Değerli Okuyucularım Merhaba,
1974 yılından beri bazen aktif, bazen de gözlemci olarak siyaseti takip ederim. Arkadaşlarımın bazıları vatan, millet, Sakarya ve emek dediler, milli duruştan taviz vermediler… Ama mensup oldukları siyasi partinin imkânlarını fırsata çevirdiler. Maddi konumda istedikleri noktaya geldiler. Eyvallah, itirazımız yoktur aksine saygımız vardır…
Söz konusu kişiler, zaman içinde değişti, farklı siyasi arenalarda yer aldılar. Sözde milli olduğunu söylediler ama fiili olarak milli duruştan taviz verdiklerini gördük…
1970’li yıllarda milli düşünmenin veya milli durmanın özelliklerinden bazıları:
1.Devleti bölmeye çalışanlar ile konuşmak, selam vermek veya birlikte hareket etmek etik sayılmazdı,
2.Bayrağımızı, ordumuzu, devletimizi, topraklarımızı itibarsızlaştıranlara hain olarak bakılırdı,
3.Ordumuza işgalci diyenlere iyi gözle bakılmazdı,
AK Parti ve Çözüm süreci
2000’li yıllarda çözüm süreci başladı. Çözüm sürecinin amacı terör sorununu çözmekti. Çözüm sürecinde AK Parti, milli düşünemediği için eleştirdik. Peki, AK Parti niçin milli düşünemediğini söylüyorduk:
1.Devlet, terör örgütleri ile pazarlık yapamaz diyorduk,
2.Terör örgütleri, adam yerine koyulmaz diyorduk,
3.Terör örgütleri, vatanı bölmek istedikleri için muhatap alınmaz diyorduk,
Çözüm sürecinde hangi siyasi partiler milli düşünüyordu?
1.CHP milli düşünüyordu,
2.MHP milli düşünüyordu,
3.Vatan Partisi milli düşünüyordu,
4.Saadet Partisi milli düşünüyordu,
5.Demokrat Partisi milli düşünüyordu,
6.AK Partinin karşısında olan muhalefet milli düşünüyordu. HDP ve varyantları hariç…
Muhalefet milli düşündüğü için muhalefetin yanındaydık. AK Partinin karşısındaydık. Açık ve net bir şeklide köşe yazılarında derdimizi anlatırken bazı milliyetçi, ülkücü, muhafazakâr, Atatürkçü, emekçi ve devrimci arkadaşlarımız ihale peşindeydi…
O gün ihale peşinde koşanlar bugün FETO, PKK terör örgütleri ve siyasi uzantısı HDP’yi meşrulaştırma aynı zamanda özerkliğe taviz verme sevdasındalar...
Gelelim bugüne;
1.Çözüm sürecinde Vatan Partisi ile MHP milli düşünüyordu. Bugün de Vatan Partisi ile MHP yine milli düşünüyor…
2.Çözüm sürecinde milli düşünenler, bugün milli düşünemiyor. CHP, Saadet ve Demokrat Partisi gibi…
Çözüm sürecinde milli düşünemediğini İddia ettiğimiz AK Parti:
1.Terör örgütlerinin elemanlarını ülkenin yönetimine taşımıyordu,
2.Özerklik konusunda PKK terör örgütü ve siyasi uzantısı HDP ile ve Irak’ın kuzeyindeki aşiret liderleri ile pazarlık yapmadı,
3.PKK terör örgütü ve siyasi uzantısı HDP’yi meşrulaştırmadı,
Çözüm sürecinde yukarıdaki üç özellik olmadığı halde AK Parti, milli düşünemediğini ifade ederek acımasızca eleştirdik…
İktidarın yanlışı:
PKK terör örgütünün hâkim olduğu zannedilen Kürt kökenli vatandaşlarımızın oylarını alabilmek için Osman Öcalan’ın TRT’de konuşturulması doğru olmadığı gibi AK Partiye de oy kaybettirdi. Demek ki vatandaşımızın feraseti siyasilerden daha güçlü…
Tecrübelerden yola çıkarak ilkemizi oluşturalım:
1.Oy için terör örgütünün elemanlarından yardım istemek milli duruş değildir.
