2002’den beri Burdur’da yaşayan Burdur siyasetinin kendimce iyi tahlil eden, Burdur’un gelişmesini yakından takip eden, ülkedeki siyasi konjonktürün nerelere gidebileceğini tahlil eden biri olarak bir ülkede ekonomik, siyasi ve idari bir sıkıntı varsa bunun sorumlusu basındır. Bizler yanlışa yanlış doğruya doğru diyemedikten sonra siyasetin gelebileceği yer de bellidir. Her gazetecinin mutlaka siyasi bir tarafı vardır. Eğer meslek olarak düşüncemizi mesleğimizin önüne geçirmezsek o zaman mesleğimizi icra etmiş oluruz. Sadece mesleğini icra eden biri olarak 2023’de yapılacak seçimleri Burdur Cumhuriyet Halk Partisi açısından değerlendirelim.
CHP Genel Başkanı Sayın Kemal Kılıçdaroğlu edindiğim bilgiler ışığında Burdur ziyaretinde bulunarak birtakım açılışlara katılacak. Bu ziyaretlerde birileri devreye girerek Kılıçdaroğlu’nu CHP ve Ercengiz düşmanları ile görüştürüp, fikir değiştirmezse Burdur ziyareti çerçevesinde siyasi analizini yapacak ve bu analizler sonrasında Burdur’da nasıl güçlü çıkarım düşüncesi hâkim olacak ve muhtemelde karar verecek.
Bir tarafta TBMM İdari Amiri Mehmet Göker, İl Başkanı İzzet Akbulut, CHP eski Burdur Milletvekili Ramazan Kerim Özkan, bir diğer tarafta da eski il başkanı Süleyman Erman isimlerinin şimdilik ön planda olduğunu söyleyebilirim. Sözde ‘haberciyim’ diye ısmarlama haber yapanların araştırmadan genellikle bu dört siyasetçinin üzerinde durmakta olduğu gözlemlenmektedir. Ancak siyasetin birtakım gerçekleri vardır. Eğer Cumhuriyet Halk Partisi Burdur’da ve ülke genelinde güçlü çıkmak istiyorsa tabanın sesine kulak vermesi gerekmektedir.
Şehir merkezinde, köylerde ve beldelerde Sayın Ali Orkun Ercengiz’in bir albenisi olduğu kolayca tespit edilmektedir. Bu ilginin il belediye başkanı olmasından da öteye giden bu ilgiyi görmemek ahmaklıktır. Her ne kadar Belediye Başkanı Ali Orkun Ercengiz’e mobbing uygulansa da bu yöntemin ters teptiği görülmektedir. İki dönemdir Belediye Başkanlığı yapan Ercengiz sosyal demokrat görüntüsü ve davranışı ile hem Burdur halkı tarafından hem de ilçe ve beldelerde ki halk tarafından olağanüstü değer verilmekte, el üstü tutularak sahip çıkılmaktadır. Bu durumun gerçekleşmesinde ise Burdur’da iktidar partisinin ve il yönetiminin zemin hazırlamış olmasını da göz önünde bulundurmak gerekiyor. CHP içinde şimdiden koltuk savaşlarının başladığı şaşırtıcı bir sonuç olmasa gerek.
Ana muhalefet partisi iktidara namzet olarak bakılır. 2023 seçimlerine kadar ekonomi bu şekilde giderse CHP yönetimi iktidara yakın olarak gözükmektedir. Sayın Kılıçdaroğlu Genel Başkan olduktan sonra ilk kez bu kadar iktidara yakın olduğunu araştırma şirketlerinin yaptığı anketlerde de görünmekte. Sayın Kılıçdaroğlu seçim sürecinde adaylarda seçici davranarak; “S-400’leri iade edelim, bizim Karabağ’da ne işimiz var? Libya’da ne işimiz var? İHA ve SİHA fabrikalarını kapatalım, gerillalar ölüyor, derin sularda petrol arayan gemileri niye aldık?” Türkiye Cumhuriyeti’nin bugününe ve geleceğine hizmet etmeyecek düşmanca ve haince söylemler ve düşünceler içerisinde olanları temizler ve halkın karşısına öyle çıkarsa iktidara gelmesinde bir sorun gözükmeyecektir. (Kaldı ki hiçbir PKK’lı ve FETÖ’cü Cumhuriyet Halk Partisine oy vermez) Yoksa seçim kaybedilecek. Sayın Kılıçdaroğlu’nun genel başkanlığı son kez seçimlere kadar sürecektir.
