Ahmet Yaşar Zengin (Emekli Akademisyen)
Köşe Yazarı
Ahmet Yaşar Zengin (Emekli Akademisyen)
 

Atatürkçülerin ve Milliyetçilerin Görevi midir?

Merhaba, Hasan Bey, bugünler MHP’nin, iktidara baston olduğu konusunu; FETO - PKK terör örgütleri ve siyasi uzantısı HDP, sosyal medyada çok iştahlı bir şekilde işliyor… Milliyetçiyim, Atatürkçüyüm, dinciyim diye kendilerini vasıflandıranlar da ateşli bir şekilde destek veriyor... Bu durumu nasıl değerlendiriyorsunuz?   Yazının içeriğini okudum. Yazılanların 85’i algıdan ibarettir. Geri kalan 15’i abartıdır. Doğru olan BOB eş başkanıdır. BOB eş başkanı: BOB eş başkanı, günün şartlarına göre değerlendirirseniz mecburi olduğu kadar farkında olmadan doğru bir adımdı… Çünkü milli düşünmeyenlerden birileri BOB eş başkanı olsaydı bugün Türkiye bölünmüştü… BOB eş başkanlığını şer olarak gördük. Hep öyle baktık,  çok eleştirdik…  BOB eş başkanlığının zaman içinde hayırlara vesile olabileceğini hiç düşünemedik veya düşünmek istemedik… O dönemde Ortadoğu’da birçok ülkede darbe yapıldı, ülkeler bölündü, bir kargaşa ortamı oluştu. Ama Türkiye’ye bir şey olmadı… Yani “Ülkenin toprak bütünlüğünün muhafaza edildiğini” gördük. Bunun nedeni ise BOB eş başkanlığının Türkiye’de olmasıdır şeklinde yorumlayabiliriz…  Nasıl mı? Anlatalım: Batı’nın, Diyarbakır özlemi: Almanya, Fransa, İngiltere devlet başkanları ve büyükelçileri Türkiye’ye geldiklerinde Ankara’ya uğramadan Diyarbakır’a gidiyordular. Şimdi Diyarbakır’a bu ziyaretler yapılmıyor… Soralım: Devlet başkanlarının ve büyükelçilerin, Diyarbakır ziyaretleri ne anlama gelir? BOB eş başkanlığı kimlerin elinde olsaydı olumsuz bir durum olurdu: Terör örgütlerini meşrulaştırmak isteyenlerin, Özerklik isteyenlerin ve Özerkliğe taviz veren zihniyetlerin, Miçotakis, Beşşar Esad, Emmanuel Macron gibi… Komşu devlet başkanlarının, Yukarıda zikrettiğimiz üç kişiden biri, BOB eş başkanı olsaydı muhtemelen ülkemizin Doğu ve Güney Doğu bölgelerine özerklik verilmişti. Yabancı devlet başkanlarının Diyarbakır ziyaretleri özerkliği işaret ediyordu… MHP’nin tavrı Bugün için söylüyorum. MHP, milli düşünen milliyetçi bir parti konumundadır. MHP, terör örgütlerini meşrulaştırmak veya özerklik konusunda taviz verenlere baston olması düşünülemez…   MHP'nin Baston olduğunu düşünenlere birkaç soru soralım: FETO - PKK terör örgütleri ve siyasi uzantısı HDP'yi meşrulaştırmak ne anlama gelir?   PKK terör örgütü ve siyası uzantısı HDP’nin özerklik isteğine ses çıkarmamak veya PKK’ya mesafe koymayan HDP ile işbirliğine gidenler ile birliktelik olmak ne demektir?    FETO - PKK terör örgütleri ve siyasi uzantısı HDP'yi meşrulaştıranları ve özerklik tavizi verenleri desteklemek Atatürkçülerin, dincilerin ve Milliyetçilerin görevi midir?   