Polis evine düzenlenen ve bir polisimizin şehit olduğu saldırının failinin CHP'nin "tutuklu gazeteciler" raporunda yer alan PKK'lı Dilşah Ercan olduğu ortaya çıktı.([1])
Dilşah Ercan’ın sicili
Dilşah Ercan'ın ayrıca terör örgütü faaliyetlerinden dolayı cezaevine girip çıktığı, örgütün kırsal yapılanmasına 2013 yılında Mersin’den katıldığı belirlendi. Ercan, 2011 yılında yani 11 yıl önce ''örgüt üyesi olmak'' ve ''örgüt propagandası yapmak'' iddiasıyla 8 yıl 6 ay hapis cezası almıştı.([2])
Devam edelim:
Polisimizi şehit eden Zozan Tolan kod adlı Dilşah Ercan PKK’lı olduğu anlaşılınca siyasilerin kınamasını bekledik.
HDP, PKK’nın siyasi uzantısı olduğunu bu sefer de kanıtladı. Dolayısıyla HDP’den kınamayı bekleyemeyiz.
Bizi şaşırtan HDP’nin oylarını alacağız diye PKK’yı lanetleyemeyen siyasiler veya siyasi liderlerdir.
Biraz daha ileri gidelim milli düşünemeyen ülkücü, milliyetçi, dindar ve Atatürkçü arkadaşlarımız terörü lanetledi ama Zozan Tolan kod adlı Dilşah Ercan’ı ve PKK terör örgütünü kınamayan HDP’ye dil uzatamadı.
HDP, Kürt vatandaşlarımızın partisi değildir. Neden mi?
1.PKK, Kürt vatandaşlarımızdan 32.000’e yakın insanın ölümünü gerçekleştirmiştir.
2.PKK terör örgütü, Kürt vatandaşlarımızın çocuklarını dağa kaçırarak uluslararası terör faaliyetlerinde kullanmıştır. Diyarbakır annelerinin feryatları en iyi kanıttır.
3.Çocukların dağa kaçırılmasına ve vatandaşlarımızın öldürülmesine HDP engel olmamıştır.
HDP, Kürt vatandaşlarımızın partisi olması için ne yapması gerekirdi?
1.Eğitim projesini hazırlamalıydı,
2.Ekonomi refah projesini hazırlamalıydı,
3.Kürt vatandaşlarımıza fabrika, yol, baraj gibi çalışmaların gelmesi için proje hazırlamalıydı.
4.Tarım ve ziraat konusunda bölgeyi birinci lige çıkaracak proje hazırlamalıydı.
Demek ki HDP yukarıda ifade ettiğimiz dört konuda hiçbir şey yapmadı. Sadece çocukların dağa kaçırılmasına ve Kürt vatandaşlarımızın ölmesine destek verdi.
Muhalefet yani altılı masa, eğitim, ekonomi, sanayi ve tarım konusunda proje hazırlayıp Kürt vatandaşlarımızın oyunu isteseydiler Zozan Tolan kod adlı Dilşah Ercan’ı ve PKK’yı rahat eleştirebileceklerdi…
Altılı masa Kürt vatandaşlarımızın ihtiyaçları ile ilgili proje üretmeyip HDP’nin arkasına takılarak PKK terör örgütünün meşrulaştırmasına alet oldu.
FETO, PKK terör örgütünü ve Dilşah Ercan’ı, siyasiler hangi ortamlarda ve ne zaman eleştirmesi gerekir?
Siyasi Lidere, Dilşah hakkında ne düşünüyorsunuz diye sormadan,
Televizyonlarda, açık oturumlarda ve grup toplantılarında Dilşah Ercan’ı, PKK terör örgütünü yerden yere vurması gerekir.
Gazeteci, terörist Dilşah Ercan'ı gündeme getirmezsa bazı siyasiler PKK'yi kınamayacak...
Siyasiler ve Siyasi liderler, kelime oyunu yapıyor
Terörü lanetliyorum demek farklı bir şeydir. PKK terör örgütünü ve bu örgütü destekleyenleri yerden yere vurmak farklı bir şeydir.
İçinde PKK terör örgütü ve terörist Dilşah Ercan’ın adı geçmeden terörü kınıyorum, teröre karşı birleşmeliyiz demek; PKK terör örgütünü ve terörist Dilşah Ercan’ı kınamayan HDP’yi alkışlamak demektir, HDP’ye destek vermek demektir…
Siyasiler, milleti ahmak zannediyor
Ortada kontrollü bir kavga yapılıyor. İYİ parti milliyetçilerin, dindarların ve ülkücülerin oylarını alabilmek için HDP, İYİ Partiye saldırıyor… İYİ Parti, CHP'ye diyet borcumu ödedim diyerek kahraman olmaya çalışıyor.
İYİ Parti birinci ağızdan beş konuya açıklık getirmelidir.
1.İktidarımızda özerklik veremeyiz.
2.HDP’ye bakanlık vermeyiz,
3.HDP, en erken zamanda PKK terör örgütü ile bağını kesmesi lazımdır.
4.HDP, Kürt vatandaşlarımızın gençlerini PKK terör örgütü için dağa kaçırmaktan vaz geçmelidir.
5.İktidarımızda PKK terör örgütü ile bağını kesmeyen HDP’nin dağ kadrolarını devlet yönetimine taşıyamayız.
İYİ Parti, yukarıda ifade ettiğim beş konuyu kamuoyuna açıklama yerine bir söylem geliştirdi.
“HDP altılı masada yer alırsa ben kalkarım” ifadesi, küçük çocuğu kandırmak için çikolata vermek gibi bir şeydir.
Gelinen noktada bir PKK’lı polisimizi şehit ediyor ama
1.PKK terör örgütünün ihanetini konuşmuyoruz.
2.PKK'ya toz kondurmayan HDP'yi konuşmuyoruz.
PKK terör örgütünü ve Zozan Tolan kod adlı Dilşah Ercan’ı meşrulaştırmak için geyik muhabbeti yapıyoruz… O halde neyi konuşmalıyız?
1.PKK ile bağını kesmeyen HDP'yi konuşmalıyız,
2.Zozan Tolan kod adlı Dilşah Ercan gibileri konuşmalıyız,
3.32.000’ e yakın Kürt vatandaşımızı öldüren PKK terör örgütünü konuşmalıyız.
4.PKK terör örgütü ve siyasi uzantısı HDP’nin özerklik isteği ile ülkeyi nasıl böleceğini konuşmalıyız.
5.PKK terör örgütü ve siyasi uzantısı HDP’nin ihanetini konuşmalıyız.
Yukarıda ifade ettiğim beş konunun dışındaki konuşmalar terör örgütlerini meşrulaştırmaktan başka bir işe yaramaz…
Yeter, biraz da PKK ve HDP’nin İhanetini Konuşalım.
Selam ve saygılar