Ahmet Yaşar Zengin (Emekli Akademisyen)
Köşe Yazarı
Ahmet Yaşar Zengin (Emekli Akademisyen)
 

Hakaret Etmek Eleştiri Değildir

Değerli okuyucularım,   Bir önceki yazımda “Süleyman Soylu ve Farz-ı Ayın” başlıklı yazıyı, bazı okuyucularım; uyuşturucu batağına karışmış insanları savunmak ve hükümeti desteklemek, devleti desteklemek şeklinde algıladı. Eleştiriler de bu yönde yoğunlaştı. Eleştiri üslubu Çamur atmak ve algı oluşturmak isteyenler tahrik edercesine yorumlarını hakaret kelimeleri ile süslediler… Buna eleştiri denmez. Buna tahrik etmek denir, kavga denir,   İşte eleştiri budur… Farklı düşünen arkadaşlarım; telefon ederek veya yorumları ile katkı sağladı. Bilgi ve kaynak vererek eleştirisini yaptı. İşte eleştiri budur… Bu vesile ile bilgi ve yöntemlerini esirgemeyen okuyucularıma teşekkür ederim. Gelelim asıl konuya: Devleti temsil edenler; Devleti temsil eden kişileri, sevsek de sevmesek de veya oy versek de vermesek de PKK terör örgütü, FETÖ ve emperyalist ülkelerin saldırıları karşısında mutlaka savunmak zorundayız... Söz konusu saldırılar karşısında CHP’li de olsa, HDP’li de olsa AK Partili de olsa MHP’li de olsa fark etmez. Seçim gününe kadar yöntemimiz bu olmalıdır...   Yolsuzluk yapan babamın oğlu da olsa; Yolsuzluk ve uyuşturucu   konusunda söz konusu iddialar kanıtlandığında Süleyman Soylu veya Cumhurbaşkanı, babamın oğlu da olsa affetmem. Seçim günü geldiği zaman mutlaka hesap sorarım… Veya hesap sormak Farz-ı Ayındır. Algılar ile istikrar bozulmaz; Sedat Peker suçladı diye veya her söylenenlere balıklama atlayıp istikrar bozulmaz… İddiaların doğru olup olmadığına dair sonucun beklenmesi gerekir… Algılar ile hükümet yıkılmaz, hükümet kurulmaz…Her halde aklı selim bir insan da böyle düşünür…     Sedat Peker’in Videolarından Sedat Peker, Berat Albayrak’tan özür diledi, neden? FETÖ, beni yanlış bilgilendirdi... ([1]) Bu itiraflardan şunu anlıyoruz: Video kayıtlarından FETÖ, Sedat Peker’i bilerek kullandığını anlıyoruz, Sedat Peker’in FETÖ kanalıyla yaptığı suçlamaları, muhalefet sorgulamadan siyası muhataplarını sahneden silmek için Sedat Peker’in dediklerini doğru kabul etti, iktidarı suçladı veya bu yönde algı oluşturdu… Öyle anlaşılıyor ki FETÖ, Sedat Peker’i ve muhalefeti kullandı… Aynı zamanda Cumhur ittifakı içinde Erdoğan’ın karşısında olanları da Süleyman Soylu’nun üzerinden tahrik etti… Sedat Peker’in söyledikleri yüzde bir oranında doğru olduğunu düşünürsek araştırılmalıdır. Cumhurbaşkanı da bakanın yanındayız ama iddiaları araştıracağız cümlesi bizi rahatlattı. Basından öğrendiğimiz kadarıyla Peker kardeşlerin iddiaları üzerine savcılar harekete geçti…     Süleyman Soylunun açıklamaları Yıl 2015. …7 Haziran seçimleri öncesi MYK toplantısında Ahmet Davutoğlu, biz HDP ile anayasa yapabiliriz’ diye bir cümle çıktı ağzından. ([2]) Devam edelim: Ahmet Davutoğlu’nun etkili olduğu think thang kuruluşlarından birisine HDP’nin eş başkanlarından Mithat Sancar geldi. Bir şey söyledi orada. Özeti şu;  APO, içeriden çıkacak. Suriye’de, Kuzey