Millilikten taviz vermeyen
birisisin. 2023 ve 2024 seçimlerinden sonra siyasi partilerin gidişatları
konusundan sohbet edeceğiz. Bu nedenle ilk sorum:
– PKK, YPG ve FETÖ gibi terör örgütlerinin destek verdiği iddia
edilen HADEP ve DEM ile CHP’nin ittifak kurmasını nasıl
değerlendiriyorsun?
– HDP ve DEM‘in, PKK’ya operasyon yapılmasın istekleri
kamuoyundaki endişeleri güçlendirmektedir. HDP ve DEM, PKK terör
örgütüdür diyemediği halde CHP’nin, HDP veya DEM gibi partilerle ittifak
kurması, kamuoyunda tartışmalı bir konu olduğu gibi siyasi riskler
taşımaktadır.
CHP, ittifak politikasını savunurken, terör örgütleriyle ilişkilendirilen
iddiaların doğruluğu ve bu ittifakların, siyasi ve güvenlik endişelerini dikkate
almalıdır.
– 2023 seçimlerinde CHP, terör örgütlerinin destek verdiği HDP ve
DEM gibi partiler ile ittifak kurmasından dolayı mı seçmen, CHP’ye
hükümet kurma görevini vermedi?
– Hükümet kurma görevinin CHP’ye verilmemesinin arkasında yatan
nedenler karmaşıktır ve yalnızca terör örgütleriyle ilişkilendirilemez. Siyasi
partiler arasındaki ilişkiler, seçim sonuçlarına, siyasi ittifaklara, politikaların
uyumluluğuna ve diğer birçok faktöre bağlıdır. CHP’nin HDP ve DEM
Partileri ile ittifakın güvenlik açısından seçmenin kafasını karıştırmıştır.
– Seçmen 2023 seçimlerinde hükümet kurma görevini cumhur
ittifakına, 2024 yerel seçimlerinde CHP’ye vize vermesini sadece
güvenlik açısından değerlendirebilir miyiz?
– Güvenlik açısından doğrudan bir değerlendirmesi oldukça
karmaşıktır ve birkaç açıdan ele alınmalıdır:
1. Güvenlik: Bir partinin politikalarına ve partiye verilen destek, bazıları
için o partinin politikalarına ve liderlerine olan güveni yansıttı. 2023
seçimlerinde güvenlik endişeleri ağırlıklıydı. 2024 yerel seçimlerinde
güvenlik endişesi yoktu.
2. Demokratik Süreç: Seçmenlerin farklı partilere vize vermesini,
demokratik bir sürecin doğal bir sonucudur. Seçim sonuçlarına bu açıdan
bakılmalıdır.
3. Politik değişim ve ihtiyaçlar: Her seçim, seçmenlerin siyasi
tercihlerini politik değişim ve ihtiyaçlar çerçevesinde yeniden değerlendirir.
2023 seçimlerinde güvenlik endişeleri ağırlıklı olduğu için seçmen özgür
iradesini kullanamadı. 2024 yerel seçimlerinde güvenlik endişesi olmadığı
için seçmen, özgür iradesini kullandı ve iktidarı cezalandırdı…
– 2024 yerel seçimlerinde CHP’nin yerel seçimlerdeki başarısı ne
demektir?
– Bu durumu birkaç farklı açıdan değerlendirebiliriz.
1. Moral kazancı: CHP’nin genel seçimdeki başarısızlığın ardından
yerel seçimler moral kazancı sağlayabilir. Parti üyeleri ve destekçileri için,
yerel seçimlerde elde edilen başarı, partinin politik olarak hala güçlü
olduğunu gösterir ve gelecekteki seçimlere daha umutlu bakmalarını
sağlayabilir…
2. Yerel güç kazancı: CHP’ye yerel yönetimlerde söz sahibi olma fırsatı
verir. Bu da partiye, yerel düzeyde politik etki ve kaynaklara sahip olma
imkânı tanır. Bu belediyeler aracılığıyla, parti politikalarını uygulama ve
halka hizmet etme fırsatı elde eder.
3. Ulusal düzeyde yansımalar: Yerel seçimlerdeki başarı, genellikle
ulusal düzeyde de yankı bulur. CHP’nin yerel seçimlerde birinci parti
olması, parti için ulusal düzeydeki politik algıyı değiştirebilir. CHP, halkın
değerlerine sahip çıkılması gerektiğini görebilir.
Tüzük Kurultayı
– Tüzük kurultayında CHP’den ne bekliyorsun ve belediyelerdeki
atamalar hakkında ne düşünüyorsunuz?
– 2019 belediye seçimlerinde Kemal Kılıçdaroğlu bir söz vermişti.
“Kazandığımız belediyelerden çalışanları işten çıkarmayacağız.” Ama İBB
11.000 kişiyi işten çıkardı 16.000 kişiyi işe aldı. CHP yönetiminden ses
çıkmadı…
Cumhur ittifakını, adam kayırma ve akrabaları işe almakla suçlayan CHP
eş, dost ve akrabaları işe almakta tereddüt etmedi. CHP Genel Başkanı
Özgür Özer sözünün eri birine benziyor. Ama bugüne kadar CHP’li
belediyelerin atamalar konusundaki tasarruflarına engel olamadığını
görüyoruz. Seçmen verilen sözlerin tutulmadığını görünce kafası karışıyor.
Acele etmemize gerek yok. Özgür özel bu problemi çözer.
Tüzük kurultayında demokrasi adına beklediklerimiz:
1. Milletvekillerini halk doğrudan seçebilmeli,
2. Belediye başkanlarını halk doğrudan seçebilmelidir,
Güdümlü demokrasiden gerçek demokrasiye geçişi Özgür Özel’in
sağlayacağını düşünüyorum.
Selam ve saygılarımla