2019’da yapılan yerel seçimlerden sonra yapılan ve yaptırdığımız araştırmalarda Sayın Ercengiz Milletvekili adayı olduğunda Sayın Ercengiz 50-60 bin bandında oy alıyor. 2022 Şubat ayında yapılan haber sitesi ve İzmir araştırma şirketinin yaptığı araştırmada ise safların sıklaştığı, Ercengiz’in Burdur’da yaptığı çalışma ve hizmetlerin il ve ilçelerde anlatılmasını bırakın rakipleri tarafından nerede ise beceriksiz bir başkan olarak lanse edilmeye çalışıldığı ancak Sayın Ercengiz’in buna rağmen çok açık ara önde olduğu gözükmektedir. Sosyal demokratların genel anlamda gözüken bir alışkanlığı vardır. O alışkanlıkları da yengeç gibi birbirlerinin ayağına tutunup aşağı çekmeleri olarak bilinmektedir. Burdur’da bu yaşanırsa kim gösterilse gösterilsin CHP’den vekil çıkması zor olacaktır. Zaten 2018’de yapılan genel seçimlerde ise yurt dışı oylarla bir vekillik zor alınmıştı. Şu andaki atmosfer ise Ercengiz’in aday olması halinde dengelerin değişeceği, CHP ve AK Parti bir ihtimal de MHP olarak gözükmekte (önceden AK Partiye oy vermiş küskünlerin ülkücü camianın yıpranmasına dur demek için oyun MHP’ye kayacağı). Ercengiz’in aday yapılmaması durumunda ise İYİ Parti AK Parti olarak gözükmekte. Zaten İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener ise Burdur ziyaretinde de CHP seçmeni üzerine oynamıştı. Toplumun bakış açısı ise vekil olarak Ercengiz’i, Belediye Başkanı olarak da Ali Say, Şevket Aksöz, Dr. Ulaş Sağlam, iki kanalda da ismi geçen Ramazan Kerim Özkan ve milletvekili adayı yapılmazsa Süleyman Erman ve bir de Ali Tarkan Büyükyörük sıralanmaktadırlar. Şu anda ki araştırma sonuçları bunlar, daha nice adaylar çıkar ve toplumdaki algı değişir. Halkın bakış açısı bu şekildedir. Kim aday yapılır kim aday yapılmaz o CHP’nin tasarrufundadır. Bizler sadece yaptığımız araştırmanın neticesini kamuoyu ile paylaşmak bir görevimizdir. Ancak küçük bir hatırlatma görevimizi yerine getirelim; Halkın isteklerine ve taleplerine karşı çıkan hiçbir siyasi yapı güçlü ve kalıcı olamayacaktır.
Sonuç olarak Burdur Belediye Başkanı Sayın Ali Orkun Ercengiz siyasi olarak kabul etsek de etmesek de halka dokunduğu izlenimi vermekte. CHP ile ilgili bu değerlendirmem AK Partili ve CHP’li adayların işine gelmeyecektir çünkü; milletvekilli adayı olduğunda siyasi olarak dengeler değişecektir ve beni Ali Orkun’cusun diye suçlamaktan geri kalmayacaklardır. Nasıl ki 2019 yerel seçimlerinden sonra Ercengiz’cisin diye suçladılarsa bugün de suçlamadan geri kalmayacaklardır. Bu suçlamaları da Allah’u Teâlâ’ya havale etmekten başkan çaremiz yoktur.
Bir sonraki yazımızda buluşmak dileği ile…