Ahmet Yaşar Zengin (Emekli Akademisyen)
Köşe Yazarı
Ahmet Yaşar Zengin (Emekli Akademisyen)
 

Seçim Kanunu Teklifi

Değerli okuyucularım, İktidarın ne yaptığı bellidir. Projeleri de bellidir. İcraatlarının sonuçları eksileriyle ve artılarıyla ortadadır. İktidarın veya muhalefetin olumlu ve olumsuz faaliyetlerini gizlemek veya abartmak, adil değildir veya yanlış yönlendirmektir veya eksik bilgi vermektir. Bunun da vebali çok büyüktür. İktidarın ve muhalefetin yanlışlarını, doğrularını ve algı üretip üretmediğini halk görüyor… Ama iktidar ekonominin durumunu algı ile düzeltemez. Uygulama ile halkı ikna etmelidir. İktidarın hatalarını ve eksiklerini söylemek bir dereceye kadar önemli olduğu için inandırıcı özelliği vardır. Ama bir noktadan sonra iktidarın hata ve eksiklerini nasıl gidereceğini nedenleriyle anlatmazsan halk, algı ürettiğini düşünmeye başlar… Muhalefet, çözüm önerileri ile projelerini anlatmamaya devam ederse, halk nezdinde muhalefetin algı ürettiği fikri kuvvetlendiği gibi iktidar konusunda yakaladığı fırsatı da heba edecektir… Halkın ne istediğini bir kez daha anlatalım: Muhalefet, iktidara geldiğinde kısa vadede vatandaşın beklentisi: Doları nasıl indireceksin? Enflasyonu indirirken kaynağın ve yöntemin nedir? İnsanların alım gücünü ne ile ve nasıl yükselteceksin? Özerklik konusunda PKK terör örgütüne ve siyasi uzantısı HDP’ye söz vermediğini ve PKK’nın terör örgütü olduğunu kamuoyuna ne zaman açıklayacaksın? Benzin, mazot ve elektriği nasıl ve hangi yöntemle ucuzlatacaksın? Muhalefet, iktidara geldiğinde uzun vadede vatandaşın beklentisi: Mega projelerini anlatacak mısın? Türkiye’yi, ekonomisi güçlü olan ilk on ülkenin içine nasıl sokacaksın? Fert başına milli geliri 10.000 doların üstüne nasıl çıkaracaksın? Vatandaşın bu önerilerini yazarken kastım muhalefeti eleştirmek değildir, köşeye sıkıştırmak değildir… Ama; İktidar çözüm sürecinde HDP ile birlikte çalıştı cümleleriyle muhalefetin PKK terör örgütü ve siyasi uzantısı HDP’nın meşrulaştırılmasını savunmak doğru bir yaklaşım olmadığı gibi çözüm öneremiyorum demektir… Doğrusu ve adil olanı vatandaşın sorularına ikna edici cevap vermesi için savunduğunuz siyasi partiye telkinde bulunmaktır… Demokrasi böyle gelişir… Geçmişteki hatalardan yola çıkarak, iktidar olmak isteyenleri de söz konusu hatalardan uzak tutmak için uyarılarda bulunuyoruz… Bu nedenle; İktidarın yanlışları budur ama doğruları da budur demek mecburiyetindeyiz… Çünkü biz ne iktidarın ne de muhalefetin yandaşıyız… Köşe yazarlığını gönüllü yapıyoruz. Bu nedenle mahalle baskısına boyun eğip doğruya yanlış veya yanlışa doğru diyemeyiz…  İktidarın ve muhalefetin eksi ve artılarını söylemek hem adil olmaktır hem de demokrasinin gelişmesine katkı sağlamaktır. Çünkü beni yönetecek siyesilerin dürüst ve objektif olmasını istiyorum. Geçmişi çok iyi okuduğum için gelecekte aynı hataların tekerrür etmesini istemiyorum. Gelelim asıl konuya: Geçen yıl iktidar, iki yargı paketini meclise getirdi. Muhalefet kendi yargı paketini açıklamadığı gibi iktidarın getirdiği yargı paketinin peşine takıldı… Bugün millet vekili seçim kanunu teklifi meclise geldi, muhalefet yine bu teklifin peşine takıldı… Muhalefetin millet vekili Seçim Kanunundaki teklifini göremedik. Millet vekili seçim kanunu teklifini Madde madde inceleyelim: Baraj konusu Seçim baraj 7’ye indirildi… Bir siyasi parti tek başına seçime girerse, millet vekili çıkarmak için yeterli oy alsa, 7 barajını aşamadığında millet vekili çıkaramaz. Bir siyasi parti bir ittifak içinde yer alırsa ve bölgesinde millet vekili çıkarabilecek yeterli oyu aldığında ittifak 7 barajını geçtiği için o siyasi parti, millet vekilini çıkarır. Yani bir siyasi parti başka bir siyasi partinin getirisinden yaralanamayacak. Küçük partilerin bir ittifak içinde olmasına zemin hazırlandı. Küçük partilerin ittifak içinde pazarlık yapmaları zayıfladı. Küçük partilerin, ittifak içindeki büyük partilerin himmetinden yararlanması önlendi.  İttifaklar anlayışı ile baraj sıfırlandı, Seçime girmek için grup kurmanıza gerek yoktur.  41 ilde teşkilatlanmak yeterlidir. Mecliste grup kurmak için partiler arasında millet vekili transferinin önü kesildi. İttifaka katılan küçük partilerin baraj konusunda kaybı olmayacak… Bir siyasi parti il veya ilçe kurulunu iki defa ertelediğinde seçime katılamayacak. Millet vekili seçim kanunu teklifindeki eksikler: Baraj konusu sıfırlanmamasını eksik olarak görebiliriz ama ittifaklara dahil olan siyasi partilerde baraj sıfırlandı. Küçük partilerin 7 barajına takılmamalıydı… Küçük partilerin büyük partilere mahkûm edilmesi engellenmedi… Parti liderleri, parti üzerindeki hakimiyetine kısmen son verilmeliydi. Millet vekili seçiminde, bir millet vekili adayı genel başkanın veya genel merkezin onayını değil, bölge halkının onayını almasına imkân verilmeliydi. Bu durumda bölge halkının istediği kişiye aday olamıyor. Seçim finansmanı şeffaflaştırılmadı. Yani seçim esnasında yapılan harcamaların kaynağı istenmedi. İttifak içinde yer alan küçük partiler, hazine yardımından yararlanması sağlanmadı. Mille vekili seçim kanunu teklifindeki artılar: Küçük partilerin bir İttifaka dahil olursa baraj sıfırlanıyor. Dolayısıyla küçük partilerin bir ittifaka girmesiyle baraj engeli kalktı. İttifak içindeki her parti bölgesinde aldığı oy nispetinde millet vekili çıkaracak. Başka bir ifade ile her parti aldığı oy kadar millet vekili çıkaracak. Dolayısıyla adayların önemi artacak… Selam ve saygılarımla…
Ekleme Tarihi: 06 Nisan 2022 - Çarşamba
Ahmet Yaşar Zengin (Emekli Akademisyen)

