31 Mart Mahalli İdareler Seçiminde vatandaş iktidar partisine bir ders vermiş gözüküyor. Bu dersi de iktidar partisi AK Partinin iyi okuması gerekiyor. Sayın Cumhurbaşkanı ve AK Parti Genel Başkanı Sayın Recep Tayyip Erdoğan’ın açıklamasında da bu dersin çıkarıldığı gözüküyor.   31 Mart Mahalli Yerel Seçimlerinde toplumun artık ötekileştirme ve gerginlik siyasetinden bıktığı, halkın ekonomik daralmadan yorulduğu, genel seçimlerle yerel seçimlerin ayrılması gerektiği, halkın gerginlik siyaseti yapan adaylardan uzaklaştığı görünürken aday profilinin çok önemli olduğu gün yüzüne çıktı. Yerel seçim, AK Parti ve MHP’nin “Ülkede BEKA sorunu vardır” stratejinin karşısında Millet İttifakının ise ‘ülkede beka değil EKONOMİK sorun vardır’ söyleminin yarıştığı bir seçim havasına döndü, bu da seçmenin bakış acısına yön vermiş durumda.   Seçim sonuçlarına bakıldığında ise üç ana tema ön plana çıkıyor; 1) Ülkede ekonomideki daralmanın sancıları vatandaşı sıkması, 2) Ötekileştirme ve gerginlik siyasetinin artık pirim yapmadığı,  3) Osmanlıdan bugüne kadar Türk toplumunun hiçbir zaman tehdide boyun eğmediği düşünüldüğünde tehdit siyasetinin ve dilinin çökmesi.   Yaşadığımız il olan Burdur’a bakıldığında ise bu üç ana temanın işlediği görülüyor. Türkiye geneli olduğu gibi Burdur’da da CHP adayı ve Belediye Başkanı Sayın Ali Orkun Ercengiz’in bu dilden uzak durması, birleştirici söylemi, çamur siyasetinden uzaklaşması bu sebepten dolayı halkın teveccüh gösterdiği görülüyor.  Sayın Ali Orkun Ercengiz’in asıl sorunu ve mücadelesi şimdi başlıyor. Sayın Ercengiz Belediyede halkın beklediği değişimi yaparak halkı rahatsız eden ekipten kurtulup halkla bütünleşme mi sağlayacak, yoksa verdiği sözleri unutup zafer sarhoşluğu mu yaşayacak bunu da zaman gösterecek.   31 Ocakta kaleme aldığım ‘MHP ilçelere üç hilali dikmek istiyor’ yazımda da belirttiğim gibi Tefenni, Çeltikçi, ve Çavdır ilçeleri ile Söğüt, Yusufça, Kızılkaya Beldelerinde doğru bir adayla yola çıkarak gücüne güç katmış durumda. Muhalefet partisinden bile olsa belediyecilik başarısına örnek olarak Tefenni Belediye Başkanı Sayın Ümit Alagöz’ün gösterilmesi MHP İl Başkanı Sayın Hikmet Ökte’yi güçlendirirken, Üç Hilali diktiği belediyelerinden de bu başarıyı halkın beklemesi ve algının bu şekilde gelişmesi yeni seçilen MHP’li belediye başkanların işini zora sokmuş durumda. MHP’ye geçen her belediye, yeni Başkanlardan Tefenni’deki başarıyı göstermesini beklendiği bir hava oluştu.   Burdur’da Cumhur İttifakı Adayı Sayın Deniz Kurt da AK Partinin çıkaracağı en güçlü aday olarak bakıldı ve toplumda böyle algıladı.   Başarılı olmamasının altındaki sebeplere bakıldığında ise;  1) Beklentilerin aksine kendi kültür ve yapısına göre Belediye Meclis Adaylarını oluşturamaması, topluma proje üreten bir ekiple geliyor algısı verilmeyişi,  2) Proje tanıtım ve klasmanının çok geç açıklanması, 3) Yetişme tarzı ve kültürüne göre partiler üstü bir davranış göstererek toplumu kucaklayıcı bir strateji geliştirememesi, 4)Milletvekili Sayın Yasin Uğur olmak üzere siyasetçilerin “15’te 15 yapacağız” söylemi ile Ülkücü camianın tepkisini çekmeleri, söylem ve konuşmalarda kazanıldığında kendilerinin kazandığı, kaybedildiğinde ise suçlunun MHP olduğu izlenimi vermeleri, 5) Halkın gerginlik ve çamur siyasetine tepki vereceğini hesaplayamayarak parti ve aday etrafında bulunan “Sözde Gazeteci ve Danışmanların” yanlış yönlendirmesi ile tepki toplanması, rakibinin mağdur pozisyona getirilmesi ve sosyal medyanın yanlış kullanılması. 6) En büyük etken olarak da ülke genelinde olduğu gibi Cumhur İttifakı tavanda iktidar ortağı olarak algılanırken tabanda algılanmayışı, yıllardır ülkücüleri FETÖ’nün etkisizleştirme ve yok etme politikasının tabanda hala devam etmesi, iktidar olmanın verdiği güç zehirlenmesinin devam etmesi sandığa yansımış gözükmekte.  7) Cumhur İttifakı Adayı Sayın Deniz Kurt’un AK Parti yönetiminin ve milletvekillerinin gerisinde kaldığı izlenimi vermesi.   Sonuç olarak bu seçimler ders çıkarmak isteyenler için çok şey ifade eder. Hem kazanan hem kaybeden için bu sonuçtan ders almak isteyen alır, almak istemeyende suçlu arar. Hz. Ali (r.a) sözünde der ki ‘Bana arkadaşını söyle, sana kim olduğunu söyleyeyim’. Atalarımız da ‘Kılavuzu karga olanın burnu pislikten kurtulmaz’ demiş. Anlayana sivri sinek saz, anlamayana davul zurna az… Bir sonraki yazımızda buluşmak dileği ile…