CEMALETTİN BEKTAŞ
Köşe Yazarı
CEMALETTİN BEKTAŞ
 

Bu Halkın Ar Damarını Çatlattık

Devletin asli görevlerinden biri de yoksul halkın ihtiyaçlarını gidermektir, bu yüzdendir ki sosyal yardımlaşma gibi dernekler vasıtası ile kömür ve yiyecek yardımları yapılır ve ihtiyacı olan vatandaşlara verilen kömür ve gıda yardımları genelde gizli tutulurdu ki vatandaşlar rencide olmasın.   Osmanlı’da dağdaki aç kurtları bile doyurma vakfı kuran bir kültürün, bir geleneğin bir inancın devamı olan bizlere ne oldu? Utanma duygusunu kaybedip ihtiyacı olmayanlar bile sıraya girer hale geldi! Ne oldu da bu toplumun ar damarı çatladı? Ne oldu da utanma duygusunu kaybetti?   Yüzde doksanı Müslüman olan bir ülkede nasıl olurda inancımızın gereği bir elin verdiğini diğer elin haberi olmaması gerekirken verilen yardımlar sosyal medyada paylaşılır ve siyasi çıkar sağlanmaya çalışılır oldu! Nasıl olur da siftah yapan bir esnafın, yapmayana müşterisini gönderen bir kültür ve geleneğinden sadece kendini düşünen bir esnaf olarak inancımızdan kültürümüzden koptuk.   İşim gereği çok yer gezen, vatandaşlarla buluşan sorunlarını dinleyen biriyim. Burdur’un Kozluca kasabası 2000’li yıllarda altı yüz haneydi. Nüfusu ise 1250 üzerinde ve belediyelik idi. Devlet ihtiyacı olan ailelere kömür yardımında bulunmaktaydı. Köyde toplam yardım alan aile ise yirmi kişiye yakın. Tespit edilen yaşlı bir teyzeye kömür indirilir, yan tarafta oturan oğlu gelir ve şu cümleyi kullanır; “bu kömürü alın ihtiyacı olana verin, ben anneme bakacak kadar gücüm kuvvetim yetiyor. Bunu ihtiyacı olana verin, annemden daha düşkün köylülerimiz var. Ben anneme bu kömürü alarak annesine bakamamışta devlet kömür vermiş dedirttirmem.” der. Aslında bu teyzenin oğlunun da ihtiyacı vardır. Sadece kendinden daha düşkün insanların olması bu yardımı almasını engellemiş ve utandırmıştır. Bugün Kozluca kasabasında yardım alanların sayısı on misli artmıştır. Alamayanlar da siyasi gücü devreye sokarak almak istemektedir…   Pandemi sürecinin ilk günlerinden itibaren “devletin yaptığı sosyal yardımlar toplum tarafından ihtiyacı olmayanlara veriliyor” tepkisi çekse de aylık 1250 lira kirada oturan ailelere de verildiğine şahit olsam da, Geçen hafta sabah evden çıkıp aracıma binerken tanıdığım biri yanıma gelerek şu cümleyi konuşması insanların ar damarının çatladığının bir göstergesi olsa gerek. “Herkese yardım veriyorlar, para dağıtıyorlar ben de alabilmek için ne yapmam lazım? Sen gazetecisin bilirsin.” Cümlesine, “senin ihtiyacın mı var ki? Devletten yardım bekliyorsun. İşin var çalışıyorsun, çocukların çalışıyor.” Dediğimde, “devletten ne alırsan kardır, herkes alıyor bu zamanda almamak ahmaklıktır.” sözüne karşı söylenecek bir cümle bulamadım. Çünkü ar damarı çatlayan utanma duygusunu kaybedene ne söylenir!   Sonuç olarak bu halkın utanma duygusunu el birliği ile unutturduk. Yapılan yardımlar sosyal medyada paylaşılarak ar damarlarını çatlattık. Siyasi çıkar uğruna ihtiyacı olmayanlara yardımda bulunarak bu halkı özendirdik. Milyonlarca aileye yardım yapıyoruz diye şov yaptık. Devletle sorunu olanlarla siyasi çıkar uğruna destekleme düşüncesi ile siyasi çıkar sağlamaya çalıştık. Acaba suçlu kim? Bu yardımı alanlar mı? Yardımı yaparken sosyal medyadan paylaşım yaparak toplumu dejenere edenler mi? Yoksa siyasi çıkar uğruna önüne gelene yardım yapan siyasiler mi? Sahi sizce suçlu kim? Bir sonraki yazımızda buluşmak dileği ile…  
Ekleme Tarihi: 27 Ocak 2021 - Çarşamba
CEMALETTİN BEKTAŞ

Bu Halkın Ar Damarını Çatlattık

Devletin asli görevlerinden biri de yoksul halkın ihtiyaçlarını gidermektir, bu yüzdendir ki sosyal yardımlaşma gibi dernekler vasıtası ile kömür ve yiyecek yardımları yapılır ve ihtiyacı olan vatandaşlara verilen kömür ve gıda yardımları genelde gizli tutulurdu ki vatandaşlar rencide olmasın.

