Değerli okuyucularım,
“Muhalefet İktidar Olmak İstiyor mu” başlıklı bir yazı yazdım. Sorunun cevabını örnek vererek anlatmaya çalıştım. Algı üretmeyi proje sananlar tarafından tepki gördüm. Tepki verenlere teşekkür ediyorum çünkü ülke konularında duyarlı oldukları için... Tepki gösterenler şunu diyor:
Altı parti bir araya geldi Erdoğan’ı gönderecek bu bir projedir. İhaleleri alan beş müteahhit gidecek ve müteahhitlerden hesap sorulacak. Bu projeleri görmüyor musun?
Değerli kardeşlerim, bunlar proje değildir. Amaca ulaşmak için toplumu coşturmak gayesiyle yapılanlar veya söylenenler, algıdır… Geçmişte buna benzer algıları rahmetli Demirel de yapardı. Algılardan Örnek: “Türkiye beş sente muhtaç oldu. Herkese çift anahtar vereceğim” gibi algılar ile büyüdük.
Demirel iktidar olduğunda güven oyu almadan devlet beş sente muhtaç olmaktan kurtulurdu hemen cari fazlasına geçerdi ama çift anahtar sözü de unutulurdu... Demirel’in her iki cümlesi de algı olduğunu gördük. Algılar ile peynir ekmek gemisi yürümüyor…
Akademisyenler iyi bilir projenin ne olduğunu. Proje: neden, niçin ve nasıl sorularına tatmin edici cevap verir, problemi ortaya kor ve çözüm için yöntemler belirleyen bir çalışmadır...
Yapılan çalışma, problem çözmüyorsa, toplumu coşturacak duygulara hitap eden güzel cümleler ile süslenmiş ise bunun adı algıdır.
Algıya başka bir örnek:
27 Mayıs İhtilali yapılmadan önce Menderes Doğu ve Güney Doğuyu satmış algısı oluşturuldu ve ihtilal yapıldı. İhtilalden sonra satanı da alanı da bulamadılar…
Bu demektir ki bir yerde PROJE yok ise algı hâkim olur, algı hâkim olursa insanlara doğru bilgi verilmemiş olur. İnsanlar kandırılır. Demirel’in çift anahtar algısı gibi…
Bu algı kervanına iktidar da katılır gibi oldu… Ama; AK Parti, 2002 yılında algı ile değil proje ile iktidar olacağını anlamıştı. Doğru anlamıştı ve doğru da yapmıştı… Bugün ise (2022) iktidarın algıdan medet umması çok büyük hatadır…
AKPARTİ 2002 yılında proje üretti ama Ecevit iktidarının ekonomisindeki:
1.Enflasyonu anlatmadı,
2.Doların yükselişini anlatmadı,
3.Benzinin, mazotun pahalılaşmasını anlatmadı,
4.Memur ve işçinin alım gücünün zayıfladığını anlatmadı,
Erdoğan’a 2002 yılında Kastamonu’da şu soruldu:
-Enflasyondan, doların yükselmesinden, yakıtın pahalılığından niye anlatmıyorsun?
-Enflasyon ve doların durumunu; alım gücünün zayıflığını halk görüyor ve yaşıyor. Ben ise;
1.Enflasyonu aşağılara nasıl çekeceğimi,
2.Doların yükselişini nasıl durduracağımı,
3.Benzin ve mazotu bu millete nasıl ucuza vereceğimi,
4.Duble yol nasıl yapacağımı,
5.Ekonomi açıdan bu milleti nasıl huzura kavuşturacağımı, anlatmalıyım. Çözüm üretmeliyim...
Vatandaş çözüm istiyor. Ecevit iktidarındaki sıkıntıları anlatmamı istemiyor. Halk umut istiyor, algı istemiyor…
Evet, bugün vatandaşımız pahalılığı yaşıyor, alım gücü zayıfladığını siyasilerden çok daha iyi görüyor. Halk proje istiyor, somut bir çözüm istiyor… Tıpkı;
2002 yılında AK Parti’nin üç konuda yaptığı proje gibi proje istiyor muhalefetten.