2.Oy için “özerklik” konusunda taviz vermek milli duruş değildir,
3.Oy için 40.000 vatandaşımızı öldüren PKK terör örgütü ve siyasi uzantısı HDP’yi meşrulaştırmak milli duruş değildir,
4.Ordumuzu işgalci diye vasıflandıran HDP’yi, birkaç tane oy alabilmek için masum göstermek milli duruş değildir,
Çözüm sürecinde Ak Partinin yanlışlarından yola çıkarak, tecrübelerimizi iktidara talip olan muhalefete ve mevcut iktidara anlatmak istiyorum...
Çözüm sürecinde milli düşünen siyasi partiler, bugün milli düşünemiyor...
Muhalefetin Hataları:
1.Kuzey Irak’taki aşiret ağaları, PKK terör örgütü ve siyasi uzantısı HDP ile “özerklik” konusunda anlaşma olduğu iddialarını yalanlamadı,
2.PKK terör örgütü ve siyasi uzantısı HDP’yi meşrulaştırma iddialarını yalanlamadı,
3.Seçimlerden sonra HDP’ye ülkenin yönetiminde bakanlık verme konusunda anlaşma yapıldığı iddialarını yalanlamadı,
Muhalefetin PKK terör örgütü ve siyasi uzantısı HDP’ye yaklaşmanın doğuracağı sıkıntıları yazdığım için bazı yorumcular;
AK Partisi de Osman Öcalan’ı TRT’ye çıkardı veya Barzani’yi ve Müslim’i karşıladı demek muhalefetin PKK terör örgütlerini meşrulaştırması ve özerklik konusunda taviz vermesi meşrudur anlamına gelir. Kötü örnek, örnek değildir…
Devlet kimleri karşılar?
Barzani, Birleşmiş Milletler tarafından kabul edilen devlet başkanıdır. Devlet başkanları resmi törenler ile karşılanır.
MİT'in Görevleri
Devletin güvenliği için MİT, devletin dost ve düşmanları ile görüşme, araştırma yapma ve olayların kaynağını irdeleme gibi bir görevi vardır. Bu nedenle MİT, Müslim ile de Apo ile de görüşür. Gerek duyulursa Seladdin Demirtaş ile de görüşebilir...
Derdimiz İktidarı ve muhalefeti eleştirmek değildir. Yapılan yanlışları anlatarak iktidara talip olanları uyarmaktır. Uyarmak istediğimiz siyasiler veya siyasi liderler:
1.Cumhur ittifakı,
2.Millet ittifakı,
3.İttifaklarda yer almayan siyasi partiler,
O halde ilkelerimizi tekrarlayalım:
1.Oy için terör örgütünün elemanlarından yardım istemek milli duruş değildir,
2.Oy için “özerklik” konusunda taviz vermek milli duruş değildir,
3.Oy için 40.000 vatandaşımızı öldüren PKK terör örgütü ve siyasi uzantısı HDP’yi meşrulaştırmak milli duruş değildir,
4.Ordumuzu işgalci diye vasıflandıran HDP’yi masum göstermek milli duruş değildir,
Kürt kökenli vatandaşlarımızın oylarına talip olmak, Kürt kökenli vatandaşlarımızı ülkenin yönetimine taşımak meşrudur ve millidir. Meşru olmayan HDP yönetimi ve PKK terör örgütüdür.
Muhalefet, Şu Cümleyi Vatandaştan Esirgememelidir
“Özerklik” konusunda Aşiret ağaları, PKK terör örgütü ve siyasi uzantısı HDP ile anlaşma yapmadığım gibi, iktidar olduğum zaman “özerklik” anlayışına yer yoktur diyerek muhalefet kendisini aklayabilir.
Selam ve saygılarımla