Tefenni belediyesinin düzenlediği 17. Barutlu Su şenlikleri sebebi ile üç gün Tefenni’de halkla buluşma imkanını yakaladım. Barutlu Su şenlikleri Tefenni’de bir marka haline gelirken sosyal yaşantının da bir parçası haline geldiğini görme imkanına sahip oldum. Tefenni Belediye Başkanı Sayın Ümit Alagöz’ün açıklamalarından anlaşılıyor ki şenliklerin öncülüğünü yapan belediyeye maddi kaynakları sağlayan iş adamları, gece saat ikilere kadar halkın şenlik meydanında kalması, alış veriş yapmaları, gelen sanatçıları dinlemesi, yüzlerce esnafın stant açıp ekonomiye katkı sağlamaları ve bu şenliklerin üç gün boyunca dolu dolu sürmesi Tefenni halkı kadar dışardan gelenlerin de olması, Tefenni Belediye Başkanı Sayın Ümit Alagöz’ün dediği gibi ekip çalışmasının bir başarısı olsa gerek. Sayın Alagöz’ün en büyük başarısının altında da Tefenni halkını siyasetten uzak tutup hizmette birlik beraberlik algısını oluşturması olarak bakılabilir.   Şenliklerin üç gün sürmesi ben denizinde hem halkın sorunlarını dinleme hem de siyasilerin bakış açısını tespit etme imkanına sahip oldum. Türkiye genelinde baş gösteren kuraklık, yağışların olmayışı, çiftçinin sondajla sulama yapmaya çalışması, suyun yetersiz olması sorunların ve çözüm odaklarının ne olması konusunda fikir sahibi olurken, attığım başlıkta da yazdığım gibi; ‘yer altı sularının çekilmesi sebebi MTA mı?’ derken, kafaları karıştıran Seydiler köyünden gelen vatandaşların serzenişi dikkatimden kaçmadı. Aralarında köyün muhtarı Sayın İsmail Çelik’inde bulunduğu sohbet esnasında köylerde maden teknik aramanın sondaj yaptığını, 800 ile 1000 metre arasında sondajların yapıldığını, sondajlar yapıldıktan sonra çevre köylerde dahi sondaj sularının kuruduğunu anlatmalarının üzerine kendilerine, “bu söylediğiniz bir kurumu zan altında bırakmaktır. Sadece sebep MTA’nın attığı sondajlar mı?” soruma; “gazeteci bizler 150 ile 200 metre derinliklerdeki havzadan sondajla su çekmekteydik. MTA geliyor 800 ile 1000 metre derinliğe iniyor ve çıkarken bu delikler açık kalıyor. Bizlerin sondajla su çıkaracağımız taş çatlasa 150 ile 200 metre. MTA bir şey yapmıyor, çıkarken sıvı beton atarak kapatması gerekiyor ancak bunu yapmamalarından dolayı sular aşağıya çekiliyor. Çevre köylerde dahi kuyular kurudu.” cümlesini dillendirmeleri 36 senedir gazetecilik hayatımda devamlı duyduğum; “sondajlar atıldı yer altındaki petrolümüz ve doğal gazımız çıkarılmayarak üzerine beton atıldı şimdi ise yer altı kaynaklarımızı gün yüzüne çıkaracağız derken yer altı su kaynakları mı kurutuluyor?” sorusunu kendime sormaktan alamadım. Bir sonraki yazımızda buluşmak dileği ile…