Future İsrael Borders ve Brett Me Gurk Değerli okuyucularım merhaba, Bugüne kadar terör konusunda çok şey yazıldı. Terör örgütleri, İslam, sosyalist veya solcu ideolojisine sahip siyasi partilerin etrafında dolaşarak meşruluk kazanmak istediğini görmeliyiz... İsrail-Hamas çatışmasından sonra ortalıkta İsrail tarafından gündeme sokulan Future İsrael Borders Adlı bir videodan bahsedeceğim. Vidoda geçen kahramanlar: İsrail, Brett Me Gurk: Beyaz Saray Orta Doğu ve Kuzey Afrika Koordinatörü Eski cumhurbaşkanı elçisi, PKK ve YPG,   Videoda konuşan kişilerin kurduğu cümleleri düzeltmeden ve yorum yapmadan paylaşıyorum: Videonun içeriği: İsrail diyor ki: “ Eninde sonunda sınırlarımız Lübnan’dan büyük çöle kadar uzanacak. Suudi Arabistan ve Akdeniz’e kadar. Fırat’ın öte tarafında kimler vardır? Kürtler vardır. Bu durumda arkamızda Akdeniz, önümüzde Kürtler var. İsrail’in korumasına gerçekten ihtiyaç duyan Lübnan vardır. Sonrasına inanıyorum ki Mekke, Medine ve Sina dağını alacağız. Bağımsız Kürdistan hayali çok hoşuma gitti. PKK terör örgütü değildir. Kendilerine YPG ismini takmışlardı ama Türkler müttefikliğe sığar mı diyerek bize çıkışıyordu. İsimlerini değiştirmeleri gerektiğini söyledik. Kendinize hangi ismi vermek istersiniz dedik. Ertesi gün isimlerini Suriye Demokratik Güçleri alarak ilan ettiler. Araya demokratik ifadesini koymaları çok zekiceydi. Bu sayede biraz itibar kazanmış oldular. Brett Me Gurk gibi bir ortağım olduğu için çok şanslıydım. Çünkü YPG yapamayacağım şeyleri istiyordu benden. Suriye’nin Kuzeyine hâkim olmak istiyorlardı.  Suriye’nin geleceğinin konuşulduğu Cenevre ve Astana gibi yerlerde masada olmak istiyorlardı. PKK ismiyle bunların olması mümkün değildi. Şüphesiz onları muhatap olarak meşruiyet kazandırma işini de Brett Me Gurk üstlendi. Eninde sınırlarımız Lübnan’dan Büyük Çöle kadar uzanacak.” Videonun içeriğindeki bilgilere göre Türkiye olmak üzere Ortadoğu ülkeleri yani ABD’nin bir eyaleti olarak Vadedilmiş topraklar İsrail’in olacak. Gelelim asıl konuya: PKK terör örgütünün meşrulaştırılması için ABD ve İsrail tarafından PKK, YPG olarak değiştirildi. PKK terör örgütünü terör listesine aldılar ama YPG meşru bir siyasi parti olarak kabul edildi. Bu anlayış bugün ortaya çıkmadı.  Yıllardır aynı masalı Batılı müttefiklerimizden ayan beyan duyduğumuz halde PKK terör örgütüdür ama YPG terör örgütü değildir diyen Atatürkçü, milliyetçi ve muhafazakâr olarak kendilerini tanımlayan siyasetçilerimiz tarafından PKK, YPG ve FETÖ terör örgütleri meşrulaştırmaya çalışılıyor. Buna benzer meşrulaştırmayı İttihat Terakkiciler yaptı, Osmanlı İmparatorluğunu parçaladılar ve İngilizlere teslim ettiler. Abdülhamit’i tahttan indirmek için, Batının değirmenine su taşıyanlar: Muhafazakârlar, Dindarlar, Mollalar, Said-i Nursi, Mehmet Akif Ersoy, Batı müttefikleri, İngiliz, Jön Türkler, İttihat terakki Cemiyeti, Said-i Nursi ve Mehmet Akif Ersoy yaptıklarından pişman oldular, nadim oldular ve özür dilediler ama Osmanlı yok oldu. Muhafazakârlar, Dindarlar, Mollalar, Jön Türkler, Said-i Nursi ve Mehmet Akif Ersoy neyi göremediler? İngiliz’i göremediler, Batıyı göremediler, Musul ve Kerkük’teki petrolü göremediler. Bugün Abdülhamit dönemini yaşıyoruz ve Muhafazakârlar, milliyetçiler, Atatürkçüler, dindarlar Vadedilmiş toprakların amacını göremiyor. PKK, YPG, DAİŞ ve FETÖ terör örgütleri kime hizmet ettiklerini göremiyor, PKK, YPG, DAİŞ ve FETÖ terör örgütlerinin faaliyetini göremiyor. PKK, YPG, DAİŞ, FETÖ gibi terör örgütleri, İsrail gibi terör devletleri, ABD gibi emperyalist ülkeler amacına ulaştıktan sonra; muhafazakârların, milliyetçilerin, Atatürkçülerin, dindarların: özür dilemesi sonucu değiştirmeyecek. Tıpkı Said-i Nursi ve Mehmet Akif Ersoy’un özür dilemesi Osmanlı İmparatorluğunun dağılmasını engelleyemediği gibi… Selam ve saygılarımla