2002 yılında AK Parti’nin üç konuda verdiği güven gibi bir güven istiyor muhalefetten.
İstanbul-Levent'te gittim. Mütevazi bir kahvede oturdum. Tahminen 25 kişi vardı. Hepsine çay söyledim. Teşekkür etmek için masamın etrafını çevirdiler. Konumuz siyasetti. İktidarı ve muhalefeti konuştuk. Koşulanları yorum yapmadan size aktarıyorum. İlk soruyu sordum:
- Ekonomiden memnun musunuz?
Ekonominin gidişatından hiç memnun değiliz. Sıkıntıları nasıl gidereceğine dair muhalefet de çözüm üretmiyor, güven vermiyor... İktidarı değiştirelim ama “Dimyata giderken evdeki bulgurdan da olmak istemiyoruz.”
B. İktidardan ne istiyorsunuz?
1.Biz görmedik ama büyüklerimizin anlattığına göre 2002 yılında üç proje ile AK Parti iktidara gelirken gösterdiği heyecanı istiyoruz,
2.2023 yılı seçimlerinde algı ile iktidarda kalamayacağını bilmesi gerekir. Bu vesileyle uyguladığı projeleri vatandaşa anlatmasını istiyoruz.
3.İhale usulsüzlüklerinin veya iddia edilen yolsuzluklar konusunda bilgi istiyoruz.
4.Devletten ihale alan beş müteahhit hakkında söylenenlerin doğru mu yoksa algı mı olduğunu bilmek istiyoruz.
5.Enflasyonu ve doları nasıl indireceğini, alım gücünü nasıl yükselteceğini, enerjiyi nasıl ucuzlatacağını anlatmasın, uygulasın. Gücümüz kalmadı onun için acele etsin!
C. Muhalefetten ne istiyorsunuz?
- Beş müteahhitten şikâyet etmenize rağmen İBB’de ihalelerin değişmeyen müteahhitlere verildiği iddia edilmektedir. Bu konuda iktidar ile aranızdaki fark nedir?
- İstanbul Büyük Şehir Belediyesi’nde 13 000 kişi işten çıkardınız. 13 000 kişi almanız gerekirken niye 45 000 kişi aldınız. Kazandığınız belediyelerden işçi çıkarmayacağınıza dair söz verdiniz. Sözünüze sadık kalmadığınız için güven veremiyorsunuz… Şikâyet ettiğiniz iktidardan farkınız nedir?
- Enflasyon indirimi, alım gücünü yükseltmek, doları indirmek, benzin ve mazotu ucuzlatmanın yöntemini projelendirsin, bizi ikna etmesini istiyoruz…
- Doları nasıl indireceğinin yöntemini projelendirsin, anlatsın ve ikna etmesini istiyoruz…
- Benzin ve mazotu ucuza vermenin yöntemini projelendirsin, anlatsın ve ikna etmesini istiyoruz…
- İnsanların alım gücünü nasıl yükselteceğinin yöntemini projelendirsin ve bizi ikna etmesini istiyoruz…
- PKK terör örgütü ve siyasi uzantısı HDP’ye özerklik konusunda verdiği güvenin doğru olmadığını açıklasın.
- 6.Muhalefetten şimdilik icraat istemiyoruz ama PROJE istiyoruz…
Vatandaş olarak pahalılığı da biliyoruz, ekonomiyi de biliyoruz. Türkiye nerelerden sıkıştırıldığını da biliyoruz. İktidarı da tanıyoruz muhalefeti de…
Muhalefetin proje üretemediğini ve güven veremediğini de görüyoruz…
Mecburen iktidarın enflasyon, dolar, alım gücü, mazot, benzin ve elektrik konularında verdiği sözü; muhalefetin inandırıcı projelerini de bekleyeceğiz ve sandığa öyle gideceğiz…
Evet, vatandaş böyle diyor…
Selam ve saygılarımla…