Türkiye, NATO ittifakının içinde yer alıyor. NATO ittifakının içinde yer almak ne demektir?
- 1 - NATO ittifakının içinde bulunan devletler, birbiriyle her zaman iletişim içinde olur, birbirine yardım eder, yanı dost olmaktır.
- 2 - NATO’da yer alan devletlerden birine saldırı olduğu zaman, saldıran devlete veya terör örgütlerine, NATO’nun diğer devletleri düşmanca tavır alır.
- 3 - NATO’nun içinde bulunan bir devlet için, bir terör örgütü tehlike arz ediyorsa, NATO’ da yer alan diğer ülkeler için tehlike demektir. Bu nedenle NATO’nun diğer ülkeleri, tehlike arz eden terör örgütünü listesine alır ve silah yardımı yapmaz…
- 4 - NATO ülkelerinin birinde darbeye teşebbüs olduğu zaman, diğer NATO ülkeleri, darbecilere karşı ilk dakikadan itibaren dik durur…
Yukarıdaki maddeler, NATO ittifakı içinde yer alan devletlerin, yaptıkları yazılı anlaşmanın özetidir. Üstelik bu anlaşma, Hristiyan’ın kutsal kitabı üzerine yemin edilerek yazılı metin haline getirilmiştir. NATO, söz konusu olan bu yazılı metne ne kadar uyup uymadığını anlamak için yukarıdaki dört maddeyi irdeleyelim…
- 1 - NATO devletleri, dost olduklarını beyan ediyor, hatta biz Türkiye ile stratejik ortağız diyor… Eyvallah… Bizim de dostluğa ve stratejik ortaklığa itirazımız yoktur. NATO ülkeleri, bir adım attığı zaman biz 10 adım gidiyoruz… Ama bugüne kadar dost kavramı konusunda ve stratejik anlayışında fedakârlığı biz yaptık. Batı’dan en ufak bir fedakârlık göremedik…
- 2 - PKK yıllardır Türkiye’ye, yani Batı’nın dost dediği Türkiye’ye saldırıyor, 40 bin insanımızı öldürdü. NATO ülkeleri PKK’ya silah yardımı yaptığı aşikârdır hem de çok aşikâr. Aklımıza şöyle bir soru geliyor. Acaba NATO devletleriyle stratejik ortak olan PKK mı yoksa Türkiye mi?
- 3 - Türkiye, PKK’yı terör örgütü olarak ilan etti. Başta Amerika ve diğer Avrupa ülkeleri de terör örgütü olarak ilan etti. Ama PKK’nın uzantıları PYD ve YPG’yi terör örgütü listesine almadı. PYD ve YPG’ye dünyanın gözü önünde silah yardımı yapıyor ve bu silahların PKK’ya gitmesine de göz yumuyor. Suriye’de, Amerika başta olmak üzere 63 devlet DAEŞ ile futbol oynuyor, mücadele yapmıyor. Türkiye, DAEŞ ile savaşırken koalisyon DAEŞ’i vurmuyor. Koalisyon, DAEŞ’e haber verecek tarzda veya kaçın biz geliyoruz anlayışı içinde ateş ediyor. Ne demektir bu: Türkiye’yi, DAEŞ karşısında yalnız bırakmak ve doğacak boşluktan istifade ederek veya zahmet çekmeden Ortadoğu’nun petrolüne sahip çıkmak. Abdülhamit’i tahttan indirdikten sonra Musul ve Kerkük petrolünü paylaştıkları gibi… Bugün de Batı’nın 63 devleti Musul ve Kerkük petrolü için Ortadoğu’dadır. Irak veya Suriye’nin toprak bütünlüğünü korumak için Ortadoğu’nun jandarmalığını Allah rızası için yapmıyor…
Diğer yandan Türkiye için tehlike arz eden ama NATO ülkeleri içinde yer almayan PYD ve YPG öncülüğünde kurulacak PKK devletinin oluşumunda ısrarcı olan NATO hakkında aklımıza şu sorular geliyor:
- -NATO’nun dostu biz miyiz yoksa PKK, PYD ve YPG mi?
- -NATO’nun stratejik ortağı biz miyiz yoksa PKK, PYD ve YPG mi?
- 1 - 15 Temmuz’da darbe girişimi oluyor. NATO ülkelerinden hiç biri gece saat 03 den önce darbeciler hakkında olumsuz demeç vermedi. Amerika 03’den önce Türkiye’de istikrar kazansın dedi… Yine aynı Amerika 03’den sonra darbeciler başarısız olunca, Hükümet lehinde demeç vermeye başladı. Amerika’nın 03’den sonra konuşmasını dikkate alan güney sınırımızda Türkiye’yi işgal etmek için bekleyen PKK. PYD, YPG ve DAEŞ ister istemez çekildiler… 15 Temmuz darbe girişimini yapan FETÖ konusunda da darbeci olarak nitelemiyor aksine savunuyor. Sadece Amerika değil, Avrupa’da FETÖ, Türkiye için tehlikedir dolayısıyla bizim için de terör örgütüdür demedi.
Sorularımızı yineleyelim:
- 1 - NATO’nun dostu biz miyiz yoksa PYD ve YPG mi?
- 2 - NATO’nun stratejik ortağı biz miyiz yoksa PYD ve YPG mi?
- 3 - İncirlik üssü, kime hizmet ediyor?
İncirlik üssünden kalkan koalisyon uçakları DAEŞ’i, PYD’yi, YPG’yi PKK’yı vurmuyor. Aksine PYD ve YPG üzerinden PKK’ya silah yardımı yapıyor. Hani PKK’yı terör örgütü listesine almıştın. NATO devletlerinden birine yapılan saldırı diğer NATO devletlerine yapılmış gibi kabul edilirmiş…
Sonuç:
Batı’nın derdi DAEŞ değil, PYD ve YPG değil, Batı’nın derdi FETÖ’yü çok sevmek veya sevmemek değildir…
Batı’nın derdi Türkiye!
Batı’nın derdi, Osmanlı İmparatorluğunu parçaladığı gibi Türkiye’yi de parçalamak ve Ortadoğu’nun yer altı ve yer üstü zenginliklerini sömürmektir…
Selam ve Saygılar…