Ahmet Yaşar Zengin (Emekli Akademisyen)
Köşe Yazarı
Ahmet Yaşar Zengin (Emekli Akademisyen)
 

Dalkavuğun Lidere Baskısı

Her zaman her yerde dalkavuk (yalaka) vardır. Bazı kurumlarda çok azdır, bazı kurumlarda çoktur.  Aslında çok veya az olması önemli değildir. Önemli olan “Dalkavuğun” amirlerine söz geçirip geçirmemesidir. İdare eden kişi,  işinde mahir ise har taraf dalkavuk dolu olsun, hiç bir şey ifade etmez. Eğer idare eden kişi işin ehli değil ise dalkavuklar sayesinde haksızlıklar diz boyu… Dalkavuğun özellikleri: İşin enteresan tarafı ise “dalkavuk” her zaman haklı çıkar. Dalkavuk, amirlerini haksız işlere yönlendirir. Kendi çıkarları için devletin bütün imkânlarını kullanır. Dalkavuk amirlerini tatlı ve güzel sözlerle ikna ederek istediği makama gelmeyi becerir. Devamlı amirleri ile oturup kalktığından dolayı, idare eden kişinin, başkaları ile görüşmesini engeller ve  birçok insanın helâk olmasına neden olur. Acıma duygusu yoktur. Çalışma anlayışından yoksun olduğu için kısa yoldan insanları çiğneyerek hedefine ulaşmayı iyi bilir. Dalkavukluğu iyi becerdiği için yerine göre dindardır, yerine göre milliyetçidir, yerine göre solcu olur.  Olmadık yerde  “dalkavuklar” amirlerini metheder.   Methedilmekten hoşlanan amir ise ister istemez dalkavuğun sözüne güvenir ve en sadık adamı olduğunu zanneder. Çünkü idare eden kişi, idare ettiği kişiler ile konuşmadığından  ve dertleşmediğinden dolayı tek doğruyu dalkavuktan duyar. Bu nedenle idare eden kişi, idare edilenlerden bazılarına ön yargı ile bakar. Hele dalkavuğun sözleri bir methiyeden ibaret ise… Dalkavuk üzerine arkadaşım bana bir hikâye anlattı:   Padişah bir gün yemek haneye gider, Yemeklerden ne vardır? Padişahım yemeklerden patlıcan vardır. (Aslında padişah patlıcanı sevmez ama belli etmez) Verin bir patlıcan… Bu sözü duyan “dalkavuk” hemen padişahın yanına gider ve der ki: Padişahım. Patlıcan çok iyi yemektir. Şu şu vitaminleri vardır. Şu şu hastalıklara iyi gelir. İyi yaptınız patlıcan yemeğini istemekle… Afiyet olsun padişahım… Sağ olun, teşekkür ederim…. (padişah çok memnun olmuş. Demek ki padişahın sağlığı ilgilenenler de varmış. Mutlaka bu insanı ödüllendireceğim…   İki üç hafta sonra padişah yine yemekhaneye gider. Yemeklerden ne vardır? Padişahım patlıcan yemeği… Padişah sinirlenerek… Yine mi patlıcan? Bu sözü duyan aynı “dalkavuk” padişaha yaklaşır. Der ki: Patlıcan yemeği iyi yemek değildir. Patlıcanın hiçbir vitamini yoktur. Aslında bu yemek, bu sarayda yapılmaması gerekir. Faydası olmadığı gibi zararları çoktur… Merakla dalkavuğu  dinleyen padişah der ki; Sen üç hafta önce patlıcan için böyle demiyordun. Çok iyi yemek olduğunu söylüyordun. O zamandan bu güne kadar ne değişti ki patlıcan bu duruma düşmüş… “Dalkavuk” der ki; Padişahım, ben patlıcanın dalkavuğu değilim,   senin dalkavuğunum!  der.  Aklıma bir söz geldi:   “Köpeğin sadakati her an methe değer, İnsanoğlu sevilmez köpekleşirse eğer, Köpeklerde ki sadakat, İnsana raci oldu mu Yalakalığı doğurur.” İsterseniz bir şey daha ilave edelim. Köpeklerin sadakati “dalkavukluk” değildir. Çünkü köpek, ekmeğini yediği kişiyi arkadan ısırmaz.  Yani   köpeğin   sadakati  dostluğun, arkadaşlığın ve güvenirliğin  tezahürüdür. Saygılarımla…
Ekleme Tarihi: 08 Kasım 2017 - Çarşamba
Ahmet Yaşar Zengin (Emekli Akademisyen)