HDP’nin,  PKK’nın, FETO’nun; sosyal medyalarında neşredilen  “Yanıt bekleyen tarihi sorular”  yazısını Atatürkçülerin, milliyetçilerin ve dincilerin sorgulamadan sosyal medyaya taşıması; FETO ve PKK terör örgütlerine, terör örgütlerin siyasi uzantısı HDP’ye baston olmak değil midir? Tarihten örnek verelim: Arnavutlar, özerklik istiyordu. Bu vesile ile meşrutiyetin ilan edilmesi için İttihat Terakki Cemiyetine zorunlu destek verdiler… Arnavutlar, meşrutiyeti sevdikleri için İttihat Terakki’ye destek vermedi, özerklik kazanabilmek için İttihat Terakki’ye destek verdi… FETO - PKK terör örgütleri ve siyasi uzantısı HDP’nin, altılı masaya destek vermesi gibi… İttihat Terakki’nin düşüncesi: İttihat Terakki Cemiyeti, devlet yönetimini ele geçirdikten sonra muhtemelen Arnavutlara özerklik vermem diye düşünüyordu… İttihat Terakki, devlet yönetimini eline geçirdikten sonra Arnavutların özerklik isteklerini geri çevirecek bazı yasaklar koydu… Fakat bu sefer Avrupa, Arnavutların özerklik isteğinde ısrarcı oldu… Arnavutların özerklik isteği, Balkanlara sıçradı. İşte bu özerklik anlayışı önlenemez duruma geldi. Sonunda Arnavutlara özerklik verilirken Balkanlardaki azınlıklar da Avrupa’nın desteği ile özerklik isteğine kavuştular. Evdeki hesap çarşıya uymadı. Arnavutlar özerk bölgeye kavuştular. Peşinden 23 devlet oluşturuldu. Sonunda Osmanlı Devleti bölündü yok oldu...   İttihat Terakkinin liderlerinden Talat Paşa bunun üzerine “Eyvah Masonların oyununa geldik” cümlesini kurmuştur. Talat Paşa gibi Said Nursi ve Mehmet Akif Ersoy da pişmanlıklarını ifade ettiler ama devlet bölündü bir kere… İttihat terakki cemiyeti, Talat Paşa, Said Nursi ve Mehmet Akif Ersoy hain değillerdi. Vatanını çok seven insanlardı… Ama gafil avlandılar… Bugün ise durum aynıdır. Devlet yönetimini ele geçirmek için FETO - PKK terör örgütleri ve siyasi uzantısı HDP ile birlikte çalışmak zorundayız gibi bir algı oluşturuldu… Yönetimi ele geçirdikten sonra kimseye özerklik vermeyiz diye düşünebilirsin ama gelişen olaylar karşısında çaresiz kalacağın tecrübe ile sabittir.  İttihat Terakkinin, çaresiz kaldığı gibi… Batı diyecek ki bugünün ittihat Terakki Cemiyetine, sana gereken desteği verdik, iktidar oldun, şartlar oluştu. PKK terör örgütünün ve siyasi uzantısı HDP’nin özerkliğini verelim işi fazla uzatma… Geçmişte Batı, Arnavutlar için İttihat Terakkiye dediği gibi… Ziya Paşa’nın beytiyle uyarıda bulunalım: Yıldız arayıp gökte nice turfa müneccim Gaflet ile görmez kuyuyu reh-güzârinde                           Açıklaması: Birçok acemi müneccim, gökte yeni yıldızlar keşfedeyim derken gaflete dalarak yollarının üzerindeki kuyuyu görmez. Hasan Amca diyor ki: Terör örgütü PKK’nın sözde üst düzey yöneticisi Tekin Yoldaş, “Gezi’nin öznesi de öncüsü de bizdik. Gezi’de yarım kalan işi bitireceğiz”([1])     Geçmişin İttihat Terakki Cemiyeti bugünün altılı masasıdır. Geçmişin Osmanlı devleti, bugünün T.C. Devletidir. Özerklik konusunda altılı masadan sinyal alan PKK terör örgütü ve siyasi uzantısı HDP’dir.   Altılı masanın sözcüsü, iktidar olduğumuzda kimseye özerklik vermeyeceğiz sözünü vatandaşa verirse sıkıntı yoktur… Talat Paşa gibi, Said Nursi gibi ve Mehmet Akif Ersoy gibi  “eyvah” dememek için iktidara da, muhalefete de bilhassa altılı masaya ittihat Terakki dönemini ve milli düşünmeyi hatırlatmalıyız… Selam ve saygılarımla…                         [1] Banu El, Arka Plân, A Haber canlı Yayın “itirafın deşifresi” Güncelleme Tarihi: 16.06.2022.  
Ekleme Tarihi: 25 Temmuz 2022 - Pazartesi
Ahmet Yaşar Zengin (Emekli Akademisyen)

Atatürkçülerin ve Milliyetçilerin Görevi midir?