Suriye’de bir devlet kurulacak, başına geçecek. Türkiye’de özerk bir anayasa yapılacak, kendine ait bir anayasa yapılacak. Biz bunu daha sonra HDP, İYİ Parti ve CHP’nin içerisinde o şeyi gördük. ([3])   Sedat Peker’in videolarından ve Soylu’nun açıklamalarından anladıklarımız: HDP ile anayasa konusu 2015 7Haziran seçimlerinden önce Ahmet Davutoğlu döneminde dile getirilmiş ([4]) ve Erdoğan’a kumpas hazırlanmış… Medyadan öğrendiğimiz kadarıyla HDP; CHP ve İYİ Parti arasında anayasa olgunlaştırılmış, Erdoğan’ı, devleti temsil etmenin dışında hiçbir işe karıştırılmaması üzerine iş birliği yapılması gerektiği konusunda çalışmalar yapıldığını öğrendik.     İş yapmayan mazeret beyan eder: Erdoğan’ı veya hükümeti eleştiremiyoruz… Susturuluyoruz… Terör örgütlerinin ve mafya liderinin suçlamalarına destek verenlerin durumuna bakalım: Terör örgütlerinin ve mafya liderinin suçlamalarına destek vermek eleştirmek anlamındadır. Terör örgütlerinin ve mafya liderinin suçlamalarına destek verip Erdoğan ve bakanlarını eleştirenlere baskı yapıldığını ve cezalandırıldığını görmedik. Derdimiz algı oluşturmak değil, hizmet yapmak ise, O halde:   Hakaret yapmadan hükümeti eleştirebiliriz, Eğitim politikası, tarım politikası, savunma politikası gibi konularda kaynak vererek eleştiri yapabiliriz,     Örnek vereyim: Muhalefet, Ticaret bakanı hakkında söylenenleri araştırıp ve somutlaştırsaydı tek tek kanıtlayarak Halk TV’de anlatsaydı ve Ticaret Bakanının görevden alınmasına vesile olsaydı, Muhalefet hizmet yapmak için eleştirdi diyecektik… Muhalefet eleştirileri somutlaştırsaydı ve kaynak gösterseydi. Helâl olsun diyecektik…   Eleştiri yaparken: Hakaret yapmamalıyız, Algı oluşturmak için eleştirmemeliyiz, Eleştirilere kaynak göstermeliyiz, Eleştiri yaparken hizmet yapmanın samimiyetini htirmeliyiz… Söz konusu kurallar dahilinde eleştiri yaptığımız zaman baskı da görmeyiz, ceza da almayız.  Daha da önemlisi halkın duygularına tercüman oluruz.   Başka bir örnek: Cumhurbaşkanı Erdoğan, şunu söyledi: “Bakanlarımın her zaman yanındayım. İddiaları da araştıracağım.”  Yapılan eleştirilere bakalım: Cumhurbaşkanı bakanlarını destekledi. Bakanı görevden almadı, her şeyi örtbas etti… Peki. “İddiaları da araştıracağım.”  Cümlesini söylememek algı oluşturmanın ve hizmetten kaçmanın gayreti değil midir? Selam ve saygılar…     [1] Sedat Peker, 7. Videosu [2] Süleyman Soylu, Sözcü İnternet haberler, gündem. Güncellenme: 01:14, 25/05/2021 [3] Süleyman Soylu, Sözcü İnternet haberler, gündem. Güncellenme: 01:14, 25/05/2021   [4] Süleyman Soylu, Sözcü İnternet haberler, gündem. Güncellenme: 01:14, 25/05/2021    
Ekleme Tarihi: 09 Haziran 2021 - Çarşamba
Ahmet Yaşar Zengin (Emekli Akademisyen)

Hakaret Etmek Eleştiri Değildir

Değerli okuyucularım,

 

Bir önceki yazımda “Süleyman Soylu ve Farz-ı Ayın başlıklı yazıyı, bazı okuyucularım; uyuşturucu batağına karışmış insanları savunmak ve hükümeti desteklemek, devleti desteklemek şeklinde algıladı. Eleştiriler de bu yönde yoğunlaştı.

