Yönetim hantallığının önünü açmak, muasır medeniyetin üstüne çıkmak için Cumhuriyetin getirdiği nimetlerin korunması için sistem değişmeliydi… Osmanlının yönetim anlayışından çıkıp parlamenter sistemine geçmek nasıl bir zorunluluk idiyse bugün de parlamenter sistemden çıkıp cumhurbaşkanlığı hükümet sistemine geçmek de bir zorunluluktur…
On dokuzuncu yüzyılın başında zemin, zaman ve şartlara göre yeni bir devletin kurulmasını, kurulacak olan devletin dünya devletlerinin arasında yerini almasını, ekonominin büyümesini, refah düzeyinin yükselmesini, misakı milli sınırların korumasını sağlayacak yeni bir sisteme ihtiyaç olduğunu Atatürk ve arkadaşları tarafından teşhis edildi. İşte bu sistem parlamenter sistemi idi… Milli mücadele ruhuyla kurulan devletin bekasını Parlamenter sisteme geçmeden olamayacağını zamanın idarecileri yerinde ve zamanında iradelerini kullandılar. Bu konuda emeklerini esirgemeyen herkesten Allah razı olsun…
Neden cumhurbaşkanlığı hükümet sistemi?
Sistemler insanlar gibidir. Doğar, büyür, gelişir ve şartların durumuna göre gücünü kaybeder. Sistemin gücünü kaybetmesi gelişen şartlara göre olur. 17. ve 18. yüz yıllarda imparatorluklar güçlü bir idare sistemi idi. On dokuzuncu yüzyılın başında ulusal devlet anlayışı ve özgürlüklere dayalı bir sistem egemen olmaya başladı. Ulusal devlet anlayışının ve özgürlüklere dayalı yönetim tarzının egemen olması için parlamenter sistem önemli idi.
Parlamenter sistemi içinde zamanla bürokrasinin hâkim olduğu bir anlayış ortaya çıktı. Söz konusu bürokrasi anlayış zaman içinde “din”, Atatürk”, “cumhuriyet” ve “özgürlükler” gibi kavramları istismar ederek devletin büyümesine engel oldu. Böylece devlet ile halkı birbirine düşman eden bürokrasiye, parlamenter sistem bir çözüm getiremedi. Çünkü parlamenter sistemde meclisi yöneten bürokrasi oldu. Meclis kanun yapamaz oldu veya bürokrasinin isteğine göre kanun çıkardı. Devlet başkanı ise sadece onaylama makamı oldu. İşe bu yüzden devletin büyümesi tıkandı. Bürokraside bugün git yarın gel anlayışı hâkim oldu. İşte bu anlayışa hâkim olan bürokrasiye dur denmelidir.
Atatürk, parlamenter sistemini getirmek zorundaydı… Çünkü Osmanlının hantal yönetim tarzı ile muasır medeniyetin üstüne çıkmak mümkün değildi… Bu nedenle herkes parlamenter sistemi dedi…
Şimdi, cumhuriyetin ilkelerini yok etmeden, özgürlükleri kısıtlamadan, devletin büyümesini engelleyen faktörleri ortadan kaldıracak bir sistem değişikliğine ihtiyaç vardır. Cumhuriyet anlayışı, parlamenter sistem ile korunabildiği gibi cumhurbaşkanlığı hükümet sistemi ile de korunabilir.
Bürokrasinin hükmetme anlayışına takoz koyabilecek, devletin büyümesindeki engelleri kaldırabilecek sistem değişikliğine ihtiyacımız vardır. Zaten 24 Haziran seçimlerinde halk sistem değişikliğini onayladı, bize konuşma, yazma veya ikna etme fırsatı vermedi…
Yeni sistem ile 2023, 2053 ve 20171 hedefine ulaştıracak sistemi kabullenmeliyiz. Belki de 2053 ve 2071 hedefine giderken cumhurbaşkanlığı hükümet sisteminde de devletin büyümesine engel olan bir yapı söz konusu olursa yeni bir sistem arayışına hazır olmasını bilmeliyiz… Çünkü söz konusu olan devletin bekasıdır…
Selam ve saygılar…