Merhaba,

  • Hasan Bey, bugünler MHP’nin, iktidara baston olduğu konusunu; FETO - PKK terör örgütleri ve siyasi uzantısı HDP, sosyal medyada çok iştahlı bir şekilde işliyor… Milliyetçiyim, Atatürkçüyüm, dinciyim diye kendilerini vasıflandıranlar da ateşli bir şekilde destek veriyor... Bu durumu nasıl değerlendiriyorsunuz?

 

  • Yazının içeriğini okudum. Yazılanların 85’i algıdan ibarettir. Geri kalan 15’i abartıdır. Doğru olan BOB eş başkanıdır.

BOB eş başkanı:

BOB eş başkanı, günün şartlarına göre değerlendirirseniz mecburi olduğu kadar farkında olmadan doğru bir adımdı… Çünkü milli düşünmeyenlerden birileri BOB eş başkanı olsaydı bugün Türkiye bölünmüştü…

BOB eş başkanlığını şer olarak gördük. Hep öyle baktık,  çok eleştirdik…  BOB eş başkanlığının zaman içinde hayırlara vesile olabileceğini hiç düşünemedik veya düşünmek istemedik…

O dönemde Ortadoğu’da birçok ülkede darbe yapıldı, ülkeler bölündü, bir kargaşa ortamı oluştu. Ama Türkiye’ye bir şey olmadı… Yani “Ülkenin toprak bütünlüğünün muhafaza edildiğini” gördük. Bunun nedeni ise BOB eş başkanlığının Türkiye’de olmasıdır şeklinde yorumlayabiliriz…  Nasıl mı? Anlatalım:

Batı’nın, Diyarbakır özlemi:

Almanya, Fransa, İngiltere devlet başkanları ve büyükelçileri Türkiye’ye geldiklerinde Ankara’ya uğramadan Diyarbakır’a gidiyordular. Şimdi Diyarbakır’a bu ziyaretler yapılmıyor…

Soralım:

Devlet başkanlarının ve büyükelçilerin, Diyarbakır ziyaretleri ne anlama gelir?

BOB eş başkanlığı kimlerin elinde olsaydı olumsuz bir durum olurdu:

  1. Terör örgütlerini meşrulaştırmak isteyenlerin,
  2. Özerklik isteyenlerin ve Özerkliğe taviz veren zihniyetlerin,
  3. Miçotakis, Beşşar Esad, Emmanuel Macron gibi… Komşu devlet başkanlarının,

Yukarıda zikrettiğimiz üç kişiden biri, BOB eş başkanı olsaydı muhtemelen ülkemizin Doğu ve Güney Doğu bölgelerine özerklik verilmişti. Yabancı devlet başkanlarının Diyarbakır ziyaretleri özerkliği işaret ediyordu…

MHP’nin tavrı

  1. Bugün için söylüyorum. MHP, milli düşünen milliyetçi bir parti konumundadır.
  2. MHP, terör örgütlerini meşrulaştırmak veya özerklik konusunda taviz verenlere baston olması düşünülemez…  

MHP'nin Baston olduğunu düşünenlere birkaç soru soralım:

  1. FETO - PKK terör örgütleri ve siyasi uzantısı HDP'yi meşrulaştırmak ne anlama gelir?

 

  1. PKK terör örgütü ve siyası uzantısı HDP’nin özerklik isteğine ses çıkarmamak veya PKK’ya mesafe koymayan HDP ile işbirliğine gidenler ile birliktelik olmak ne demektir? 

 

  1. FETO - PKK terör örgütleri ve siyasi uzantısı HDP'yi meşrulaştıranları ve özerklik tavizi verenleri desteklemek Atatürkçülerin, dincilerin ve Milliyetçilerin görevi midir?

 

  1. HDP’nin,  PKK’nın, FETO’nun; sosyal medyalarında neşredilen  “Yanıt bekleyen tarihi sorular”  yazısını Atatürkçülerin, milliyetçilerin ve dincilerin sorgulamadan sosyal medyaya taşıması; FETO ve PKK terör örgütlerine, terör örgütlerin siyasi uzantısı HDP’ye baston olmak değil midir?

