması mecburiyetini kaldırdığında kimse öğrenciyi düşünme bahanesini kullanarak bu gibi söylemlerde bulunmayacaktır. Özetle bu duruma, sadece rantı olmayan ancak rant olarak bakılan akaryakıt istasyonlarının ve belirli bir zümrenin belediyeyi siyasi olarak yıpratmasından öteye gitmeyen bir mücadele olarak bakılabilir.   Bir sonraki yazımızda buluşmak dileği ile…
Ekleme Tarihi: 08 Kasım 2019 - Cuma
CEMALETTİN BEKTAŞ

‘#yetersizbakiye Burdur’ Sorununun Gerçek Yüzü!

Bir süredir ülkenin değişik illerinde olduğu gibi Burdur’da da Twitter üzerinden ‘Yetersiz Bakiye Burdur’ adı altında üniversite öğrencilerimizin taşınma ücretlerine gösterdiği tepkiler dikkatlerden kaçmadı. Öğrencilerin bunun gibi; ülkenin ekonomik sosyal yapısı ile ilgili tepki göstermesi demokrasilerin olmazla olmazlarındandır.  Ancak bu tepkiler çıkar çıkmaz meslek alışkanlığı olsa gerek biraz araştırma yapınca olayın çok da masumane olarak gelişmediğini ortaya koyuyor. Bu tepkilerin arka planında aslında gençlerimizin üzerinden bir kısım siyasi çıkar ve rant mücadelesinin verildiği görülüyor.

 

ÖĞRENCİLERİMİZ KULLANILIYOR MU?

 

Şehir içi halk otobüsü sahipleri ile konuşulduğunda, araç sahipleri; öğrenci taşıma ücretleri için belirlenen fiyattan para kazanılmadığını, araçların üniversiteye dolu gidip boş geldiğini boş gittiğinde ise dolu geldiğini, üniversitenin il dışında olması ve üniversiteyle şehir arasında yerleşim alanlarının olmayışı sebebiyle indi bindinin olmadığını dolayısıyla da bu fiyatlara mecbur kalındığı ifade edilmektedir.

 

Bu nedenlerle iki liranın üzerindeki ücretlerde az da olsa para kazanıldığını ancak iki lira altında araçların kendi giderlerini bile kazanmadığını dillendiren araç sahiplerinin en büyük iddiası ise bu fiyatlarla araçları çalıştırmak isteyen olursa bugünkü rayiç fiyatla 800 - 900 Bin Lira olan otobüs hatlarını 6 Bin Lira gibi bir rakamla kiraya verebilecekleri söylemidir. Önceleri kısa sürede ve gizli bir elle devredilen otobüs hatlarına şimdi ise aleni camlarda ‘hattıyla satılıktır’ ilanları asılmasının ana sebebi olarak,  şu andaki fiyatın altında bir fiyatla değerlendirildiğinde üniversitenin veya belediyenin bir çözüm bulması gerektiği araçları çekmek mecburiyetinde kalacakları belirtiliyor. Ayrıca halihazırda öğrencilerin yüzde altmışı kart alarak indirimli taşınmak yerine otobüs ücretlerini nakit olarak ödemekte yani zaten fazladan ücret ödemekteler. VİP araçla durağa gelen ve nakit ödeyen öğrencilerin fiyat üzerine eylem yapması düşünülmeyeceği konuşulmakta. 

 

Öğrenci ve öğrenci gruplarını destekleyenler ise;

Öğrenci üzerinden para kazanılmasının eğitime zarar verdiği, Burdur’un bir eğitim kenti olduğunu otobüs fiyatlarının yüksek olmasının ana sebebinin girdi fiyatı olduğu, yakıtın yüksek miktarda olduğu, Belediyenin otobüs  sahiplerini belediyeye ait akaryakıt istasyonundan  yakıt alma  zorunluğunu getirmesi, Belediye işletmelerinin kar marjının düşük olduğu bununda pompa fiyatlarına yansıdığı iskontonun düşük olduğu görüşünde olup, halk otobüslerinin istedikleri yerden yakıt alabilirlerse fiyatların düşeceği kanaatindeler.

 

Burdur’da bu halk otobüsü fiyatları üzerinde yapılan spekülasyonun ana sebebi,

1- Halk otobüslerinin iki liranın üzerindeki fiyatlarla azda olsa para kazanmak amacı ile yapılan fiyatlandırma pazarlık payı düşünülerek (pazarlık alanı bırakılarak) valilikte yapılan toplantıda ücretlerde indirime gidilerek son imkanlarının kullanıldıgı.

2- Halk otobüslerinin Belediye’nin akaryakıt istasyonundan akaryakıt alınması kuralını koyması öğrencilerin Belediyeye karşı kullanılmasının zeminini oluşturmuştur.

3- Kullanılan yakıtın rantabl görülerek belediyenin aradan çekilmesini sağlayarak akaryakıt istasyonlarının ekonomik savaşa dahil olması

4- Siyasi olarak Belediye’nin yıpratılması öğrenci grupları ile karşı karşıya getirilip siyasi çıkar sağlanması amaçlanmıştır.

5- Paydaşların bu eylemi, öğrenciyi destekten fazla kendi ego ve düşüncelerine hizmet eden bir mecraya çekmeleri…

 

Sonuç olarak masumane başlayan Yetersiz Bakiye Burdur eylemi, halk otobüslerinin öğrenci ücretlerine tepki olmaktan ziyade çıkar amaçlı yıpratma politikasına dönüşmüştür. Yapılan bu eyleme zemin hazırlayan belediyenin kendisidir. Belediye,serbest piyasa şartlarına uymayan kendi akaryakıt istasyonundan yakıt alınması mecburiyetini kaldırdığında kimse öğrenciyi düşünme bahanesini kullanarak bu gibi söylemlerde bulunmayacaktır. Özetle bu duruma, sadece rantı olmayan ancak rant olarak bakılan akaryakıt istasyonlarının ve belirli bir zümrenin belediyeyi siyasi olarak yıpratmasından öteye gitmeyen bir mücadele olarak bakılabilir.

 

Bir sonraki yazımızda buluşmak dileği ile…

Yazıya ifade bırak !
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve bugun15.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.