Bu satırlarda çok kez yazdım “Bizim çorbacı balıklamaya atlar, balık akıllıdır ilerisini düşünmez, yazdığına ve söylemlerine geriye dönüp bakınca kendisi de inanmaz”  Ne hikmetse hiçte boş durmaz; ne yapsın garibim egosunu böyle tatmin ediyor,  birileri eline bir şeyler verince ‘at pisliğinde mavi boncuk bulmuş’ gibi sevinir. Bir zamanlar “Vali tonlarca ceviz ezmesini dağıttı”  paylaşımlarında bulundu, yalan bilgi olduğunu öğrendi, utanmadı. İşadamlarımıza saldırdı, yanlış bilgi olduğunu öğrendi, utanmadı. İl Genel Meclisi üyelerini yurt dışı gezilerinde “ihtiyaç yokken gittiler” diye mahkemeye vermeye çalıştı, yanlış bilgi olduğunu öğrenince utanmadı vb. gibi bunları uzatabiliriz.   Sayın namı değer Çorbacı Kemal İl Genel Meclisi üyelerini mahkemeye verince bir yazı kaleme almıştım: “bizim sazan atladı” diye. Hem İl Genel Meclisi üyelerinden hem de mülki idareden teşekkür telefonları gelmişti. Aradan iki ay geçmeden İstanbul Feshaneler’de gerçekleştirilen ‘Burdur Tanıtım Günü’ için Valilikte düzenlenen toplantıda bizim Çorbacı Kemal başköşede, heyette görünce Sayın Vali Yardımcısına sormuştum, “Hayrola, çorbacı bu toplantıda ne arıyor?” deyince “Ne yapalım şerrinden kurtulmak için üzerimize bulaştırmamak, sesini kesmek için heyete dahil ettik” demesi düşündürücü idi.  İstiklal Caddesinde bizim Çorbacı, siyasiler ve mülki idarecilerle kol kola ağzından mutluluk salyaları akarak kortejde yürüyüşte idi.   24 Eylül Aydınlık Gazetesinde benim bir köşe yazımı kullanarak; Sayın Hikmet Çiçek Sayın Bayram Özçelik ve Vali Beye ver yansın etmişlerdi.  İnsanların yanılabileceğini düşünerek Sayın Hikmet Çiçek’e de “üstat” diye hitap ederek, verilen bilgilerin yanlış olduğunu anlatmaya çalıştım ama Sayın Hikmet Çiçek bizim sazandan daha fazla sazan olduğunu her bilgiye atılabileceğini düşünememiştim.   6 Ekim Aydınlık Gazetesinde bunun bir örneğini de yaşadık. Sayın Hikmet Çiçek, Sayın Vali Şerif Yılmaz’ın Kütahya’da FETÖ’nün Türkçe Olimpiyatlarına katılması ve “teramisin” denen videonun örnek göstererek eleştiri yağmuruna tutmuş, tabi bunu servis eden Çorbacı Kemal Aslan’ı göklere çıkarmış Sayın Hikmet Çiçek biraz araştırsa idi teramisin denen videonun İslam’la alakasının olmadığı sadece bir sanatçının hatıraları olduğu anlaşılır, gurupta bulunan kişilerin sadece av merakından yan yana geldikleri,  FETÖ’nün Türkçe Olimpiyatlarının ise 2013 Nisan ayında olduğunu, ilk youtube yayınlarının ise Haziran ayında olduğu meydandadır.  Yani 17/25 Aralık’tan önce olduğu anlaşılmakta! Acaba Sayın Vali o günkü şartlarda bu törene katılmasa ne olurdu?  Devletin FETÖ ile mücadele tarihi bellidir!   Sayın Hikmet Çiçek biraz araştırsa idi Sayın Çorbacı Kemal’in ‘sivil platform başkanı’ diye lanse ederken yazdığı dernek ve birimlerin  bir elin parmaklarını geçmediğini, bu yapıda olan şahısların Burdur’da toplum nezdinde değerinin olmadığının  farkına varırdı. Zaten çorbacı gibi kişilerin dört kişiden hiçbir zaman beş kişi olmadığının bilmesi gerekirdi. İnşallah Sayın Hikmet Çiçek bu sazanlığı bırakır, toplum değerlerine inerek böyle dolmuşlara bir daha gelmez, ısmarlama haber yapmaz!   Sayın Vali Şerif Yılmaz’la bu konular hakkında konuşmak için ziyaretine gittiğimde edindiğim bilgi; bu türlü yayınların Sayın Valiye güç verdiği, eleştirinin olduğu bir yerde mutlaka doğru bir iş yapıldığı kanısına vardığı, 2019 Cumhurbaşkanlığı Sistemini iyi inceleyip ayak uydurmaya çalıştığı kanaati oluştu.   Sayın Vali Şerif Yılmaz’ın bürokratik bir validen icracı bir valiye yönelmesi, gücümüz kadar yatırım ve iş yapılması,   hizmetlerin bir plan dahilinde olması gerektiği mücadelesini verirken, yılların verdiği ‘ben yaptım oldu’ mantığının Burdur’a verdiği zararların farkında olması, Burdur için bir kazanç olarak bakılması gerekmekte! Sayın Vali Şerif Yılmaz bazı yazılarımda halkın algılamasını dile getirmemden üzülse de dost dosta acı konuşur anlayışından ileriye gitmez.   Bir sonraki yazımızda buluşmak dileğiyle…