Kılıçdaroğlu, “Kürt sorununu çözmek için muhatap olarak HDP’yi almalıyız” dedi…
Gerçi Kürt sorunu yoktur, PKK terör sorunu vardır. Kılıçdaroğlu ’da bunu bilmesine rağmen ileri seviyede demokrasiyi savunan HDP’yi muhatap aldı. HDP’de cevap verdi:
HDP’nin, Kılıçdaroğlu’na verdiği cevabı analiz edelim:
Demokrasi istediğimizi kim söyledi? Türkiye’de Kürt sorunu yoktur ama Türkiye’yi bölememek sorunu vardır. Türkiye’yi bölecek kişi Abdullah Öcalan’dır… Bu nedenle Abdullah Öcalan’ı muhatap alın…
Kılıçdaroğlu ne düşünmüş olabilir?
Kılıçdaroğlu, HDP’nin illa da demokrasi cümlesinden anladıkları:
- HDP, Türkiye partisi oldu,
- HDP, Kürt vatandaşlarımızın verilmeyen demokratik haklarını belirledi,
- HDP, PKK’nın Kürt vatandaşlarımızın öldürmesinin demokrasi olmadığını kavradı,
- HDP, Kürt vatandaşlarımızın çocuklarını dağa kaçırmanın zulüm olduğunu anladı,
- HDP, PKK’nın ülkeyi bölecek anlayışını kabul etti,
- HDP, Türkiye’de misak-i milli hudutları içinde birbirimizin haklarını savunan yurttaş olma özelliğini kabullendi.
Kılıçdaroğlu, yukarıdaki altı madde ile özetlenen demokrasiyi hayata geçirecek HDP’nin meşru bir siyasi parti olduğunu düşündü… Bu nedenle HDP’yi muhatap aldı. Kılıçdaroğlu, HDP’ye çok büyük bir fırsat verdi…
Bu fırsat öyle bir fırsat ki altın tepside sunulan büyük bir nimet… Bizim oralarda bir söz vardır. “Pilav üstü 250 gram döner.”
Gördüğümüz kadarıyla Kılıçdaroğlu’nun yanıldığını anlıyoruz…
Kılıçdaroğlu Kürt sorununu dile getirmesi ve HDP’yi muhatap almak istemesinin nedeni:
- CHP’nin tabanını rahatlatmak,
- AK Partiye oy verecek Kürt vatandaşlarımızın oylarını HDP’ye kazandırmak,
- HDP Kürt vatandaşlarımızın haklarını dile getirmiyor. Ama ben haklarınızı savunacağım diyerek Kürt vatandaşlarımızın oylarına talip olmak,
- HDP’yi, PKK terör örgütünden uzaklaştırmak,
- HDP’yi, Millet ittifakının meşru bileşeni haline getirmek suretiyle İYİ partiyi memnun edebilmek,
Yani bir taşla, beş kuş vurmak denir buna…
Kılıçdaroğlu, HDP’yi meşrulaştırmak amacıyla uygulamak istediği taktik için tebrik ederim… Burada ülkenin bölünmemesi için ortaya attığı proje takdire şayan bir projedir.
Bu projenin en azından alkışlanması gerekir… Fakat bu projeye HDP’nin kendisi takoz koydu…
Maksat ne olursa olsun, proje mükemmel…
HDP, çok acele cevap verdi… HDP, mealen şunu demek istiyor:
- İlla da demokrasi söylemlerimizi ciddiye almayın. Vatandaşlarımızı kandırmak için demokrasi kelimesini kullanıyoruz.
- Türkiye partisi olmak konusunda samimi değiliz,
- Muhatap arıyorsanız İmralı’dır (Abdullah Öcalan’ı), HDP değil,
- PKK terör örgütü, bize izin vermez. Boşuna zahmet etmeyin…
Sonuç.
HDP’nin niyeti:
1. Demokrasi değildir,
2. Ülkeyi bölmektir,
3. PKK terör örgütü ile mesafe koymamaktır,
Şimdi HDP’yi yönetime taşımak isteyenler, biraz düşünsün…
Tekrar ediyorum:
Kılıçdaroğlu, HDP’nin iç yüzünü anlatmaya vesile olduğu için tebrik ederim…
Selam ve saygılarımla…