Sevgili okuyucularım merhaba,
Ünlü Rus fizyolog Pavlov, köpeklerine et verirken aynı zamanda zil sesini dinlettirerek köpeklerin zil sesine alışmasını sağlar… Köpekler öyle duruma gelir ki eti görmeden zil sesini duyan köpeklerin salyası akmaya başlar. Halk arasında buna şartlı refleks denir.
Şartlı refleks, köpeklerde nasıl tecelli ediyor:
Köpeğin tabiatında olmayan zil sesi, uyarma niteliği taşıdığı için köpek, et görmüş gibi heyecanlanmaktadır. Ama eğer sürekli olarak zil çalıp hiç et göstermezseniz, bir süre sonra bu şartlı refleks yok olur; devamının tesisi için arada et de gösterilerek şartlı refleks pekiştirilmelidir.
Hiç birimiz dünyaya Türk, İtalyan, Müslüman, Hristiyan, Sünnî, Alevi veya Katolik olarak gelmedik; bunlar bize öğretilen değerlerdir, yanı şartlı reflekslerdir. Eğer pekiştirilmezlerse, zamanla refleksler yok olabilir.
Bir gün Pavlov’un enstitüsünü su basar. Köpeklerin bir kısmı boğulur, bir
kısmı da günlerce terörize olur. Çünkü köpekler ölümden zor kurtulmuşlardır.
Travmadan (vuruk) kurtulabilen köpekler tekrar enstitüde toplanmaları sağlanır. Pavlov kaldığı yerden deneyine devam eder.
Köpekler travma (vuruk) geçirdikten sonra Pavlov köpeklerine et vermeden zil sisini dinlettirir ama köpekler tepki vermez. Köpeklerin zil sesine tepki göstermemesinden sora Pavlov şu sonuca varır.
“Ağır travmalar (vuruk), şartlı refleksleri ortadan kaldırır.
İnsanı veya hayvanı en doğal, en ilkel hâline geri döndürür.”
Şimdi HDP’li milletvekillerinden bazıları seçimden sonra biz Kürt bölgesini
çizdik demeleri Atatürk’ün belirlediği misakı milli sınırlarını değiştirmek
anlamına geldiğini bazı aydınlarımız ve yazarlarımız bal gibi anlıyor…
HDP’lilerin söz konusu sözleri, devletin bütünlüğünü yok edip parçalamak
olduğunu ve Atatürk’ün ilke ve inkılâplarını tanımama manasına geldiğini
lügatleri karıştırmadan anlamak mümkündür.
Milli kavramlar ve milli kahramanlar üzerinden siyaset yapanlar, HDP’li bazı milletvekilleri için tek kelime söylemiyor veya isim vermeden terörü lanetliyorlar fakat PKK terör örgütüdür diyemiyor ama laik ve anti laik konularında sesleri, mübalağalı bir şekilde gür çıkıyor.
HDP’lilerin bazıları laik bazıları ise anti laik insanlardır. Şimdi HDP’lilerin söylediği sözlerin suç olduğunu hangi kıstasa göre tespit edeceğiz… Kıstaslardan birkaç tanesi:
- Milli bütünlüğümüzü tehlikeye düşürecek sözleri göz ardı edip milli kavramlar üzerinden siyaset yaparak birbirimizi suçlamaya mı devam edeceğiz.
- Milli düşünemeyen ülkücülerin, milliyetçilerin, Atatürkçülerin ve dindarların HDP ve PKK terör örgütünü isim vermeden eleştiri getirmelerini dikkate alarak terör örgütlerini ve yandaşlarını başımızın üstüne mi koyacağız…
Pavlov gibi terör örgütleri de toplum üzerinde şartlı refleks uygulaması yaptığını görüyoruz ama bazıları görmüyor veya görmek istemiyor.
Sevgili okuyucularım, bir Roma atasözünde:
“Sadece şimdi değil, aynı zamanda gelecekte ki gelişmeleri de açık bir şekilde öngörebilen kimse, bilge kişiliğe sahiptir.”
Milli düşünemeyen insanlar, bilge insanları anlamak istemediği gibi anlayanları da engellemeye çalışarak terör örgütlerine destek verdiklerinin fakında değiller.
Selam ve Saygılarımla…