Merhaba, Muhalefetin ve iktidarın yandaş medyaları, “Türkiye Yüzyılı” konuşmasından ideolojik malzeme çıkarmak için özen gösterdiler…  Konuşmanın ana fikrine vurgu yapmadılar. Her iki medya nasıl anlamak istediyse öyle anlattılar…   Atatürk döneminde hiçbir ülkenin mandası kabul edilmediği için vesayet anlayışı ve darbe teşebbüsleri etkin olamadı. Bu nedenle ekonominin büyümesi, uçak fabrikalarının kurulması, savunma sanayi ile ilgili gelişmeler Atatürk’ün döneminde yapıldığını görüyoruz…  Çünkü Atatürk döneminde emperyalist güçlere destek verecek vesayetçiler olmadığı için darbeye de kimse cesaret edemiyordu… Atatürk’ten sonra bazı kurumlar, ABD ile dirsek teması neticesinde vesayet dönemi başladı. Ekonominin zayıflaması, savunma sanayinin ve üretiminin engellenmesi, ekonominin ve savunma sanayinin ABD’nin kontrolüne verilmesi vesayetçiler sayesinde oldu. Milletin iradesi beğenilmediği zaman ABD ve emperyalist güçlerin talimatıyla vesayetçiler, darbe yaptığını biliyoruz. Uçak fabrikalarının yok edilmesi devrim arabalarının işlemez hale getirilmesi, üretimin durdurulması, vesayetçilerin maharetidir… Cumhuriyetin birinci yüzyılında emperyalist güçler + Vesayetçiler + darbeciler ile mücadele ettik. Bu nedenle: ilimde, teknikte, ekonomide, savunma sanayiinde, denizlerde, petrol ve doğalgaz arama ile ilgili alanlarda ilerleme yapamadık. Rahmetli Uğur Mumcu, devlete ihanet edenler üzerinde araştırma yaptığı için öldürüldüğünü herkes biliyor. Uğur Mumcu’nun katillerine rapor verip yargılanmasını geciktirenler vesayetçilerdir… Deniz Gezmiş ve arkadaşlarının, Menderes ve arkadaşlarının idamını emperyalist ülkeler talep ettiğini, uygulamayı vesayetçilerin yaptığı bir gerçektir…  Öz güvenin kaybedilmesi Cumhuriyetin birinci yüzyılında emperyalistler (küresel güçler),vesayet anlayışı ve darbeler ile mücadele ettiğimizden dolayı bürokrasi ve yöneticiler öz güvenini kaybetti… Yapamazlar, üretemezler, satamazlar, fabrika kuramazlar kelimeleri art niyetten kaynaklanmıyor öz güven eksikliğinden kaynaklanıyor. Az da olsa vesayete özlem duyanlar da vardır. Vesayetçilerin ve darbecilerin etki alanından uzaklaştıkça Türk Silahlı Kuvvetleri'nin (TSK) envanterine giren ve öz güvenimizi artıran projeler: 1.İHA ve Sİ HA’lar 2.Bayraktar TB2 2023 yılında hangardan çıkacak uçaklar: 1.HÜRJET 2.ATAK-2'nin 3.GÖKBEY 4.Milli Muharip Uçağı 5.TÜRKSAT 3A, TÜRKSAT 4A, TÜRKSAT 4B, TÜRKSAT 5B uzayda yerlerini aldı. Yerli ve milli gözetleme uydusu İMECE'nin 2023'ün Ocak ayında, TÜRKSAT 6A'nın ise 2023'ün ortalarında uzaya fırlatılacak Son olarak Yerli ve milli üretim TOGG ile halkımızın, bürokrasinin ve yöneticilerimizin öz güven eksikliği giderilmiştir.  Cumhuriyetin ikinci yüzyılın ’da, 1.Kapsayıcı ve kuşatıcı bir dil, 2.Geleceğe dair umut, 3.Birlikte yapalım iradesi, 4.Özgüven, 5.Yerli ve milli bir anayasa, Yukarıda ifade ettiğim beş madde etrafında Tam bağımsız Büyük Türkiye’yi birlikte inşa etmek zorundayız. Cumhuriyetin birinci yüzyılından ders alamamak: Yabancı güçlerden medet ummak, vesayetçilere özlem duymak, darbecilere kucak açmak, İktidar olmak için terör örgütleri ile dirsek temasında bulunmak. Türkiye’yi Avrupa’ya şikâyet etmek, Silahlı kuvvetlerimizin kimyasal silah kullandı, devletin cari açığını kapatmak için uyuşturucu ticareti yaptı demek, cumhuriyetin birinci yüzyılında varlığını sürdüren vesayete özlem duymak demektir. Bu da vesayetin olumsuzluklarından ders almadık demektir. Özgüvenimizi güçlendiren hamleler: 1.PKK terör örgütünü Suriye’nin ortalarına kadar kovalarken SİHA ve İHA’ların maharetleri, 2.Libya ve Azerbaycan’da ki başarılar, 3.Rusya ve Ukrayna arasındaki tarafsızlık politikası, 4.Gıda ürünlerinin sevkiyatı, 5.Enerji merkezi olması yolundaki çalışmalar, 6.SİHA ve İHALAR, 7.HÜRJET, ATAK-2, 8.GÖKBEY 9.“TOOG” 10.Sekiz uydunun aya gönderilmesi, Türkiye yüzyılından anladığım: Tam bağımsız büyük Türkiye’yi birlikte inşa edebilmek için yerli ve milli projelerin üretilmesi Türkiye Yüzyılı demektir. Milli düşünen ve ufuktaki hareketlere milli bakabilen siyasetçilerin yetişmesine zemin hazırlayabilmek Türkiye Yüzyılı demektir… Selam ve saygılarımla