Seçim Kanunu Teklifi

Değerli okuyucularım,

İktidarın ne yaptığı bellidir. Projeleri de bellidir. İcraatlarının sonuçları eksileriyle ve artılarıyla ortadadır.

İktidarın veya muhalefetin olumlu ve olumsuz faaliyetlerini gizlemek veya abartmak, adil değildir veya yanlış yönlendirmektir veya eksik bilgi vermektir. Bunun da vebali çok büyüktür.

İktidarın ve muhalefetin yanlışlarını, doğrularını ve algı üretip üretmediğini halk görüyor…

Ama iktidar ekonominin durumunu algı ile düzeltemez. Uygulama ile halkı ikna etmelidir.

İktidarın hatalarını ve eksiklerini söylemek bir dereceye kadar önemli olduğu için inandırıcı özelliği vardır. Ama bir noktadan sonra iktidarın hata ve eksiklerini nasıl gidereceğini nedenleriyle anlatmazsan halk, algı ürettiğini düşünmeye başlar…

Muhalefet, çözüm önerileri ile projelerini anlatmamaya devam ederse, halk nezdinde muhalefetin algı ürettiği fikri kuvvetlendiği gibi iktidar konusunda yakaladığı fırsatı da heba edecektir…

Halkın ne istediğini bir kez daha anlatalım:

Muhalefet, iktidara geldiğinde kısa vadede vatandaşın beklentisi:

  1. Doları nasıl indireceksin?
  2. Enflasyonu indirirken kaynağın ve yöntemin nedir?
  3. İnsanların alım gücünü ne ile ve nasıl yükselteceksin?
  4. Özerklik konusunda PKK terör örgütüne ve siyasi uzantısı HDP’ye söz vermediğini ve PKK’nın terör örgütü olduğunu kamuoyuna ne zaman açıklayacaksın?
  5. Benzin, mazot ve elektriği nasıl ve hangi yöntemle ucuzlatacaksın?

Muhalefet, iktidara geldiğinde uzun vadede vatandaşın beklentisi:

  1. Mega projelerini anlatacak mısın?
  2. Türkiye’yi, ekonomisi güçlü olan ilk on ülkenin içine nasıl sokacaksın?
  3. Fert başına milli geliri 10.000 doların üstüne nasıl çıkaracaksın?

