Sevgili Okuyucularım Merhaba,
Depremde eksik vardı, yanlış vardı. Ölen 45. 000 kişi de vardı ama devlette de, SSK’da da, vatandaşta da iktidarın ve muhalefetin seçmeninde de bir samimiyet vardı…
Siyasi çıkar peşindeki siyasi organizasyon fırsatçılarında, maddi yağmacılarda samimiyet yoktu… Söz konusu bu fırsatçılar her zaman her yerde ve her siyasi partide başköşede oturur, hep akıl verir, hep suçlu arar…
Eksikleri tespit edip AFAD’a kim bildirecekti… Elbette ki seçtiğimiz milletvekilleri tespit edecekti ve AFAD'a bildirecekti…
Eksikler arasında çadır yoktu. Bilhassa köyler çok mağdur olmuştu…
Milletvekilleri ne iş yapar?
1.Afet günlerinde siyaset yapmaz. Çadır, gıda, yakıt ve barınma gibi eksikleri tespit eder AFAD’a bildirir.
2.Yaraların sarılmasına zemin oluşturur.
3.Köylerdeki depremzedelerin ihtiyaçlarını belirler,
4.Hangi bölgenin, hangi malzemeye ihtiyacı olduğunu kalem kalem tespit eder AFAD’a yardımcı olur…
5.Depremzedeler ile hemhal olur,
6.Eş, dost ve akrabayı, SSK’ları, odaları, sendikaları organize eder, yardım toplar. Toplanan yardımları AFAD organizasyonu altında ihtiyaç olan yerlere dağıtılmasını sağlar…
Niye AFAD’a bildirelim diyorum. Çünkü AFAD devlet organizasyonudur. Yeterli de olsa yetersiz de olsa AFAD’ın etrafında kenetlenmeliydik. AFAD’ın yetersizliğini mecliste konuşmalıydık, kameralar karşısında konuşmamalıydık…
Şov peşinde olanlar hep mazeret aradı… Yardım eder gibi göründü… Hangi bölgenin, hangi malzemeye ihtiyacı olduğunu tespit etmek için AFAD’dan izin almaya veya AFAD’a bilgi vermeye gerek yoktur…
15 Temmuz Darbesini protesto etmemek için mazeret üretenler ile yangın ve deprem zamanlarında siyasi çıkar peşinde olanların mazereti aynı…
AFAD liyakatsiz insanlardan oluştuğu için tanımıyorum. Yardımlarımı kendim dağıtacağım. Bu anlayıştan hareket ederek bir bölgeye tonlarca şeker gönderilirken başka bir bölgeye bir gram şeker bile gönderilmedi…
Peygamber Efendimiz diyor ki mealen: İki kişi yola çıktığınız zaman biri diğerine tabi olacak. Çünkü sağlıklı yolculuk yapmak için…
Deprem esnasında ne gördük:
1.AFAD’ı tanımadık. Dolayısıyla hangi bölgenin hangi malzemelere ihtiyacı olduğunu belirleyemedik,
2.Benim yardımlarım ön plana çıksın diye AFAD’a tabi olmadık.
3.AFAD’a yardımcı olmayarak kaosa vesile olduk.
4.Siyasilerimiz kameralar karşısına geçti ben şuraya gittim, ben buraya gittim diyerek reklam yaptı ama şu deprem bölgesinin şu ihtiyacı vardır konusunu hala meclise taşımadılar.
Deprem esnasında Kızılay çadır satmış. Kızılay çadır satmasaydı çok iyi olurdu. Çadır satma işi bir hata mıdır, hata değil midir şartlara göre değişir. Ama çadır satma işi hatadır diyenler, köylerdeki çadır eksiğini belirlemedi. Nereden anlıyoruz çadır eksiğinin belirlenmediğini? Meclisteki kavgadan anlıyoruz.
Şimdi soralım sayın milletvekillerine:
1.Mecliste çadır problemini niye çözmediniz?
2.Siyasi kameralar karşısında eksikler vardır diyerek siyasi şov yaptınız ama mecliste bu eksiklikleri niye konuşmadınız?
3.Siyasi kameralar karşısında AFAD’da liyakat yok dediniz ama mecliste AFAD’ı niye tartışmadınız?
4.Mecliste kavga ederek hangi problemi çözdünüz?
Yaralar sarılır. Sıkıntılı günleri atlattıktan sonra iktidarı istediğiniz gibi eleştirin. Afet zamanında, eleştiri, kavga etmek depremzedelerin yaralarını sarmıyor. Şovmenlik problem çözmüyor…
Sayın milletvekilleri:
1.Kavga edin diye meclise göndermedik,
2.Şov yapın diye meclise göndermedik,
3.Problem oluşturun diye meclise göndermedik,
4.Uzlaşmamak için gayret edin diye meclise göndermedik,
Sayın milletvekilleri, sizi meclise niye gönderdik?
1.Problemleri çözmek için gönderdik,
2.Uzlaşın ve depremzedelere çadır, gıda ve giyecek götürün diye gönderdik.
Meclisteki kavgadan sonra ne oldu?
1.Depremzedelerin çadır eksiği giderilmedi,
2.Depremzedelerin gıda ve giyeceği konuşulmadı,
3.Depremzedelerin barınma ihtiyacı tartışılmadı,
4.Kavga nedeniyle problemler gündeme getirilmedi,
AFAD’ı mecliste sorgulamayıp TV ekranlarında AFAD’ı eleştirmek üzüm yemek değil, bağciyi dövmektir.
Problemleri çözme yeri meclistir. Kavga yeri değildir...
Selam ve saygılarımla