Bazı insanlar, varlıklarını perde arkasındaki konuşmalara borçludur. Hiç kimsenin aklına gelmeyen konuşmalar ve sergiledikleri oyun, genelde hedefe götürmez ama dereyi bulandırarak kendine malzeme çıkarır…     İşte bu bazı insanlar, hükümet yıkar, hükümet kurar. Hiçbir şey olmazsa bir iz bırakarak haksız yere kahraman olma yoluna gider. İşleri güçleri toplumu kandırmak veya kendilerine bağlı olan insanları bir arada tutmak için algı oluşturur… Bu tip insanlar, geçmişte banka batırmıştır ya da mafya usulü sömürü düzeni kurmuştur. Suçlu olduğunu anlayınca mağduru oynayarak ülke dışına çıkar ve ülke dışından algı oluşturmak için tehdit savurur… Bugün o insanların sahnede olduğunu görüyoruz. Videolar ile algı oluşturuyor ve peşinden hemen seçime gidelim yaygarası yapıyor.     Aklıma şöyle bir soru geldi: Videolar ile algı oluşturan mafya liderleri ve batık banka sahipleri, PKK terör örgütü ve HDP, uluslararası mafyanın desteğini alarak İçişleri Bakanı Süleyman Soylu’yu hedef aldı. Neden Süleyman Soylu? Anlatalım: 1.PKK ve YPG terör örgütlerinin yurt içinde sayısını 300’e indirdi. 2.PKK ve YPG terör örgütleri, yurt içinde istedikleri zaman katliam yapamıyor, 3.FETÖ ile kıyasıya mücadele ediyor, 4.Terör örgütlerinin belini kırdığı için hükümetin istikrarlı bir şekilde devam etmesini sağlıyor. Yukarıda ifade ettiğim dört neden, terör örgütleri ve terör hamilerinin rahatsız olması için yeterlidir…     İtibarsızlaştıran Algılardan bazıları: 1.Thodexin arkasında Süleyman Soylu vardır, 2.Süleyman Soylu istifa emelidir, 3.HDP, Süleyman Soylu hakkında suç duyurusunda bulundu, 4.ABD iki defa Süleyman Soylu hakkında yaptırımda bulunduğu,   Aklıma bir Hint masalı geldi… Kralın kulağına fiskos yaparak ülkeyi yönetmeye kalkışan fiskosçuları, Şekspir’in eserlerinden hatırlarız. Bunun bir başka örneği de beşbin yıllık bir Hint masalıdır. Şöyle; Adamın biri krala gelip, “Her gün sizin kulağınıza konuşur gibi yapıp, yalancıktan fiskos yapacağım. Bunun karşılığında size yüklü miktarda para vereceğim” der. Kral “Hem bir şey istemeyecek hem de yalnızca fiskos yapacak, bundan ne çıkar” deyip kabul eder. Adam aylarca kralın kulağına yalancıktan fiskos yapar. Kral da bu iş karşılığında yüklü para aldığı için memnun kalır.  Bir gün kralın kulağına fiskos yaparken, maliye bakanının gözlerinin içine bakar. Maliye bakanı, bu adam krala benim hakkımda ne konuşuyor diye şüphelenir ve adama sorar. - Kral sana ne dedi? - ” Kral sizin hakkınızda çok kötü şeyler düşünüyordu. Ama üzülmeyin, ben durumu hallettim” der. Maliye bakanı da adamın bu iyiliğine karşılık hediye verir. Bu beş bin yıllık Hint masalı çok tanıdık geliyor size değil mi? Çünkü, bu fiskosçuların yakın tarihimizde ve günümüzde; 1.İhalelerde, 2.Aday seçimlerinde, 3.Bürokrat tayinlerinde, 4.Özelleştirmede, 5.Siyasi oyunlarda, 6.Ayak kaydırmalarda, 7.Gözdağı vermede, 8.Her şeyi ört bas etmede Fiskosun fütursuzca yapıldığını görüyoruz. Hele hiçbir şey yapmayıp da yapar gibi görünenler fiskosçular daha çok… Bugün de mafya ve batık banka sahiplerinin fiskos yaparak tehdit yapması gibi… Fiskos, ülkemizde siyasetin en büyük manipülasyon (amacı doğrultusunda yıpratmak) aracı olarak kullanılmaktadır. Açık toplumun yüzyıl önce çözdüğü, romanlarda, masallarda, tiyatrolarda kalan bu sahneler, canlı-cansız her gün yaşanmaktadır. İş- ticaret- adam kayırma, siyaset, özel dostluk ilişkilerini kimse bilmemektedir.     İşte sorulması gereken soru: Fiskosçular mı kralı tayin etmektedir yoksa üstün yeteneklerinden dolayı mı kralla dost olmaktadır? Gazetecinin, fıskosçudan farkı: Gazetecinin tek bir cenneti vardır: Gün ışığı. Fiskosçuların tek bir ülkesi vardır: Perde arkası ve kapalı kapılar…  Selam ve saygılar…