Eleştiri üslubu

Çamur atmak ve algı oluşturmak isteyenler tahrik edercesine yorumlarını hakaret kelimeleri ile süslediler… Buna eleştiri denmez. Buna tahrik etmek denir, kavga denir,

 

İşte eleştiri budur…

Farklı düşünen arkadaşlarım; telefon ederek veya yorumları ile katkı sağladı. Bilgi ve kaynak vererek eleştirisini yaptı. İşte eleştiri budur… Bu vesile ile bilgi ve yöntemlerini esirgemeyen okuyucularıma teşekkür ederim. Gelelim asıl konuya:

Devleti temsil edenler;

Devleti temsil eden kişileri, sevsek de sevmesek de veya oy versek de vermesek de PKK terör örgütü, FETÖ ve emperyalist ülkelerin saldırıları karşısında mutlaka savunmak zorundayız...

Söz konusu saldırılar karşısında CHP’li de olsa, HDP’li de olsa AK Partili de olsa MHP’li de olsa fark etmez. Seçim gününe kadar yöntemimiz bu olmalıdır...

 

Yolsuzluk yapan babamın oğlu da olsa;

Yolsuzluk ve uyuşturucu   konusunda söz konusu iddialar kanıtlandığında Süleyman Soylu veya Cumhurbaşkanı, babamın oğlu da olsa affetmem. Seçim günü geldiği zaman mutlaka hesap sorarım… Veya hesap sormak Farz-ı Ayındır.

Algılar ile istikrar bozulmaz;

Sedat Peker suçladı diye veya her söylenenlere balıklama atlayıp istikrar bozulmaz… İddiaların doğru olup olmadığına dair sonucun beklenmesi gerekir…

Algılar ile hükümet yıkılmaz, hükümet kurulmaz…Her halde aklı selim bir insan da böyle düşünür…

 

 

Sedat Peker’in Videolarından

Sedat Peker, Berat Albayrak’tan özür diledi, neden? FETÖ, beni yanlış bilgilendirdi... ([1]) Bu itiraflardan şunu anlıyoruz:

  1. Video kayıtlarından FETÖ, Sedat Peker’i bilerek kullandığını anlıyoruz,
  2. Sedat Peker’in FETÖ kanalıyla yaptığı suçlamaları, muhalefet sorgulamadan siyası muhataplarını sahneden silmek için Sedat Peker’in dediklerini doğru kabul etti, iktidarı suçladı veya bu yönde algı oluşturdu…
  3. Öyle anlaşılıyor ki FETÖ, Sedat Peker’i ve muhalefeti kullandı…
  4. Aynı zamanda Cumhur ittifakı içinde Erdoğan’ın karşısında olanları da Süleyman Soylu’nun üzerinden tahrik etti…

Sedat Peker’in söyledikleri yüzde bir oranında doğru olduğunu düşünürsek araştırılmalıdır. Cumhurbaşkanı da bakanın yanındayız ama iddiaları araştıracağız cümlesi bizi rahatlattı.

Basından öğrendiğimiz kadarıyla Peker kardeşlerin iddiaları üzerine savcılar harekete geçti…

 

 

Süleyman Soylunun açıklamaları

Yıl 2015. …7 Haziran seçimleri öncesi MYK toplantısında Ahmet Davutoğlu, biz HDP ile anayasa yapabiliriz’ diye bir cümle çıktı ağzından. ([2]) Devam edelim:

Ahmet Davutoğlu’nun etkili olduğu think thang kuruluşlarından birisine HDP’nin eş başkanlarından Mithat Sancar geldi. Bir şey söyledi orada. Özeti şu;

