Ülke gündemine oturan referandum süreci halkın kafasının karışmasına vesile oldu. Ekonomik darboğazdan kurtulmak isteyen vatandaş gün geçmiyor ki bir şok daha yaşamasın!
15 Temmuz darbe girişiminden sonra bir nebze nefes alarak “bu yapıdan kurtuluyoruz” diyerek sevinen halkın bazı uygulamalar ve görüntülerde bu kadar da olmaz dedirttirdi.
Yıllardır FETÖ denen illetin ülkenin üzerine kâbus gibi çökmesi, FETÖ denen illetin bürokrasi kanalı ile halkı canından bezdirmesi, hızlı bir mekanizma kurulması, etkin bir yönetim oluşması için halkın “Evet, cumhurbaşkanlığı sistemi yapılsın” fikri oluşmaya başlamıştı.
15 Temmuz darbe girişiminden sonra tutuklanan FETÖ’cü vatan hainlerinin yargılanma sürecinde işlerinde az da olsa sehven tutuklanan masum halkın aklanacağı, suçluların ise en ağır cezaya çaptırılacağı fikri oluşurken siyasi ayağa dokunulmaması Sayın Başbakanın “milletvekillerimiz ve bakanlarımızın içinde ben MİT müsteşarına sordum, varsa listesini getirin diye, yok!” bilgisini açıklaması dahi toplumu ikna etmiş gibi gözükmüyor. Muhalefetinde bu minvalde devamlı siyaset yapması bu algıyı kırmış gözükmüyor!
Medyada ve toplumda FETÖ denen illetin siyasi ayakları olarak bilinen eski bakan ve milletvekillerinin yıllarca makamlarını FETÖ’nün hizmetine sunmuş gözükmesi, bu yapılanmalarda bunlarında payının olduğu medyada boy-boy haber yapılması, Sayın Cumhurbaşkanımızın ve Sayın Başbakanımızın bu kişileri Çankaya ve Cumhurbaşkanlığı külliyesine çağırması kafaları karıştırırken, FETÖ denen illetten boşalan alanı çığ gibi büyüyen dernek ve vakıfların doldurmak için mücadele etmesi, bürokrasiden de ilgi görmesi, yıllardır bu FETÖ denen vatan hainleri ile mücadele eden biri olarak referandumda “evet” oyu verme tarafım ağırlık basarken, benim bile “neler oluyor, yanlış mı düşünüyoruz” dememe vesile oldu!
Bir sonraki yazımızda buluşmak dileği ile…