Değerli okuyucularım, İthamlar veya saldırılar, Süleyman Soylu ’ya veya Binali Yıldırım’a yapılmadı.  Saldırı, hükümete yapıldı dolayısıyla devlete yapıldı… Saldırının, devlete yapıldığını birkaç soru ile anlamaya çalışalım… 1 Süleyman Soylu sade bir sigorta işiyle uğraşsaydı, 2 Süleyman Soylu, terör örgütleri ile mücadelede başarısız olsaydı, 3 Terör örgütleri Ankara’da, İstanbul’da toplu katliamlarda bulunsaydı, 4 Süleyman Soylu, konuşmasının başında Tayyip Erdoğan’ı     eleştirseydi, 5 ABD ve terör örgütlerinin istediği şekilde Tayyip Erdoğan’ı itibarsızlaştırıp, Suriye’nin kuzeyinde terör devleti kurmasına yardımcı olsaydı, 6 Süleyman Soylu, HDP ile ortak bir anayasaya evet deseydi, ABD tarafından yaptırım konur muydu? Suç örgütü liderleri tarafından tehdit edilir miydi? Veya PKK, FETÖ gibi terör örgütleri Soylu’nun istifasını ister miydi? El cevap:   Kocaman bir hayır… Farz edelim; Süleyman Soylu’yu ve Binali Yıldırım’ı sevmiyoruz… Bakan olmasını istemiyoruz. Veya Süleyman Soylu ‘ya ve Binali Yıldırım’a işimiz düştü ama yardımcı olmadı… Aramızda bir husumet oluştu…  Bu durumda; 1 PKK saldırdı, 2 Suç örgütü liderleri suçladı, 3 ABD yaptırım uyguladı, 4 Batı, söz konusu kişileri hedef yaptı, 5 PKK. FETÖ gibi terör örgütleri Soylu’nun istifasını istedi, Hedefin, devlet olduğunu bileceğiz ve dış güçlerin istikrarı bozmak istediklerini anlayacağız… O halde bu durumda ne yapacağız? Kişisel husumetleri bir kenara bırakıp, devletin bütünlüğünü düşüneceğiz. Yani devleti temsil eden isimlere kayıtsız şartsız destek vermek Farz-ı ayındır…Çünkü; 1 Devleti, suç örgütleri ile muhatap edemeyiz, 2 Terör örgütleri karşısında devleti, itibarsızlaştıramayız, İşte bu nedenle devleti temsil edenleri, terör örgütleri karşısında birlik olmamak demek dünya devletleri karşısında devletimizi küçük düşürmeye yardımcı olmak demektir. Tezimi, bir örnekle kanıtlayayım: Rahmetli Ecevit’e hiç oy vermedim.  Rahmetli Ecevit, iş göremez raporu almak için hastahaneye yatırdıklarında Kastamonu Sözcü Gazetesinde: “Bu bir darbedir. Devleti temsil ettiği için bu yöntem Türkiye’yi itibarsızlaştırır. Kabul edilemez” diye manşet attık… Derdim, devletimin dünya kamuoyu karşısında itibarsızlaştırmasını önlemek olmalıdır. Derdim, devletimin, dünya kamuoyu karşısında küçük düşmesini engellemek olmalıdır. Şimdi Süleyman Soylu’yu ve Binalı Yıldırım’ı sevmeyebilirsiniz, AK Partiye oy vermeyebilirsiniz ama devleti korumayı, devleti kollamayı ve devleti yüceltmeyi amaç edinmişsek; Süleyman Soylu’yu ve Binalı Yıldırım’ı dünya kamuoyu karşısında savunmak zorundayız… Söz konusu kriz atlatıldıktan sonra AK Partisi ile hesaplaşmak muhalefetin için farz-ı ayın olmalıdır…   Hedef Türkiye 2015 yılında Davutoğlu, HDP ile ortak anayasa yapabiliriz mesajından sonra HDP’nin eş başkanlarından Mithat Sancar, Davutoğlu’nun yandaş kurumlarından birine giderek, 1 Abdullah Öcalan içeriden çıkacak. 2 Suriye’nin, kuzeyinde bir devlet kurulacak, başına Abdullah Öcalan geçecek. 3 Türkiye’de özerk bir anayasa yapılacak… ([1]) Bu isteklerin peşinden 15 Temmuz’da darbe girişimi yapıldı… Yıllar sonra Anayasa konusunda CHP, İYİ Parti ve HDP’nin arasındaki gelişmeleri basından öğrendik… Yukardaki üç maddenin gerçekleşmesi için Türkiye’de istikrarın bozulması gerekir. Amaç bu: Mithat Sancar’ın isteklerini kim istiyor?  Anlatalım: 1 ABD, istiyor, 2 Avrupa topluluğu istiyor, 3 PKK istiyor, 4 YPG istiyor, 5 FETÖ istiyor, 6 DEAŞ istiyor, 7 HDP istiyor,   Akşener ve Süleyman Soylu Akşener yıllarca İçişleri bakanlığı yaptı. Süleyman Soylu ’da o dönemlerde siyaset yaptı… Sayın Akşener, Soylunun kirli işler ile uğraşıp uğraşmadığını bilir. Bu konuda Sayın Akşener çok net konuşmalıdır. Sedat Peker’in iddiaları karşısında Süleyman Soylunun kirli işler ile bir ilişkisi olmadığını bildiği halde açıklamıyorsa: 1 İçişleri Bakanının itibarsızlaştırmasını istiyor demektir, 2 Suç örgütü liderinin yanında olması demektir, 3 Süleyman Soylu üzerinden devleti itibarsızlaştırmak demektir. 4 Doğruyu söylememek demektir, 5 Halkı, kandırmak demektir.   Mit Müsteşar Yardımcısı MİT Müsteşar Yardımcılığı yapan insanların konuşmalarının devlet adabına aykırı olduğunu düşünüyorum. Devlet memuru konuşmaz, iş takip eder… Derdimiz Süleyman Soylu’yu savunmak değildir. Süleyman Soylu’nun uhdesinde bulunan İçişleri bakanlığının yıpratılmamasıdır. Çünkü bakanlık yıpratılırsa istikrar gider…   Süleyman Soylu’nun istifasını kimler istiyor? PKK, Soylunun istifasını istiyor, FETÖ, Soylunun istifasını istiyor, Sedat Peker, Soylunun istifasını istiyor, İsrail, Soylunun istifasını istiyor, ABD, Soylunun istifasını istiyor, Yukardaki ifade ettiğim terör örgütleri ve devletler, Soylunun istifasını istemekte kendilerince haklıdır. Çünkü savundukları davaya hizmet ediyor, hepsinin amacı aynıdır… 1 İstikrarı bozmak. 2 Suriye’nin Kuzeyinde PKK devletini kurmak… Şimdi soralım:   Sen, Soylunun istifasını neden istiyorsun? Selam ve saygılarımla         [1]  Süleyman Soylu, Sözcü İnternet haberler, gündem. Güncellenme: 01:14, 25/05/2021