Vatandaşın bu önerilerini yazarken kastım muhalefeti eleştirmek değildir, köşeye sıkıştırmak değildir… Ama;

İktidar çözüm sürecinde HDP ile birlikte çalıştı cümleleriyle muhalefetin PKK terör örgütü ve siyasi uzantısı HDP’nın meşrulaştırılmasını savunmak doğru bir yaklaşım olmadığı gibi çözüm öneremiyorum demektir…

Doğrusu ve adil olanı vatandaşın sorularına ikna edici cevap vermesi için savunduğunuz siyasi partiye telkinde bulunmaktır… Demokrasi böyle gelişir…

Geçmişteki hatalardan yola çıkarak, iktidar olmak isteyenleri de söz konusu hatalardan uzak tutmak için uyarılarda bulunuyoruz… Bu nedenle;

İktidarın yanlışları budur ama doğruları da budur demek mecburiyetindeyiz… Çünkü biz ne iktidarın ne de muhalefetin yandaşıyız…

Köşe yazarlığını gönüllü yapıyoruz. Bu nedenle mahalle baskısına boyun eğip doğruya yanlış veya yanlışa doğru diyemeyiz…

 İktidarın ve muhalefetin eksi ve artılarını söylemek hem adil olmaktır hem de demokrasinin gelişmesine katkı sağlamaktır. Çünkü beni yönetecek siyesilerin dürüst ve objektif olmasını istiyorum. Geçmişi çok iyi okuduğum için gelecekte aynı hataların tekerrür etmesini istemiyorum.

Gelelim asıl konuya:

Geçen yıl iktidar, iki yargı paketini meclise getirdi. Muhalefet kendi yargı paketini açıklamadığı gibi iktidarın getirdiği yargı paketinin peşine takıldı…

Bugün millet vekili seçim kanunu teklifi meclise geldi, muhalefet yine bu teklifin peşine takıldı… Muhalefetin millet vekili Seçim Kanunundaki teklifini göremedik. Millet vekili seçim kanunu teklifini Madde madde inceleyelim:

Baraj konusu

  1. Seçim baraj 7’ye indirildi…
  2. Bir siyasi parti tek başına seçime girerse, millet vekili çıkarmak için yeterli oy alsa, 7 barajını aşamadığında millet vekili çıkaramaz.
  3. Bir siyasi parti bir ittifak içinde yer alırsa ve bölgesinde millet vekili çıkarabilecek yeterli oyu aldığında ittifak 7 barajını geçtiği için o siyasi parti, millet vekilini çıkarır. Yani bir siyasi parti başka bir siyasi partinin getirisinden yaralanamayacak.
  4. Küçük partilerin bir ittifak içinde olmasına zemin hazırlandı.
  5. Küçük partilerin ittifak içinde pazarlık yapmaları zayıfladı.
  6. Küçük partilerin, ittifak içindeki büyük partilerin himmetinden yararlanması önlendi. 
  7. İttifaklar anlayışı ile baraj sıfırlandı,
  8. Seçime girmek için grup kurmanıza gerek yoktur.  41 ilde teşkilatlanmak yeterlidir. Mecliste grup kurmak için partiler arasında millet vekili transferinin önü kesildi.
  9. İttifaka katılan küçük partilerin baraj konusunda kaybı olmayacak…
  10. Bir siyasi parti il veya ilçe kurulunu iki defa ertelediğinde seçime katılamayacak.

Millet vekili seçim kanunu teklifindeki eksikler:

  1. Baraj konusu sıfırlanmamasını eksik olarak görebiliriz ama ittifaklara dahil olan siyasi partilerde baraj sıfırlandı.
  2. Küçük partilerin 7 barajına takılmamalıydı…
  3. Küçük partilerin büyük partilere mahkûm edilmesi engellenmedi…
  4. Parti liderleri, parti üzerindeki hakimiyetine kısmen son verilmeliydi.
  5. Millet vekili seçiminde, bir millet vekili adayı genel başkanın veya genel merkezin onayını değil, bölge halkının onayını almasına imkân verilmeliydi. Bu durumda bölge halkının istediği kişiye aday olamıyor.
  6. Seçim finansmanı şeffaflaştırılmadı. Yani seçim esnasında yapılan harcamaların kaynağı istenmedi.
  7. İttifak içinde yer alan küçük partiler, hazine yardımından yararlanması sağlanmadı.

Mille vekili seçim kanunu teklifindeki artılar:

  1. Küçük partilerin bir İttifaka dahil olursa baraj sıfırlanıyor. Dolayısıyla küçük partilerin bir ittifaka girmesiyle baraj engeli kalktı.
  2. İttifak içindeki her parti bölgesinde aldığı oy nispetinde millet vekili çıkaracak. Başka bir ifade ile her parti aldığı oy kadar millet vekili çıkaracak. Dolayısıyla adayların önemi artacak…

Selam ve saygılarımla…

Yazıya ifade bırak !
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve bugun15.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.