 

Osmanlı’da dağdaki aç kurtları bile doyurma vakfı kuran bir kültürün, bir geleneğin bir inancın devamı olan bizlere ne oldu? Utanma duygusunu kaybedip ihtiyacı olmayanlar bile sıraya girer hale geldi! Ne oldu da bu toplumun ar damarı çatladı? Ne oldu da utanma duygusunu kaybetti?

 

Yüzde doksanı Müslüman olan bir ülkede nasıl olurda inancımızın gereği bir elin verdiğini diğer elin haberi olmaması gerekirken verilen yardımlar sosyal medyada paylaşılır ve siyasi çıkar sağlanmaya çalışılır oldu! Nasıl olur da siftah yapan bir esnafın, yapmayana müşterisini gönderen bir kültür ve geleneğinden sadece kendini düşünen bir esnaf olarak inancımızdan kültürümüzden koptuk.

 

İşim gereği çok yer gezen, vatandaşlarla buluşan sorunlarını dinleyen biriyim. Burdur’un Kozluca kasabası 2000’li yıllarda altı yüz haneydi. Nüfusu ise 1250 üzerinde ve belediyelik idi. Devlet ihtiyacı olan ailelere kömür yardımında bulunmaktaydı. Köyde toplam yardım alan aile ise yirmi kişiye yakın. Tespit edilen yaşlı bir teyzeye kömür indirilir, yan tarafta oturan oğlu gelir ve şu cümleyi kullanır; “bu kömürü alın ihtiyacı olana verin, ben anneme bakacak kadar gücüm kuvvetim yetiyor. Bunu ihtiyacı olana verin, annemden daha düşkün köylülerimiz var. Ben anneme bu kömürü alarak annesine bakamamışta devlet kömür vermiş dedirttirmem.” der. Aslında bu teyzenin oğlunun da ihtiyacı vardır. Sadece kendinden daha düşkün insanların olması bu yardımı almasını engellemiş ve utandırmıştır. Bugün Kozluca kasabasında yardım alanların sayısı on misli artmıştır. Alamayanlar da siyasi gücü devreye sokarak almak istemektedir…

 

Pandemi sürecinin ilk günlerinden itibaren “devletin yaptığı sosyal yardımlar toplum tarafından ihtiyacı olmayanlara veriliyor” tepkisi çekse de aylık 1250 lira kirada oturan ailelere de verildiğine şahit olsam da, Geçen hafta sabah evden çıkıp aracıma binerken tanıdığım biri yanıma gelerek şu cümleyi konuşması insanların ar damarının çatladığının bir göstergesi olsa gerek. “Herkese yardım veriyorlar, para dağıtıyorlar ben de alabilmek için ne yapmam lazım? Sen gazetecisin bilirsin.” Cümlesine, “senin ihtiyacın mı var ki? Devletten yardım bekliyorsun. İşin var çalışıyorsun, çocukların çalışıyor.” Dediğimde, “devletten ne alırsan kardır, herkes alıyor bu zamanda almamak ahmaklıktır.” sözüne karşı söylenecek bir cümle bulamadım. Çünkü ar damarı çatlayan utanma duygusunu kaybedene ne söylenir!

 

Sonuç olarak bu halkın utanma duygusunu el birliği ile unutturduk. Yapılan yardımlar sosyal medyada paylaşılarak ar damarlarını çatlattık. Siyasi çıkar uğruna ihtiyacı olmayanlara yardımda bulunarak bu halkı özendirdik. Milyonlarca aileye yardım yapıyoruz diye şov yaptık. Devletle sorunu olanlarla siyasi çıkar uğruna destekleme düşüncesi ile siyasi çıkar sağlamaya çalıştık. Acaba suçlu kim? Bu yardımı alanlar mı? Yardımı yaparken sosyal medyadan paylaşım yaparak toplumu dejenere edenler mi? Yoksa siyasi çıkar uğruna önüne gelene yardım yapan siyasiler mi?

Sahi sizce suçlu kim?

Bir sonraki yazımızda buluşmak dileği ile…  

Yazıya ifade bırak !
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve bugun15.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.