Tarihten örnek verelim:

Arnavutlar, özerklik istiyordu. Bu vesile ile meşrutiyetin ilan edilmesi için İttihat Terakki Cemiyetine zorunlu destek verdiler…

Arnavutlar, meşrutiyeti sevdikleri için İttihat Terakki’ye destek vermedi, özerklik kazanabilmek için İttihat Terakki’ye destek verdi…

FETO - PKK terör örgütleri ve siyasi uzantısı HDP’nin, altılı masaya destek vermesi gibi…

İttihat Terakki’nin düşüncesi:

İttihat Terakki Cemiyeti, devlet yönetimini ele geçirdikten sonra muhtemelen Arnavutlara özerklik vermem diye düşünüyordu…

İttihat Terakki, devlet yönetimini eline geçirdikten sonra Arnavutların özerklik isteklerini geri çevirecek bazı yasaklar koydu… Fakat bu sefer Avrupa, Arnavutların özerklik isteğinde ısrarcı oldu…

Arnavutların özerklik isteği, Balkanlara sıçradı. İşte bu özerklik anlayışı önlenemez duruma geldi. Sonunda Arnavutlara özerklik verilirken Balkanlardaki azınlıklar da Avrupa’nın desteği ile özerklik isteğine kavuştular.

Evdeki hesap çarşıya uymadı. Arnavutlar özerk bölgeye kavuştular. Peşinden 23 devlet oluşturuldu. Sonunda Osmanlı Devleti bölündü yok oldu...  

İttihat Terakkinin liderlerinden Talat Paşa bunun üzerine “Eyvah Masonların oyununa geldik” cümlesini kurmuştur. Talat Paşa gibi Said Nursi ve Mehmet Akif Ersoy da pişmanlıklarını ifade ettiler ama devlet bölündü bir kere…

İttihat terakki cemiyeti, Talat Paşa, Said Nursi ve Mehmet Akif Ersoy hain değillerdi. Vatanını çok seven insanlardı… Ama gafil avlandılar…

Bugün ise durum aynıdır. Devlet yönetimini ele geçirmek için FETO - PKK terör örgütleri ve siyasi uzantısı HDP ile birlikte çalışmak zorundayız gibi bir algı oluşturuldu…

Yönetimi ele geçirdikten sonra kimseye özerklik vermeyiz diye düşünebilirsin ama gelişen olaylar karşısında çaresiz kalacağın tecrübe ile sabittir.  İttihat Terakkinin, çaresiz kaldığı gibi…

Batı diyecek ki bugünün ittihat Terakki Cemiyetine, sana gereken desteği verdik, iktidar oldun, şartlar oluştu. PKK terör örgütünün ve siyasi uzantısı HDP’nin özerkliğini verelim işi fazla uzatma… Geçmişte Batı, Arnavutlar için İttihat Terakkiye dediği gibi…

Ziya Paşa’nın beytiyle uyarıda bulunalım:

Yıldız arayıp gökte nice turfa müneccim

Gaflet ile görmez kuyuyu reh-güzârinde                        

 

Açıklaması:

Birçok acemi müneccim, gökte yeni yıldızlar keşfedeyim derken gaflete dalarak yollarının üzerindeki kuyuyu görmez.

Hasan Amca diyor ki:

Terör örgütü PKK’nın sözde üst düzey yöneticisi Tekin Yoldaş, “Gezi’nin öznesi de öncüsü de bizdik. Gezi’de yarım kalan işi bitireceğiz”([1])  

 

Geçmişin İttihat Terakki Cemiyeti bugünün altılı masasıdır.

Geçmişin Osmanlı devleti, bugünün T.C. Devletidir.

Özerklik konusunda altılı masadan sinyal alan PKK terör örgütü ve siyasi uzantısı HDP’dir.

 

Altılı masanın sözcüsü, iktidar olduğumuzda kimseye özerklik vermeyeceğiz sözünü vatandaşa verirse sıkıntı yoktur…

Talat Paşa gibi, Said Nursi gibi ve Mehmet Akif Ersoy gibi  “eyvah” dememek için iktidara da, muhalefete de bilhassa altılı masaya ittihat Terakki dönemini ve milli düşünmeyi hatırlatmalıyız…

Selam ve saygılarımla…

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

[1] Banu El, Arka Plân, A Haber canlı Yayın “itirafın deşifresi” Güncelleme Tarihi: 16.06.2022.

 

Yazıya ifade bırak !
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve bugun15.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.