Küresel ekonomilerin ayakta kalabilmesi için yeni çareler aranırken bunlara Burdur’un da katıldığını görmek insanı heyecanlandırıyor. Bölgenin ekonomisini etkileyecek konuların su yüzüne çıkması ve çareler aranmasını başaran ülkelerin nasıl başardığının araştırılması dar boğazdaki iş adamlarımızın nefes alması için önemli bir olay.
Bundan iki ay önce BAKA destekli mermercilikte kümeleşme çalıştayı yapılarak bir adım atılmıştı. Bendenizin de katıldığı bu toplantı ‘mermercilerin sorunları, bölge ekonomisine nasıl katkı sağlanır, nasıl birlik ve beraberlik kurulur’ fikir jimnastiğinden güzel sonuçlar çıkmıştı. Burdur Doğaltaş ve Madenciler Derneği Başkanı Sayın Nasuh Ekinci’nin bu toplantıyı bu çalışmaları yapmak için gecesini gündüzüne katarak, “bölge ekonomisine ne katabiliriz” çırpınışlarını görme imkânım olmuştu.
3 Nisan 2015 Cuma günü saat 14.30’da MAKÜ Konferans Salonu’nda bu çalışmaların neticesini görmek sonuç bilgilendirme toplantısına da katıldım; tabi hem burdur hem de Isparta da binlerce iş ve siyaset adamının orda olacağını düşünerek ekip olarak gittik.
Gayemiz bu çalışmaları halkımıza daha güzel verebilmek, bir de ekonomik alanda konuşmacıların fikir ve düşüncelerinden yararlanmaktı. Konuşmacı olarak katılan Türkiye’nin en büyük sanayi bölgesi olarak adlandırılan OSTİM Teknik Üniversitesi Kurucu Rektörü Sayın Prof. Dr. Ziya Burhanettin Güvenç’in dünyada kümeleşmenin önemini doyumsuz bir söylemle salonda bulunanlara izah etmesi dinlemeye gelenleri mest etti.
Daha sonra kürsüye çıkan OSTİM Yönetim Kurulu Başkanı Sayın Orhan Aydın’ın ülkemizin kalkınabilmesi için kendi sanayimizi kurmamız gerektiğini, bunun da kümeleşmeyle olacağını, ancak bizlerin devlet olarak bir alışkanlığının olduğunu, onun da sadece tedarik etme alışkanlığının olduğunu söylemesi dikkat çekiciydi. Yıllar sonra 2010 yıllarından itibaren açtığımız ihalelerde yüzde 51 yerli imalat kullanılacak kuralının getirildiğini, ferdilikten kümeleşerek bu ülkenin kendi milli savunmasını kuracağını toplantıdaki katılımcıların hafızasına kazımıştı.
Salonda bu konuşmalar olurken bir ilin neden küçük kaldığının neden gelişmediğinin bir göstergesi de mermerle anılan dünyada marka olan Burdur Beji’nin masaya yatırıldığı bu toplantıda hem Isparta’daki mermercilerin bir elin parmak sayısı kadar olmayışı, Burdur sanayisini temsil eden oda başkanlarının ve mermercilerin gelmemesi ve tabi de Sayın Burdur Valisinin ve Belediye Başkanının olmayışı neden büyümediğimizin bir göstergesi olarak hafızalara kazındı. Basın mensupları olarak aramızda konuşurken “Ankara rüzgârı Burdur’dan hissedilmedi. Nuhun gemisi kalkıyorken herhalde bizim idarecilerimiz ve mermercilerimiz başka gemilere yanlışlıkla gittiler” esprisi de yerini bulmuş oldu.
Burdur nasıl büyüsün ki! 18 senedir 2. Organize Sanayisini kuramamış bir sanayi odamız, kopyala yapıştır mantığından ileri gidememiş- fikir üretemeyen bir basınımız, yıllardır asfalta yama yapılınca hizmet ettiğini zanneden bir belediyecilik anlayışımız, iki esnafa gidince sivil toplum örgütleri ile iyi olunca koltuğunu sağlama aldığını zanneden bürokratımız, dünyadan ekonomiden anlamayan siyasetçilerimiz ve bunun karşılığında rüzgâra karşı koşturan bir derneğimiz varken…