Dalkavuğun Lidere Baskısı

Her zaman her yerde dalkavuk (yalaka) vardır. Bazı kurumlarda çok azdır, bazı kurumlarda çoktur.  Aslında çok veya az olması önemli değildir. Önemli olan “Dalkavuğun” amirlerine söz geçirip geçirmemesidir. İdare eden kişi,  işinde mahir ise har taraf dalkavuk dolu olsun, hiç bir şey ifade etmez. Eğer idare eden kişi işin ehli değil ise dalkavuklar sayesinde haksızlıklar diz boyu…

Dalkavuğun özellikleri:

  1. İşin enteresan tarafı ise “dalkavuk” her zaman haklı çıkar.
  2. Dalkavuk, amirlerini haksız işlere yönlendirir.
  3. Kendi çıkarları için devletin bütün imkânlarını kullanır. Dalkavuk amirlerini tatlı ve güzel sözlerle ikna ederek istediği makama gelmeyi becerir.
  4. Devamlı amirleri ile oturup kalktığından dolayı, idare eden kişinin, başkaları ile görüşmesini engeller ve  birçok insanın helâk olmasına neden olur.
  5. Acıma duygusu yoktur. Çalışma anlayışından yoksun olduğu için kısa yoldan insanları çiğneyerek hedefine ulaşmayı iyi bilir.
  6. Dalkavukluğu iyi becerdiği için yerine göre dindardır, yerine göre milliyetçidir, yerine göre solcu olur.  Olmadık yerde  “dalkavuklar” amirlerini metheder.

 

Methedilmekten hoşlanan amir ise ister istemez dalkavuğun sözüne güvenir ve en sadık adamı olduğunu zanneder. Çünkü idare eden kişi, idare ettiği kişiler ile konuşmadığından  ve dertleşmediğinden dolayı tek doğruyu dalkavuktan duyar. Bu nedenle idare eden kişi, idare edilenlerden bazılarına ön yargı ile bakar. Hele dalkavuğun sözleri bir methiyeden ibaret ise… Dalkavuk üzerine arkadaşım bana bir hikâye anlattı:

 

Padişah bir gün yemek haneye gider,


Yemeklerden ne vardır?

  • Padişahım yemeklerden patlıcan vardır. (Aslında padişah patlıcanı sevmez ama belli etmez)
  • Verin bir patlıcan… Bu sözü duyan “dalkavuk” hemen padişahın yanına gider ve der ki:
    Padişahım. Patlıcan çok iyi yemektir. Şu şu vitaminleri vardır. Şu şu hastalıklara iyi gelir. İyi yaptınız patlıcan yemeğini istemekle… Afiyet olsun padişahım…
  • Sağ olun, teşekkür ederim…. (padişah çok memnun olmuş. Demek ki padişahın sağlığı ilgilenenler de varmış. Mutlaka bu insanı ödüllendireceğim…
  •   İki üç hafta sonra padişah yine yemekhaneye gider.
  • Yemeklerden ne vardır?
  • Padişahım patlıcan yemeği… Padişah sinirlenerek…
  • Yine mi patlıcan? Bu sözü duyan aynı “dalkavuk” padişaha yaklaşır. Der ki:
  • Patlıcan yemeği iyi yemek değildir. Patlıcanın hiçbir vitamini yoktur. Aslında bu yemek, bu sarayda yapılmaması gerekir. Faydası olmadığı gibi zararları çoktur… Merakla dalkavuğu  dinleyen padişah der ki;
  • Sen üç hafta önce patlıcan için böyle demiyordun. Çok iyi yemek olduğunu söylüyordun. O zamandan bu güne kadar ne değişti ki patlıcan bu duruma düşmüş… “Dalkavuk” der ki;
  • Padişahım, ben patlıcanın dalkavuğu değilim,   senin dalkavuğunum!  der.  Aklıma bir söz geldi:

 

“Köpeğin sadakati her an methe değer,
İnsanoğlu sevilmez köpekleşirse eğer,

Köpeklerde ki sadakat, İnsana raci oldu mu Yalakalığı doğurur.” İsterseniz bir şey daha ilave edelim. Köpeklerin sadakati “dalkavukluk” değildir. Çünkü köpek, ekmeğini yediği kişiyi arkadan ısırmaz.  Yani   köpeğin   sadakati  dostluğun, arkadaşlığın ve güvenirliğin  tezahürüdür. Saygılarımla…

Yazıya ifade bırak !
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve bugun15.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.