  1.  APO, içeriden çıkacak.
  2. Suriye’de, Kuzey Suriye’de bir devlet kurulacak, başına geçecek.
  3. Türkiye’de özerk bir anayasa yapılacak, kendine ait bir anayasa yapılacak. Biz bunu daha sonra HDP, İYİ Parti ve CHP’nin içerisinde o şeyi gördük. ([3])

 

Sedat Peker’in videolarından ve Soylu’nun açıklamalarından anladıklarımız:

  1. HDP ile anayasa konusu 2015 7Haziran seçimlerinden önce Ahmet Davutoğlu döneminde dile getirilmiş ([4]) ve Erdoğan’a kumpas hazırlanmış…
  2. Medyadan öğrendiğimiz kadarıyla HDP; CHP ve İYİ Parti arasında anayasa olgunlaştırılmış,
  3. Erdoğan’ı, devleti temsil etmenin dışında hiçbir işe karıştırılmaması üzerine iş birliği yapılması gerektiği konusunda çalışmalar yapıldığını öğrendik.

 

 

İş yapmayan mazeret beyan eder:

  1. Erdoğan’ı veya hükümeti eleştiremiyoruz…
  2. Susturuluyoruz…

Terör örgütlerinin ve mafya liderinin suçlamalarına destek verenlerin durumuna bakalım:

  1. Terör örgütlerinin ve mafya liderinin suçlamalarına destek vermek eleştirmek anlamındadır.
  2. Terör örgütlerinin ve mafya liderinin suçlamalarına destek verip Erdoğan ve bakanlarını eleştirenlere baskı yapıldığını ve cezalandırıldığını görmedik.

Derdimiz algı oluşturmak değil, hizmet yapmak ise, O halde:

 

  1. Hakaret yapmadan hükümeti eleştirebiliriz,
  2. Eğitim politikası, tarım politikası, savunma politikası gibi konularda kaynak vererek eleştiri yapabiliriz,

 

 

Örnek vereyim:

Muhalefet, Ticaret bakanı hakkında söylenenleri araştırıp ve somutlaştırsaydı tek tek kanıtlayarak Halk TV’de anlatsaydı ve Ticaret Bakanının görevden alınmasına vesile olsaydı,

  1. Muhalefet hizmet yapmak için eleştirdi diyecektik…
  2. Muhalefet eleştirileri somutlaştırsaydı ve kaynak gösterseydi. Helâl olsun diyecektik…

 

Eleştiri yaparken:

  1. Hakaret yapmamalıyız,
  2. Algı oluşturmak için eleştirmemeliyiz,
  3. Eleştirilere kaynak göstermeliyiz,
  4. Eleştiri yaparken hizmet yapmanın samimiyetini htirmeliyiz…

Söz konusu kurallar dahilinde eleştiri yaptığımız zaman baskı da görmeyiz, ceza da almayız.  Daha da önemlisi halkın duygularına tercüman oluruz.

 

Başka bir örnek:

Cumhurbaşkanı Erdoğan, şunu söyledi: “Bakanlarımın her zaman yanındayım. İddiaları da araştıracağım.” 

Yapılan eleştirilere bakalım:

Cumhurbaşkanı bakanlarını destekledi. Bakanı görevden almadı, her şeyi örtbas etti…

Peki. “İddiaları da araştıracağım.”  Cümlesini söylememek algı oluşturmanın ve hizmetten kaçmanın gayreti değil midir?

Selam ve saygılar…

 

 

[1] Sedat Peker, 7. Videosu

[2] Süleyman Soylu, Sözcü İnternet haberler, gündem. Güncellenme: 01:14, 25/05/2021

[3] Süleyman Soylu, Sözcü İnternet haberler, gündem. Güncellenme: 01:14, 25/05/2021

 

[4] Süleyman Soylu, Sözcü İnternet haberler, gündem. Güncellenme: 01:14, 25/05/2021

 

 

Yazıya ifade bırak !
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve bugun15.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.