Bugünkü siyasi olayları değerlendirebilmek için, geçmişi biraz irdelemek gerekir. Bu vesileyle milli mücadele dönemine daha doğrusu ilk Türkiye Büyük Millet Meclisinin açılışı esnasında, Osmanlı İmparatorluğunun meclisinden para alıp işgal devletleriyle (itilaf devletleri)  iş birliği yapan siyasilerden bahsetmek istiyorum. Bu nedenle Atatürk dönemini hatırlatmak istedim… Atatürk, “19 Mart 1920’de vilayetlere, livalara, kolordu komutanlarına gönderdiği tamiminde olağanüstü yetkilere sahip bir meclisin Ankara’da toplanmasını ve dağılmış Meclis-i Mebusundan Ankara’ya gelebileceklerini de bu meclise katılabileceklerini duyurmuştur. Yine seçimlerin yapılarak, on beş gün içinde milletvekillerinin Ankara’da bulunmalarını istemiştir.   Bu tamimden sonra, milletvekili seçilebilme şartlarına sahip kimseler arasından sürat ve ciddiyetle seçimler yapılmıştır. İstanbul’un işgalinden sonra tatil edilen Meclis-i Mebusundaki milletvekilleri de çeşitli yollardan Ankara’ya gelmeye başlamışlardır. Bu arada Damat Ferit, 5 Nisan 1920’de dördüncü defa sadrazam olarak atanmıştır. Yeni İstanbul hükûmeti, Ankara’da meclisin toplanmasını engellemek için isyanları tahrik etmiştir. Mustafa Kemal Paşa, bir yandan yeni meclisin açılışı hazırlıklarını yaparken diğer yandan bu ayaklanmaları söndürmeye çalışmıştır.”   Özet: Damat Ferit, 5 Nisan 1920’de dördüncü defa sadrazam olarak atanmıştır. Yeni İstanbul hükümeti (Sadrazam Damat Ferit Paşa Hükümeti), Ankara’da meclisin toplanmasını engellemek için isyanları tahrik etmiştir.   Atatürk, “Ankara’da yeni meclisin niteliği üzerinde çalışmalar yaparken İstanbul hükûmeti de boş durmuyordu. 1 Mayıs 1920’de Nemrut Mustafa Paşa’nın başkanı olduğu “Birinci İdare-i Örfiye Divan-ı Harbi” (Birinci Sıkı Yönetim Mahkemesi), Mustafa Kemal Paşa, Kara Vasıf Bey, Ali Fuat Paşa, Alfred Rüstem Bey, Dr. Adnan Bey ve Halide Edip Hanım’ı gıyaben ölüme mahkûm etti. Bu kararla yetinmeyen İstanbul hükûmeti daha bazı Kuvâ-yı Milliyecileri de ölüme mahkûm etti.   TBMM, kendi hükûmetini kurduktan sonra, İstanbul’daki hükûmetin geçerli olmadığını açıklamıştır. Tek meşru organın TBMM ve hükûmeti olduğu duyurulmuştur. Sadrazam Damat Ferit, Meclis kararı ile vatandaşlıktan çıkarılmıştır. Yakalandığında vatana ihanetle yargılanmasına karar verilmiştir…”   Özet: Tek meşru organın TBMM ve hükûmeti olduğu duyurulmuştur. Sadrazam Damat Ferit, Meclis kararı ile vatandaşlıktan çıkarılmıştır.   Bazıları diyecek ki günümüzdeki olayların Atatürk dönemi ile ne alakası vardır. Yazacak başka bir şey bulamadın mı?. Belki de haklısınız. Bugün bir PKK terör örgütü vardır. Bu terör örgütünü destekleyen siyasiler vardır. Bu siyesiler TMMM çatısı altında faaliyet gösteriyor. HDP, devletten para alıyor. Devletin parası ile, kepçesi ile ve dozeri ile hendek kazıyor, halkı isyana teşvik ediyor. Halkımızın verdiği vergiler ile HDP silah alıyor ve devleti bölmeye çalışan PKK’ya alenen destek veriyor… PKK terörünün bilançosu:  ANKARA - PKK, son 15 yılda: 19 bin 470 eylem gerçekleştirdi, 4 bin 219 asker, bin 387 polis ve geçici köy korucusu şehit ettiler, 5 bin 316 sivil öldürdüler. Olaylarda 9 bin 53'ü asker, 2 bin 216'sı polis ve geçici köy korucusu toplam 17 bin 172 kişi yaralandı.                                                                                        (Radikal) 10.07.2009 Selahattin Demirtaş önderliğinde, HDP’nin icraatlarından ve söylemlerinden birkaç tanesi bile dokunulmazlıkların kalkmasına hatta Damat Ferit Paşa gibi vatandaşlıktan çıkarılmasına yeter de artar… “Ankara saldırısını gerçekleştirdiğini belirtilen Abdulbaki Sömer için Van'da taziye çadırı kuruldu. Bombacının cenazesini HDP ve DBP'li vekiller kaldırdı.” “HDP Van milletvekilleri Tuğba Hezer terörist Abdulbaki Sömer'in taziyesine katıldı.” “TBMM çatısı altındaki üç partinin imzaladığı teröre karşı ortak tavır bildirisini imzalamadı.” HDP lideri Demirtaş, Amerika, Avrupa ve Rusya’ya giderek Türkiyeyi şikâyet etti,  "Türkiye'nin Rus savaş uçağını düşürmesi yanlıştı" dedi. HDP lideri Demirtaş, Lavrov’dan Suriye'de PYD'ye destek mesajını aldı. “Yüksekova Cumhuriyet Başsavcılığı, HDP Hakkâri Milletvekili Abdullah Zeydan’ın, Türk Silahlı Kuvvetlerinin terör örgütü PKK'ya yönelik başlattığı hava saldırılarına ilişkin, 26 Temmuz'da yapılan protesto yürüyüşünde söylediği,  "PKK'nın öyle bir gücü var ki sizi tükürüğüyle boğar.” “Selahattin Demirtaş, PKK'lı teröristlerin cenazesine katılmayan HDP'li milletvekilleri hakkında soruşturma açılacağını söyledi.” “HDP Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş, Almanya'nın Frankfurt'daki Fraport Arena'da düzenlenen "Dayanışma Gecesi’nde “Selahattin Demirtaş'ı Almanya'da PKK'lılar korudu.” Demirtaş, hendek siyasetine destek verdi. Demirtaş, Kobani olayları ile halkı sokağa döktü 50 civarında insanın ölümüne neden oldu. HDP Eş Genel Başkanı Figen Yüksekdağ, 19 Temmuz'da Suruç'ta katıldığı programda, "Sırtımızı YPJ'ye, YPG'ye ve PYD'ye yaslıyoruz, bunu söylemekten ve savunmakta hiçbir sakınca görmüyoruz" Demirtaş, İzmir, İstanbul çok uzak değildir, diyerek devleti tehdit etmiştir. Doğu ve Güneydoğu Anadolu Bölgesi'ndeki illerdeki çatışmalarda şehit olan güvenlik güçleri için "etkisiz hale getirildiler" mesajını paylaşan bazı HDP'liler, Türk Silahlı Kuvvetlerinin halkın huzur ve güvenliği için PKK'ya yaptığı operasyonları da "devlet terörü" olarak nitelendirdi. HDP Muş Milletvekili Burcu Çelik Özkan ise 8 Haziran günü Muş'ta partisince düzenlenen seçim kutlamasında, köy korucularını hedef alarak söylediği "Bu memleketten defolup gideceksiniz. Bize uzattığınız o keleşi (kalaşnikof silahı) size çevirmesini çok iyi biliriz" HDP Grup Başkanvekili ve İstanbul Milletvekili Pervin Buldan, 1 Haziran'da CNN Türk televizyonundan katıldığı canlı yayında, PKK'nın terör örgütü olmadığını savunarak, "Özellikle şunu belirtmek isterim. PKK bir terör örgütü değildir. Bahçeli'nin bunu artık bilmesi gerekiyor" HDP İzmir Milletvekili Ertuğrul Kürkçü, 13 Ağustos'ta "Silopi gerçekleri" başlığıyla yayımladığı Twitter mesajlarında, "Devletin operasyonlarının asayiş ve halkın güvenliğiyle hiçbir ilgisi yoktur. HDP Ağrı Milletvekili Berdan Öztürk de 7 Ağustos'ta yayımladığı Twitter mesajında, Silopi'de PKK'ya yönelik operasyonları "devlet terörü" olarak niteledi. Öztürk, "Silopi'deki devlet terörünü lanetle kınıyorum. Hayatını kaybedenlere rahmet, yaralılara acil şifalar diliyorum" ifadesine yer verdi HDP Hakkâri Milletvekili Abdullah Zeydan da Türk Silahlı Kuvvetlerinin terör örgütü PKK'ya yönelik başlattığı hava saldırılarına ilişkin, 26 Temmuz'da Yüksekova'da yapılan protesto yürüyüşünde söylediği, "PKK, Türkiye'yi ve Ortadoğu'yu güller bahçesine çevirmek için ortaya çıkmış barış ve halk hareketidir. Özet: 1.       Tek meşru organ, Türkiye Cumhuriyeti devletidir!  2.       Terör örgütlerine destek veren herkes, Sadrazam Damat Ferit Paşa gibi vatandaşlıktan çıkarılmalıdır.   Selam ve saygılarımla…