CEMALETTİN BEKTAŞ
Köşe Yazarı
CEMALETTİN BEKTAŞ
 

BOĞAZİÇİ ÜNİVERSİTESİNDE NELER OLUYOR?

Bu ülkede siyasetin çözemediği iki konu var. Yıllardır birisi seçim kanunu, ikincisi yüksek öğretim yani YÖK. Seçim zamanlarında bu iki konu gündeme gelir çözeceklerini halka vaat olarak söylerler iktidara gelindiğinde bu konular unutulur.   Boğaziçi üniversitesine Prof. Dr. Melih Bulu’nun Rektör olarak atanmasından sonra başlayan olaylara bakıldığında bir nevi taksim olaylarının bir benzeri cereyan ettiği görülmekte, İç İşleri bakanının açıkladığına göre ilk gün gözlem altına alınan 17 kişiden sadece ikisi Boğaziçi üniversite öğrencisi geri kalan bindirilmiş kıta, bir tanesi de MLKP üyesi sözde öğrenci terör örgütü üyeliğinden aranıyor. Sözde öğrenci grubu bağırıyor “üniversite bizim” diye! Maaşını devletten alacaksın yatırımı devlet yapacak bir grup gelecek üniversite bizim diyecek burada bir yanlışlık  var. Sonra da bir grup çıkacak DHKP-C marşı çalacak katil polis diye bağıracak bunun adına da özgürlük denecek. Bugün “katil polis ve asker” dediğin dün senin için bu vatan için şehit olanlar. Burada dur demek lazım, aslında bu olaylara dur diyecek muhalefet partileridir. Rektörün atanması şeklini kariyerini eleştire bilirsin bu muhalefet olarak hakkındır, ancak bu insanları sokağa çağırmak neye hizmettir? Bunu da anlamak mümkün değil. Ülkedeki kutuplaşmanın sonucu mu? Yoksa 108 senedir Boğaziçi Üniversitemize hiç Türk bir bilim adamı atamayıp böyle bir bilim adamının atamasını hazmetmeme sorunu mu? Taksim olaylarından sonra bu ikinci bir girişim mi? ABD’de seçilen yeni Başkan Joe Bidenin politikaları gereği harekete mi geçildi?   ABD de Trump taraftarları gösteri yapınca iki gündür Türkiye’deki sözde yazar çizer bir grup Trump’un yargılanacağını bunun ABD derin yapının ve yargının affetmeyeceğini dillendirilmekte. Şimdi sormak lazım, Boğaziçi üniversitesi rektör atamak için sözde öğrenci görünümlü kişileri sokağa çağıracaksın yargılanmayacaksın! Halkı sokağa çağırıp 6-7 Ekim Kobani olaylarında 57 kişinin vahşice ölümüne sebep olan Selahattin Demirtaş’ın serbest kalmasını isteyeceksin, kime hizmettir bu anlayış ve kim için bu olaylar yaptırılmaktadır.   Dünya’nın yeniden şekilleneceği göz önünde bulundurulurken, Türkiye’de sözde özgürlük safsataları arasında ülkeyi kaosa götürme çabalarının sonuç vermeyeceği aşikârdır. Türkiye istesek de istemesek de artık hem masada hem sahada başarılı olmak zorunda. Bu fırsatı da ülke olarak başarmak zorundayız. Bir önceki yazımızda da dile getirdiğim gibi Amerika Birleşik Devletleri’nde, Fransa’da ve Almanya’da 2021 yılında bir kargaşa ve ekonomik burhana sürükleneceğini değinmiştim. Bu üç ülkede oluşacak kargaşa ve burhanı göz önünde bulundurursak ülke olarak bu yeni dünya düzeninde güçlü çıkmak zorundayız.  Muhalefetinde iktidar olmak istiyorsa yüzde bir bile olmayan oy oranı ile muhalefete hükmeden zihniyetten kurtulup halkın beklediği gibi çözüm odaklı aksaklıkları dile getiren bir siyasi söyleme dönmek zorunda. Yoksa darbe imasında bulunarak ortak akılla çözülen baş örtüsünü gündeme getirmek niye kime hizmettir anlamak mümkün değildir!   Sonuç olarak, Burdur’a 7 Ocak’ta gelen Gençlik ve Spor Bakanı Dr. Mehmet Muharrem Kasapoğlu bir dizi inceleme ve açılışlar yaptı. Her ilçeye bir yatırım yapması da ilçe halkını mutlu etti. Bu programda Cumhur İttifakının tam kadro programda olması ilk kez yerel gerginliklerin bitmesi, ortak aklı kullanma çabaları, Ülke sorunlarını yerelde de anlamaya çalıştığının bir göstergesi olarak karşımıza çıkmakta. Bu birliktelik göstergesi Cumhur İttifakı seçmeni üzerinde sevinçle karşılanırken programa katılan belediye başkanları ve idarecilerin bilhassa yirmi senedir Milletvekili olan Bayram Özçelik’in yapıcı tutumunun sevinçle karşılanması, “artık birliktelik zamanı” söylemini katılanların dillendirmesine vesile oldu. Sayın Burdur Valisi Ali Arslantaş’ın sonuç odaklı çalışması da programa katılanların ve siyasilerin takdirini topladığı görüldü.   Bir sonraki yazımızda buluşmak dileği ile…
Ekleme Tarihi: 09 Ocak 2021 - Cumartesi
CEMALETTİN BEKTAŞ

BOĞAZİÇİ ÜNİVERSİTESİNDE NELER OLUYOR?

Bu ülkede siyasetin çözemediği iki konu var. Yıllardır birisi seçim kanunu, ikincisi yüksek öğretim yani YÖK. Seçim zamanlarında bu iki konu gündeme gelir çözeceklerini halka vaat olarak söylerler iktidara gelindiğinde bu konular unutulur.

 

Boğaziçi üniversitesine Prof. Dr. Melih Bulu’nun Rektör olarak atanmasından sonra başlayan olaylara bakıldığında bir nevi taksim olaylarının bir benzeri cereyan ettiği görülmekte, İç İşleri bakanının açıkladığına göre ilk gün gözlem altına alınan 17 kişiden sadece ikisi Boğaziçi üniversite öğrencisi geri kalan bindirilmiş kıta, bir tanesi de MLKP üyesi sözde öğrenci terör örgütü üyeliğinden aranıyor. Sözde öğrenci grubu bağırıyor “üniversite bizim” diye! Maaşını devletten alacaksın yatırımı devlet yapacak bir grup gelecek üniversite bizim diyecek burada bir yanlışlık  var. Sonra da bir grup çıkacak DHKP-C marşı çalacak katil polis diye bağıracak bunun adına da özgürlük denecek. Bugün “katil polis ve asker” dediğin dün senin için bu vatan için şehit olanlar. Burada dur demek lazım, aslında bu olaylara dur diyecek muhalefet partileridir. Rektörün atanması şeklini kariyerini eleştire bilirsin bu muhalefet olarak hakkındır, ancak bu insanları sokağa çağırmak neye hizmettir? Bunu da anlamak mümkün değil. Ülkedeki kutuplaşmanın sonucu mu? Yoksa 108 senedir Boğaziçi Üniversitemize hiç Türk bir bilim adamı atamayıp böyle bir bilim adamının atamasını hazmetmeme sorunu mu? Taksim olaylarından sonra bu ikinci bir girişim mi? ABD’de seçilen yeni Başkan Joe Bidenin politikaları gereği harekete mi geçildi?

 

ABD de Trump taraftarları gösteri yapınca iki gündür Türkiye’deki sözde yazar çizer bir grup Trump’un yargılanacağını bunun ABD derin yapının ve yargının affetmeyeceğini dillendirilmekte. Şimdi sormak lazım, Boğaziçi üniversitesi rektör atamak için sözde öğrenci görünümlü kişileri sokağa çağıracaksın yargılanmayacaksın! Halkı sokağa çağırıp 6-7 Ekim Kobani olaylarında 57 kişinin vahşice ölümüne sebep olan Selahattin Demirtaş’ın serbest kalmasını isteyeceksin, kime hizmettir bu anlayış ve kim için bu olaylar yaptırılmaktadır.

 

Dünya’nın yeniden şekilleneceği göz önünde bulundurulurken, Türkiye’de sözde özgürlük safsataları arasında ülkeyi kaosa götürme çabalarının sonuç vermeyeceği aşikârdır. Türkiye istesek de istemesek de artık hem masada hem sahada başarılı olmak zorunda. Bu fırsatı da ülke olarak başarmak zorundayız. Bir önceki yazımızda da dile getirdiğim gibi Amerika Birleşik Devletleri’nde, Fransa’da ve Almanya’da 2021 yılında bir kargaşa ve ekonomik burhana sürükleneceğini değinmiştim. Bu üç ülkede oluşacak kargaşa ve burhanı göz önünde bulundurursak ülke olarak bu yeni dünya düzeninde güçlü çıkmak zorundayız.  Muhalefetinde iktidar olmak istiyorsa yüzde bir bile olmayan oy oranı ile muhalefete hükmeden zihniyetten kurtulup halkın beklediği gibi çözüm odaklı aksaklıkları dile getiren bir siyasi söyleme dönmek zorunda. Yoksa darbe imasında bulunarak ortak akılla çözülen baş örtüsünü gündeme getirmek niye kime hizmettir anlamak mümkün değildir!

 

Sonuç olarak, Burdur’a 7 Ocak’ta gelen Gençlik ve Spor Bakanı Dr. Mehmet Muharrem Kasapoğlu bir dizi inceleme ve açılışlar yaptı. Her ilçeye bir yatırım yapması da ilçe halkını mutlu etti. Bu programda Cumhur İttifakının tam kadro programda olması ilk kez yerel gerginliklerin bitmesi, ortak aklı kullanma çabaları, Ülke sorunlarını yerelde de anlamaya çalıştığının bir göstergesi olarak karşımıza çıkmakta. Bu birliktelik göstergesi Cumhur İttifakı seçmeni üzerinde sevinçle karşılanırken programa katılan belediye başkanları ve idarecilerin bilhassa yirmi senedir Milletvekili olan Bayram Özçelik’in yapıcı tutumunun sevinçle karşılanması, “artık birliktelik zamanı” söylemini katılanların dillendirmesine vesile oldu. Sayın Burdur Valisi Ali Arslantaş’ın sonuç odaklı çalışması da programa katılanların ve siyasilerin takdirini topladığı görüldü.

 

Bir sonraki yazımızda buluşmak dileği ile…

Yazıya ifade bırak !
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve bugun15.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.